Ev sahipleri ile kiracılar arasındaki kira anlaşmazlıklarına ilişkin gelişmeler sürekli olarak gündemdeki yerini koruyor. Avukat Gizem Gonce, son zamanların en çok konuşulan konularından biri olan ev sahibi ve kiracı anlaşmazlıkları hakkında yeni bilgiler verirken kiralama davalarına ilişkin iki spesifik örneği de anlattı.
İlk kiralama örneğinde kiracı bir yılda iki kez kirayı zamanında ödememiş ve ev sahibi bu nedenle iki kez dava açmıştı. Bir başka kiralama örneğinde ise kiracı kiralamadan 2 ay sonra tahliye sözleşmesi imzalamıştır. Taahhüt mektubunda belirtilen süre içerisinde evden çıkmaması üzerine konu yargıya taşındı. Her iki kiralama davasında da mahkemeler tarafından önemli kararlar verildi. Avukat Gizem Gonce’nin konuyla ilgili açıklaması şu şekilde:
“İlk örnekte kira davasında kiracı, kira sözleşmesinde öngörülen ücretleri düzenli olarak ödememişti. 4 Ocak 2016 tarihinden itibaren başlayan kira sözleşmesi içeriğinde aylık kira bedeli 1.500 TL’dir. Kiracının aylık kira borcunu ödememesi üzerine 2023 yılında ödenmemiş olan kira bedeli için İstanbul Anadolu İcra Dairesi’nde icra takibi başlatılmıştır. Kiracıya makul uyarı verilmiştir. Kiracı 30 gün içinde ödenmeyen kira bedeline itiraz etmeden kira bedelini icra dairesine ödedi ve davayı kapatmıştır.
Daha önce 2022 yılında kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle kiracı hakkında icra takibi başlatılmıştı. Kiracı 30 gün içinde ödemiş olsa bile buradaki iki icra takibi iki meşru ihtar niteliğinde sayılmıştır. Bu da tahliye koşullarının karşılandığını gösteriyor. Burada dosya bilirkişiye devredildi. Bilirkişi raporunda, davalının kira farkını ödememesi nedeniyle cezaların cebri infaz işlemlerine yol açması nedeniyle iki haklı ihtarın bulunduğu, iki haklı ihtar nedeniyle kiracının tahliye edilebileceği belirlendi.
‘MAHKEME HEYETİ TAHLİYEYE KARAR VERDİ’
Burada, kiracı hakkında verilen kararın usulüne uygun olarak gerçekleştirilen icra takibi işlemlerinde kiracının kirayı 30 gün içinde ödemiş olmasına rağmen mahkeme, ödeme yapmama davası açılması nedeniyle 2 haklı ihtardan dolayı mülkün tahliyesine karar verdi.
Ev sahibi-kiracı davasına bir başka örnekte ise taraflar 1 Ekim 2021’de kira sözleşmesi imzaladı. Aylık kira bedeli ise 3750 TL şeklinde belirlenirken, kiracı, kira sözleşmesinin imzalanmasından 2 ay sonra (15 Aralık 2021) verilen Tahliye Senetini imzaladı. Kiracı, mülkü 1 Eylül 2023’e kadar boşaltma sözü verdi. Ancak 22 Eylül 2023’te ev sahibi, kiracıyı tahliye edemediği için dava açtı.
İcra takibinin tahliye tarihinden itibaren bir ay içerisinde yapılması gerekmektedir. Ev sahibi bir ay içinde bu takip başlatılarak kiracının tahliyesini talep etti. Kiracı, tahliye senedinin geçersiz olduğunu ileri sürerek itiraz etti ve boş tahliye senedi sundu. Bu nedenle yürütme süreci durduruldu.
MAHKEME SUNULAN İTİRAZI REDDETTİ
Kiralanan taşınmazın tahliyesi konusunda Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açılmış olup gerekli incelemeler yapılmıştır. Buna göre mahkeme, tahliye taahhüdünün kiracıya ait olduğuna, usulüne uygun alındığına ve tahliye taahhüdünün bir ay içinde gerçekleşmesi için icra takibi başlatıldığına ve tahliye taahhüdünün geçerli olduğuna hükmetti. Kiracının itirazları reddedildi.
KİRACI İÇİN TAHLİYE KARARI
Kiracı tahliyeye ilişkin hazırlanan taahhütnamenin boş olarak verildiği durumunu gerekçe göstererek itirazda bulunmuştu. Daha öncesinde Yargıtay tarafundan verilen kararlarda ‘boş şekilde verilen tahliye taahhütnamesi geçerli sayılacaktır’ beyanı çerçevesinde itiraz reddedilmiştir. Mahkeme kararında ise kiracının taşınmasına karar verildi.”
