Mevzuatın bu tür düzenlemelere uygun olduğunu belirten Bakan Tunç, "Uygulamanın geliştirilmesi amacıyla mevzuatta yeni düzenlemeler yapılabilir" dedi. Tunç, ayrıca duruşmalarda iyi hal indiriminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, kılık kıyafet gibi unsurlara dayalı indirimlerin kamuoyunda rahatsızlık yarattığını belirtti.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Tunç, toplantıda yargı reformu ve cezai düzenlemeler üzerinde durduklarını ifade etti.
Ceza İnfaz Kanunu’nun 108. maddesi kapsamında mahkumların tıbbi tedaviye tabi tutulabilmesi yönünde düzenlemelerin mevcut olduğunu belirten Tunç, uygulamanın daha da geliştirilmesi için yasal düzenleme yapılabileceğini dile getirdi.
Bakan Tunç, kamuoyunda tepki çeken iyi hal indiriminin tartışılması gerektiğini belirtti. Geçmişte yapılan düzenlemelere rağmen, kılık kıyafete dayalı indirimlerin eleştirildiğini ifade eden Tunç, "İyi hal indiriminin yeniden değerlendirilmesi gerekiyor" dedi. Suçluların, cezanın caydırıcılığını hissetmesi gerektiğini vurgulayan Bakan, ceza infaz sisteminin hem caydırıcı hem de ıslah edici olmasının önemine dikkat çekti.
Tunç, cezaevlerinin doluluk oranının suçluların cezalandırılmamasına bir mazeret oluşturmayacağını belirtti. Cezaevlerinin doluluğuyla ilgili alınan tedbirlerin sürdüğünü ve yeni yatırımlarla doluluk oranlarının düşürülmeye çalışıldığını açıkladı. "Suç işlenmişse, tutuklamayı gerektiriyorsa, cezaevi dolu diye bir suçlunun serbest bırakılması söz konusu olamaz" dedi.
Bakan Tunç, özellikle iki yılın altında ceza alan suçlarda cezasızlık algısına neden olan düzenlemelerin de değiştirileceğini ifade etti. Bu tür suçlarda koşullu salıverme ve denetimli serbestlik süreçlerinin yeniden ele alınacağını ve kısa süreli hapis cezalarının uygulanması gerektiğini vurguladı.
Bakan Tunç, yargı sisteminin hızlandırılması gerektiğini belirterek, uzun süren duruşmaların önüne geçilmesi gerektiğini söyledi. Bilirkişi ve Adli Tıp raporlarının gecikmemesi ve delillerin hızla değerlendirilmesi gerektiğini belirten Tunç, "Duruşmaların daha kısa aralıklarla yapılması ve kararların hızlı bir şekilde verilmesi gerekiyor" dedi.
HADIM YASASI
Ceza İnfaz Kanunu'nda, mahkumların "tıbbi tedaviye" tabi tutulması hakim taktirine bırakılmış durumda. Madde şöyle:
"188 inci madde hariç olmak üzere bu suçlardan dolayı hapis cezasına mahkûm olanlar hakkında, cezanın infazı sırasında ve koşullu salıverildikleri takdirde denetim süresi içinde, aşağıdaki tedavi veya yükümlülüklerden bir veya birkaçına infaz hâkimi tarafından karar verilir:
a) Tıbbi tedaviye tabi tutulmak
b) Tedavi amaçlı programlara katılmak"
