KONUK KALEM: Bilge Nur Kocaerkek
Merhaba, ben Bilge Nur Kocaerkek.
Dumlupınar Bilim ve Sanat Merkezi 6.sınıf öğrencisiyim. 2022 yılının Zafer’in 100.yılı olması dolayısıyla “Zafere Ses Veren Gençler” isimli proje çalışması kapsamında yazdığım yazıyı sizlere sunacağım. Öncelikle Zafer’in 100.yılını yaşayan bir genç olduğum için çok mutluyum.
Sizlere, yazımda, Büyük Taarruz öncesi yapılan bir futbol maçından bahsedeceğim. Evet, yanlış okumadınız; bir futbol maçından…
***
Tarih 23 Ağustos 1922…
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa düşmanı yurttan atmanın zamanı geldiğini düşünüyor ve taarruz planı yapılıyordu. Bu planın ayrıntıları konuşulmalı ve harekete geçilmeliydi. Ayrıca bu plan gizli tutulmalı, bütün bu ayrıntıları konuşma işinden kimseye bahsedilmemeliydi. Yunan casusları taarruzdan haberdar olmamalıydı.
Sonra akıllarına bir fikir geldi Akşehir de futbol maçı yapılacaktı. Bütün basın mensuplarına haber verildi. Gazeteler şöyle yazdı: “Akşehir de Futbol Müsabakası.”
***
Gerçekten de maç yapıldı ama asıl amaç futbol maçı yapmak, eğlenmek değildi. Asıl amaç düşmana fark ettirmeden futbol maçından sonra bir araya gelmekti. Maç 2-2 bitti ve sonra akşam oldu. Komutanlar karargâha geçti ve ayrıntılar konuşuldu. Taarruz planı tartışıldı. Komutanların arasından bir kişi planın bazı noktalarından endişe duyuyordu. Bu kişi Yakup Şevki Paşa idi. Görüşlerini şu cümlelerle anlattı:
“Yüz bine yakın insanı Afyon’un kuzeyinden güneyine, düşmana fark ettirmeden indirmek çok zor. Düşman bunu fark ederse baskın yapmamızın bir anlamı kalamaz.”
İsmet Paşa da şöyle cevap veriyor:
“Düşmanın bizim hareketimizi anlamaması için her şeyi yapacağız.”
Bunun üzerine Yakup Şevki Paşa, “Böyle bir ortamda ordumuza cephane ulaştırmak mümkün değil” demiştir.
“Ordumuza arkadan cephane yetiştiremezsek biz de ihtiyacımızı düşmandan sağlarız. Kaçan düşmanın silahını ve cephanesini kullanırız.” Bu cümle Mustafa Kemal’den gelmişti.
Yakup Şevki Paşa’nın itirazları sürüyor, taarruz planı tartışması devam ediyordu:
“Askerimiz iki günde istenilen yere gelemez. Gelemezse de düşman destek alır ve ordumuzu geriye iter.” dedi ve kendi fikrini şu cümlelerle anlattı:
“Uygun bir yerden taarruz ederiz. Düşmanla eşit olarak savaşırız ordunun tamamını tehlikeye atmamış oluruz böylece”
Ve söze İsmet Paşa girdi.
“Bir yılda ancak düşmanla aynı seviyeye geldik taarruzu yapmaktan başka çare yok” dedi.
Diğer komutanlar ve paşalar da İsmet Pala ile aynı fikirdeydiler ve o gece yapılan uzun tartışmanın sonunda taarruz için karar alındı. Artık düşmanı yurttan atma zamanı gelmişti.
***
Sonrasında 26 Ağustos 1922 tarihinde Afyonkarahisar ilinin Kocatepe mevkiinden Büyük Taarruz başladı. Bu taarruz planı Türk milletinin kaderini değiştirecek bir plandı.
İşte, zaferi, Akşehir’deki bir futbol maçının sonrasında yapılan toplantıda alınan kararlarla kazandık...
Şimdi, yıl 2022… Büyük Zafer’in 100.yılı… Ben de zaferin 100.yılını yaşayan bir genç olarak mutlu ve gururluyum.
Kutlu olsun.