Döküntüler yüz ve ekstremitelerde daha fazla görülmektedir. Yüz bölgesinde vakaların çok büyük bir kısmında görülen döküntüler, farklı olarak avuçları ve ayak tabanlarını da tutabilmektedir” dedi.

Liv Hospital Ankara Enfeksiyon Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr Duran Tok M-çiçeği virüsü ile ilgili açıklamalarda bulundu. Maymun Çiçeği (MPOX)virüsünün Orthopoxvirus ailesine ait bir virüs olduğunu aynı zamanda çiçek hastalığına neden olan variola virüsü ile de akraba olduğu, Orta ve Batı Afrika’nın tropikal yağmur ormanlarında endemik olarak görülse de tüm dünyada risk potansiyeline sahip olduğunu açıkladı. Doç. Dr. Duran Tok, “Maymun çiçeği virüsü, hem insandan insana hem de hayvandan insana bulaşabilen viral bir zoonotik hastalıktır” diye konuştu.

“İLK DEFA 1958’DE DANİMARKA’DA SAPTANDI”

MPOX virüsünün ilk olarak 1958 yılında Danimarka Kopenhag’da Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden deney hayvanı olarak getirilen maymunlarda görüldüğünün altını çizen Doç. Dr. Duran Tok, “Her ne kadar maymun çiçeği dense de kesin rezervuarlarının kemirgenlerin olduğu düşünülmektedir” ifadelerini kullandı.

“YALNIZCA İNSANDAN İNSANA DEĞİL, HAYVANDAN İNSANA DA BULAŞMA SÖZ KONUSU

Hastalığın insandan insana bulaşmasının dışında hayvandan insana da bulaşmasının söz konusu olduğunu aktaran Doç. Dr. Duran Tok, “Uzun süreli yakın ten tene temas, enfekte kişinin sekresyonları ile bunun yanında cilt lezyonları ile direkt temas ve kısa zaman önce enfekte lezyonlarla kontamine olmuş kıyafet, yatak çarşafı, havlu gibi nesnelerle direk temas sık bulaşma yollarındandır” dedi. Doç. Dr. Tok, ayrıca hasta ile aynı evde yaşayan, kapalı ortamlarda uzun süre yakın mesafede bulunup kişisel koruyucu önlem almadan temas eden sağlık çalışanlarında riskin oldukça yüksek olduğunu vurguladı.

Uzman Uyardı: Antibiyotiğe Dirençli Enfeksiyonlar, Tedavi Edilemez Hale Gelebilir Uzman Uyardı: Antibiyotiğe Dirençli Enfeksiyonlar, Tedavi Edilemez Hale Gelebilir

“ANNE KARNINDA BEBEĞE GEÇER Mİ?”

Enfekte anneden bebeğe plasenta yoluyla geçiş olabildiğini belirten Doç. Dr. Duran Tok, hastaların belirtilerini şöyle sıraladı:

“ATEŞ, DERİ DÖKÜNTÜLERİ, BAŞ AĞRISI, LENF DÜĞÜMLERİNİN BÜYÜMESİ, SIRT VE KAS AĞRISI, HALSİZLİK,

cilt lezyonları genellikle ateş çıktıktan bir kaç gün sonra başlar. Döküntüler yüz ve ekstremitelerde daha fazla görülmektedir. Yüz bölgesinde vakaların çok büyük bir kısmında görülen döküntüler, farklı olarak avuçları ve ayak tabanlarını da tutabilmektedir.”

“VİRÜSÜN KESİN TEDAVİSİ OLMASA DA ANTİVİRAL İLAÇLAR ETKİLİDİR”

Tanı konusunda ise M-pox için en uygun teşhis yönteminin, cilt lezyonlarından alınan numunelerin polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) testi ile tespiti olduğunu aktaran Doç. Dr. Duran Tok, “Virüsün kesin tedavisi olmamakla birlikte bazı antiviral ilaçların etkili olabileceği bildirilmektedir. Ancak; semptomları hafifletmek, bazı komplikasyonları ve sekelleri önlemek için destek tedavisi mutlaka sağlanmalıdır diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

Kaynak: İHA