Türkiye’nin çay üretimi, yalnızca yurt içindeki pazarla sınırlı kalmıyor, ayrıca uluslararası pazarlara da önemli katkılarda bulunuyor. Karadeniz’in verimli topraklarında yetiştirilen taze çay yaprakları, öncelikle Rize’nin ekonomik yapısının temel taşını oluştururken, çay üretim sürecinde oluşan atıklar da değerli bir hammadde olarak öne çıkıyor. Daha önce atık olarak değerlendirilen çay çöpleri, günümüzde gelişmiş geri dönüşüm teknolojileri ile farklı alanlarda kullanılmakta ve yüksek ekonomik getirileri ile dikkat çekmektedir.
ÇAY ATIKLARI YENİDEN DEĞERLENDİRİLİYOR
Rize Belediyesi tarafından Organize Sanayi Bölgesi içinde özel bir tesis kurularak çay üretiminde meydana gelen atıklar işlendikten sonra yüksek katma değere sahip ürünler oluşturuluyor. “Çay çöpü” şeklinde bilinen bu yazılı taşlar, modern geri dönüşüm yöntemleri ile işlenip, çevresel duyarlılığa sahip bir üretim modeli ortaya koyarken ekonomik kazanç da sağlanmaktadır.
Bu tesiste gerçekleştirilen dönüşüm sürecinde, öncelikle çay atıkları pelet biçimine getiriliyor, daha sonra özel karbon işleme süreçleriyle mangal kömürü üretiliyor. Üretim süreçlerinde ortaya çıkmış olan sıvı, organik gübre haline dönüştürülerek tarımsal kullanıma uygun hale getiriliyor. Ayrıca, süreç sırasında üretilen metan gaz da enerji elde etmekte kullanılıyor. Böylelikle çay atığının hiçbir tarafı israf edilmeden tamamen yeniden kazanılmış oluyor.
ORGANİK GÜBRELER YURT DIŞINDA YÜKSEK TALEP GÖRMEYE BAŞLADI
Fabrika, sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında kendi enerjisini temin etmek amacıyla çatısına 620 KW gücüne sahip güneş panelleri yerleştirdi. Sonuç olarak çevre dostu üretim biçimi gerçekleştirilirken tesisin enerji ihtiyacı yenilenebilir kaynaklarla karşılanıyor. Hali hazırda 70’ten fazla çalışanı bulunan fabrika, üretmiş olduğu organik gübreyi yalnızca yerel pazara değil, Almanya, Gürcistan gibi ülkelere de ihraç etmekte.
Çay atıklarından elde edilen organik gübrelerin Türkiye’de daha yaygın hale getirilmesi hedeflenirlen, bu konuda akademik araştırmalar ve aynı zamanda üniversitelerle işbirlikleri devam edecektir. Uzmanlar, çaylardan oluşan atıklardan elde edilen gübrenin ise tarımdaki verimliliği artırdığına ve kimyasal gübreler için çevre dostu alternatif sunduğuna dikkat çekmektedir.
AYLIK 100 TON GİBİ BİR ÜRETİM, 30 ŞEHRE DAĞITIM
Fabrikanın aylık üretim kapasitesi 100 ton olup, şu an itibarıyla Almanya ve Gürcistan dahil olmak kaydıyla Türkiye’nin 30 farklı şehrine ürün sevkiyatı yapılmaktadır. Talebin artması ile birlikte üretim kapasitesinin artırılması ve yeni ülkelere ihracatının yapılması planlamaktadır.
Bu dönüşüm, klasik tarımdan sanayiye geçişi sağlayarak çayın yapraklarının yanı sıra atıklarının da ekonomik alanda bir değer kazanmasını mümkün kılıyor. Geçmişte işlevsiz olarak değerlendirilen çay atıkları, günümüzde dünya pazarlarında büyük bir talep gören ürünler haline gelmiş durumda ve bu durum, Türkiye’nin tarım ile sanayi entegrasyonunda oluşan başarı durumunu bir kez daha gün yüzüne çıkarıyor.