İsviçreli ve Fransız arkeologlardan oluşan bir ekip, mezarın Tetinebefou adlı bir doktora ait olduğunu belirledi.
Mezardaki bazı eserler yağmalanmış olsa da, duvar resimleri ve hiyeroglif yazıtları, doktorun Mısır’daki yüksek statüsünü gözler önüne serdi. Tetinebefou, "Serqet’in büyücüsü" unvanına sahipti. Bu unvan, akreplerle ilişkilendirilen tanrıça Serqet’in zehirli sokmalarına karşı tedavi sağladığı anlamına geliyordu. Ayrıca, Tetinebefou'nun "şifalı bitkiler müdürü" ve nadiren görülen "baş diş hekimi" unvanlarına da sahip olduğu öğrenildi.
FİRAVUNLARI TEDAVİ EDİYORDU!
Cenevre Üniversitesi’nden Mısırbilimci Philippe Collombert, Tetinebefou’nun yüksek mesleki pozisyonunu ve firavunları tedavi eden bir doktor olarak görevini vurguladı. Collombert, doktorun Mısır’ın başhekimlerinden biri olduğunu ve bu nedenle firavunlara doğrudan hizmet etmiş olabileceğini ifade etti.
Mezarın duvarlarında yer alan renkli resimler, o dönemin tıbbi ve kültürel izlerini taşıyor. Kavanozlar, vazolar gibi öğelerin yer aldığı resimlerin yanı sıra geometrik şekiller ve soyut figürler de dikkat çekiyor. Duvarların taze renklerle süslenmiş olması, mezarın 4 bin yıl öncesine dayandığını unutturuyor.
II. PEPİ DÖNEMİNDE Mİ HİZMET ETTİ?
Tetinebefou'nun tam olarak hangi firavunlara hizmet ettiği net olmasa da, bu doktorun MÖ 2246-2152 yılları arasında hüküm süren II. Pepi’ye hizmet etmiş olabileceği öne sürülüyor.
II. Pepi döneminde Mısır birleşmiş ve piramit inşaatları devam ediyordu. Ancak, onun ölümünün ardından Mısır'da parçalanma süreci başlamıştı.
MEZARDA İNSAN KALINTISI YOK!
Kazılar sırasında mezarda herhangi bir insan kalıntısına rastlanmazken, duvarlardaki resimler ve yazıtlar, Tetinebefou hakkında önemli bilgiler sunuyor.
Şu anki analizler devam etmekte ve yeni bulguların ortaya çıkması beklendiği belirtildi.
Tetinebefou'nun mezarı, Mısır tıbbı ve eski sağlık bilgileri hakkında önemli bir keşif olarak tarihe geçecek.