Afyonkarahisar'ın İhsaniye ilçesinde bulunan ve dünyanın dört bir yanından bilim insanlarını ve turistleri kendine çeken gizemli tekerlek izleri, tarih ve bilim dünyasında tartışma yaratmaya devam ediyor. 14 milyon yıl öncesine ait olduğu iddia edilen bu izler, Frigya Bölgesi'nin antik yapılarının izlerini taşıyan bir alanda, derinliği 2 metreye kadar ulaşan aşınmalarla dikkatleri üzerine topluyor.
Frigya, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir bölge olarak, Eskişehir, Kütahya, Ankara ve Afyonkarahisar’ı kapsayan geniş bir coğrafyada yer alır. Antik yerleşim yerleriyle zenginleşmiş olan bu bölge, özellikle Frig Vadisi'ndeki sıradışı yapılarıyla ünlüdür. 14 milyon yıllık tekerlek izleri de işte bu ilginç yapılar arasında yer alıyor. Afyonkarahisar'ın İhsaniye ilçesinde bulunan Göynüş Vadisi'ndeki bu izler, sadece yerel halkı değil, dünyanın dört bir yanından gelen bilim insanlarını da kendine çekiyor.
JEOLOJİK YAPI VE TEKERLEK İZLERİNİN SIRRI
Bu gizemli tekerlek izleri, Frigya'nın tarihi dokusunun ötesinde, coğrafi yapısının da önemli bir parçası. Yaklaşık 12-14 milyon yıl öncesine ait olduğu düşünülen bu izler, tüf kayalıklar üzerinde belirginleşmiş. Bölgede yapılan bilimsel araştırmalar, kayaç yapısının bu döneme ait olduğunu ve izlerin, zamanla aşındırılarak bu şekle büründüğünü ortaya koyuyor.
İzler, Frigya'nın Göynüş Vadisi'nde ve Kral Yolu olarak adlandırılan alanda yoğunlaşmış durumda. Bu yolun, o dönemde ticaret amaçlı kullanıldığına dair görüşler bulunuyor.
Afyonkarahisar’dan Eskişehir’e kadar uzanan bu yol üzerinde yaklaşık 2 metreye kadar derinleşen aşınmalar, bir araç ya da tekerlek izi gibi görünse de bu açıklamanın ardında daha farklı bir hikaye olabileceği de sıkça tartışılıyor. Bölgedeki izler, yalnızca jeologları değil, aynı zamanda arkeologlar ve sanat tarihçilerini de derinden ilgilendiriyor.
“ÜSTÜN ZEKÂYA SAHİP BİR IRK”
Afyonkarahisar’daki tekerlek izleri ile ilgili yapılan çalışmalar, bölgenin Paleosen dönemine ait olduğunu ve kayaç yapısının 12-14 milyon yıl öncesine kadar uzandığını gösteriyor. Bu bulgular, bölgedeki jeolojik süreçlerin ve zamanla aşınarak bu izlerin şekil almasının daha olası bir açıklama olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, bu izlerin gerçek kaynağının ne olduğu hala bir muamma.
Çoğu bilim insanı, bu izlerin, zaman içinde bölgedeki kayaçların aşındırılması sonucu şekil aldığı görüşünü savunuyor. Ancak, Göbeklitepe’nin 12 bin yıl öncesine ait olması göz önüne alındığında, 14 milyon yıl önce bu bölgede insanların yaşamış olması düşüncesi kafa karıştırıcı bir durum yaratıyor. Bu sebeple, şu an için ortaya atılan görüşlerin çoğu, kesin kanıtlarla doğrulanmamış spekülasyonlardan ibaret kalıyor.
Bu gizemli izler için birkaç farklı açıklama öne sürülmüş durumda. Rus bilim insanı ve jeolog Alexander Koltypin, bölgedeki izlerin 12-14 milyon yıl önce var olan “üstün zekâya sahip bir ırk” tarafından bırakılmış olabileceğini öne sürmüş. Bu iddia hem halk arasında merak uyandıran hem de bilimsel çevrelerde tepki çeken bir görüş olarak dikkat çekiyor. Ancak, yapılan bilimsel araştırmalar, bu iddiaları destekleyecek kesin bir veri bulamamış durumda.