Dünyanın en pahalı malzemeleri olarak kabul edilen ‘Nitrogen Atom Tabanlı Endohedral Fulleren’, son araştırmalara göre teknoloji dünyasında bir devrim yaratma hazırlığı içinde. Minyatür atom saatlerinden kuantum bilişime kadar pek çok alanda potansiyeli olan bu malzemenin hayatımıza yenilikler getireceği konuşuluyor.
GRAMI TAM 4.7 MİLYAR LİRA
İngiltere’deki Oxford Üniversitesi tarafından geliştirilen ‘Nitrogen Atom Tabanlı Endohedral Fulleren’ maliyeti ve aynı zamanda da potansiyel etkileri ile tüm dikkatleri üzerine topluyor. Azot atomlarından elde edilen bu ürünün bilim dünyasında bir çığır açması beklenirken sadece 1 gramı milyonlarca lira değerinde.
ATOMİK SAATLER İLE GPS HASSASİYETİ ARTIRILACAK
Uzmanların görüşüne göre bu maddeyle geliştirilmiş olan mini atomik saatlerde GPS doğruluğu her zamankinden daha iyi olacak. Şayet, bu saatleri günlük cihazlarımıza dahil edebilirsek, Dünya üzerindeki herhangi bir nesnenin yerini daha hızlı ve daha doğru bir şekilde tespit edebileceğiz.
Bu, özellikle sürücüsü olmayan araçlarda güvenilirlik durumunu da artırabilecek.
KUANTUM HESAPLAMALAR İÇİN KULLANILABİLİR
Fulleren yapıları kuantum bilgisayarların işlem hızını artırma potansiyeline sahiptir. Bu, geleneksel bilgisayarlardan çok daha karmaşık sorunları çözebilecek devrim niteliği taşıyan bilgisayar çağının kapılarını da açabilir.
ORGAN ONARIMI İÇİN İYİ BİR ALTERNATİF
Maddenin rejeneratif tıpta kullanılması, hasar gören organların onarılmasına olanak sağlayabilir. Bu yöntem organ nakli ihtiyacını azaltabilir ve tıp alanına önemli yenilikler de getirebilir.
HEM HAFİF HEM DE DAYANIKLI MALZEMELER
Fullerenlerin havacılık ve uzay endüstrisi gibi alanlarda yeni nesil kompozit malzeme geliştirilmesi durumunda kullanılması da değerlendiriliyor.
JET HIZINDA İNTERNET
Fullerenler ayrıca hızlı, enerji tasarruflu cihazlara yönelik ideal bir yapı sağlar. 5G ve ötesinde veri aktarım hızlarını artıran bu teknoloji, iletişimin tüm sınırlarını aşabiliyor.
ÜLKELER ARASI YARIŞ BAŞLADI!
Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Asya’da bulunan üniversiteler ve araştırma ve geliştirme merkezleri bu eşsiz madde üzerinde yoğun araştırmalar yürütüyorlar. Oxford Üniversitesi’nin dışında MIT, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü, Tokyo Üniversitesi, Moskova Devlet Üniversitesi ve diğer birçok kurum geleceğin teknolojisini kontrol etmek için yarışıyor. Fullerenler yaygınlaştıkça teknoloji dünyasındaki köklü yeniliklerin hayatımıza yansıdığını göreceğiz.