Gazze’de yaşananlar 21.YY’da insanlık adına utanç verici boyutlarıyla yerini alırken Lahey Adalet Divanı Soykırım yapan bu yüzyılın sözde devleti İsrail ve yönetimi hakkında gereğini yapmak için aldığı kararları uygulayacak uluslararası bir yapının kararlı duruşuna olan ihtiyacı ortaya çıkarmaktadır.
Filistin Devletinin geleceği için alınacak kararlar da BM Güvenlik Konseyinin 15 üyeli yapısında 10 geçici 5 daimi üyeli yapıda veto hakkına sahip ülkelerin vereceği kararların geçerli olduğu yapısında diğer üyelerin hiç bir anlam ve mana ifade etmediği gerçeğini ortaya koymaktadır.
BM amacı uluslararası barış ve güvenliği korumak olan 193 üyeli yapısında, 5 ülke hariç hiç birinin alınan kararlara etki etme yapısı yoktur.
Değişmeye başlayan dünya dengelerinde uluslararası yapıların yapılarının da değişmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Filistin’de yaşanan gelişmelere toplumsal tepkilerin artarak devam ettiği , toplumun bütün kesimlerinin tepkilerinin artarak devam ettiği, ülke yönetimlerinin toplumsal eylemlere karşı sert tutum sergilemeleri, yapılan eylemlerin toplumsal değişim ve toplumsal mantık ve akıl uygulamalarında yeni bir devrimin yapılanması olarak fitilin ateşlendiğini göstermektedir.
Üniversitelerde başlayan ve kampüsler içinde öğrencilerin geleceklerini hiçe sayarak ortaya koydukları tepki ve bilim insanlarının katılımı ile yeni bir boyut kazanmıştır.
İnsanlık adına araştırma ve geliştirme fikirlerinin sahipleri olan bilim insanlarının öğrencileriyle beraber eylemlere katılması siyasi ve ekonomik yaptırımlara karşı duruşları insanlık adına onurlu bir duruş olarak görülmelidir.
İnsanlığın gelişmesi için bilim adına yaptıkları çalışmalarla katkıda bulunan bilim yuvaları üniversitelerdeki bu gelişmeler, tarihsel süreçlerde hep yeni fikirlerin değer kazanmasını sağlamış ve bunun karşısında olanların kayıp etmesini sağlamıştır.
Genç neslin insanlık adına üniversitelerde başlattıkları eylemlerin insanlığın kazanacağı bir döneme gelmesi geçmişte ABD’de 60’lı ve 70’li yılların başında Vietnam Savaşı ile başlayan zorunlu askerlik uygulaması ile devam eden süreç, ABD’de üniversite gençliğinin ayaklanmasına ve radikalleşmesine neden olmuştu.
Bu eylemler o zaman ölümlere ve yararlanmalara neden olan ABD ulusal muhafızlarının müdahalesi ile son şeklini almıştı.
Dolayısıyla yaşanılanlar karşısında eylemlerin etkisi ortaya çıkmış ABD ve Batı’da dahil olmak üzere bütün ülkelerde lobilerin geri adım atmasını sağlarken yeni bir sürecinin başlamasını sağlamıştır.
Üniversitelerde eylemlere destek için toplumun bütün kesimlerinin desteğini almaya başlamasıyla ortaya çıkan sonuçları da beraberinde getirmiştir.
Berlin Duvarının yıkılmasında SSCB’nin dağılmasına kadar bir çok dağılma ve yıkılma süreçlerinde toplumsal eylemlerin karar verici konumunda olanlara etkisini tarihsel süreçlerde hep haklı çıkarmıştır.
Hakim güç olan ABD, İngiltere , AB ile yükselen güçlerin dünyanın her noktasında çekişme ve yarış içinde oldukları bir dönemde, ABD ile beraber soykırım yapan İsrail’in yanında yer alanlarla beraber aynı suçu işledikleri gerçeğini bu eylemler ortaya koymaktadır.
ABD yönetimlerinin duyarsızlığına karşı ABD’li gençlerin ve küresel ölçekli üniversitelerindeki eylemler ABD’nin Cumhuriyetçi ve Demokrat Parti yönetimlerine karşı gereken bilgelik ve sorumluluk ve insanlık adına koydukları tavır bu yapıların içinden de tepkilerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır.