Nursi, 1892 yılında henüz on dört yaşındayken Doğubayazıt’ta Şeyh Muhammed Celâlî’nin ders halkasına katılarak icâzet aldı. Eğitim süresi boyunca, dönemin medreselerinde on beş yılda okunan 100'ü aşkın kitabı yalnızca üç ay içinde tamamladı. Bu başarısı, o dönem onun adının duyulmasına neden oldu ve o dönemde kendisine yakın isimler tarafından "Bedîüzzaman" lakabı verildi.

ESARET VE DÜNYA SAVAŞI

Oktay Kaynarca açıkladı: Kurtlar Vadisi çalıntı çıktı! Oktay Kaynarca açıkladı: Kurtlar Vadisi çalıntı çıktı!

I. Dünya Savaşı sırasında, Said Nursi'nin bazı girişimleri kesintiye uğradı. Savaşta Bitlis’te yaralandı ve Ruslar tarafından esir alınarak Kostroma’ya gönderildi. İki yıl süren esaretin ardından firar ederek 1918 yılında İstanbul’a döndü.

RİSÂLE-İ NUR VE SÜRGÜN YILLARI

1925 yılında Burdur’a sürgün edilen Said Nursi, burada “Risâle-i Nûr” adlı eserlerini yazmaya başladı. Bu eserler, onun ilmî ve dinî çalışmalarının bir yansıması olarak büyük yankı uyandırdı. Ancak bu süreçte sürekli sürgün ve mahkeme süreçleriyle karşı karşıya kaldı.

EMİRDAĞ’DAN URFA’YA UZANAN SON YOLCULUK

1943 yılında 126 talebesiyle birlikte "rejimin temel düzenini yıkmak" iddiasıyla tutuklanarak Denizli hapishanesine sevk edildi. 9 ay tutuklu kaldı. Beraat etti. Daha sonra Emirdağ'a götürülerek burada zorunlu ikâmete mahkûm edildi. 1947 yılında aynı suçlamalarla tekrar tutuklanarak 54 talebesiyle birlikte Afyon hapishanesine sevk edildi. Yaklaşık 20 ay hapiste kaldı. Buradan tekrar Emirdağ'a götürüldü. Daha sonra çeşitli cezaevlerinde geçen hayattan sonra 23 Mart 1960 tarihinde Urfa’da vefat etti ve yoğun halk ilgisi dolayısıyla mezarı bilinmeyen bir yere nakledildi. Şuan hala mezarının yeri bilinmiyor.

Kaynak: Mustafa Dadak