Hatta bu konuda bir ileri adım ABD'de Kaliforniya Üniversitesi'nden geldi. Üniversitenin felçli bir kadının dünyada ilk kez avatar aracılığıyla konuşabildiğini duyurduğu haber sosyal medyada bol miktarda etkileşim aldı. Bugün teknoloji erken aşamadayken, proaktif davranmak ve koruyucu politikalar üretmek gerekiyor.
YAPAY ZEKAYLA ZİHİN OKUMAK MÜMKÜN
ABD Texas Üniversitesi araştırmacıları, "Yapay zekayla zihin okumak mümkün" tezi yayımladı. Buna göre; beyin aktivitesi kod çözücüsünün insanların zihnindeki hikayeleri ortaya çıkarabileceği belirtiliyor. Nature Neuroscience dergisinde yayımlanan çalışma, üniversitede görevli bilgisayar ve sinir bilim uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alex Huth ve aynı alanda doktora öğrencisi olan Jerry Tang tarafından yönetildi. Çalışma kısmen Open AI'inin ChatGPT'sine ve Google'ın Bard'ına güç verenlere benzeyen bir trafo modeline dayanıyor.
- "Anlamsal kod çözücü" olarak adlandırılan yapay zeka, bir kişinin bir hikaye dinlerken ya da sessizce bir hikaye anlatmayı hayal ederken beyin aktivitesini sürekli bir metin akışına dönüştürebilir.
- Felç geçirenlerin yeniden anlaşılır bir iletişim kurmasına yardımcı olabilir. Bilinci açık olan ancak konuşamayanların iletişim kurmasını sağlayabilir.
- Araştırmacılar, elde edilen sonucun "kusurlu da olsa, söylenen veya düşünülen şeyin özü" olduğuna işaret ediyor. "Henüz ehliyeti yok" cümlesi yerine "Henüz araba kullanmayı öğrenmeye bile başlamadı" çözümü gibi…
- Çalışma kapsamında bir denekten anlamsal kod tarayıcısındayken dört kısa ve sessiz video izlemeleri istendi. Yapay zeka sistemi, videolardaki belirli olayları doğru bir şekilde tanımlamak için beyin aktivitelerini kullanabildi.
- Sistem henüz laboratuvar dışında kullanılamıyor. Büyük ve pahalı ekipmanlara sahip bir tesis gerekiyor. Ancak taşınabilir beyin görüntüleme sistemlerine aktarılabilir.
Benzer biçimde beyin ve bilgisayar ara yüzleri hakkında Hollanda Radboud Üniversitesi ve UMC Utrecht işbirliğiyle gerçekleştirilen başka bir araştırmada da yapay zeka marifetiyle beyin sinyalleri duyulabilir/sesli konuşmaya dönüştürüldü. Henüz tek kelimeye odaklanılan ve umut verici bulunan çalışma kapsamında beyinden gelen sinyaller en az yüzde 92 doğruluk oranıyla kelimelere dökülebiliyor.
YA BEYNİMİZ RIZAMIZ DIŞINDA OKUNURSA
Konu, beyin okuma teknolojisi çok büyük yatırım gerektirdiği için şimdilik tehdit olmaktan uzakta ancak o gün geldiğinde ne olacak? Anlamlı kod çözümü, iletişimi nasıl etkileyecek? Yapay zekanın çözdüğü/oluşturduğu metne güven duyulabilecek mi? Analizler, yapay zekanın beyin okuma becerisinin iletişimde, etikte, güvenlikte ve özel alanda sorunlar doğurabileceğine işaret ediyor.
- Beyin okuma teknolojisi kullanıldığında bireylerin düşünceleri açığa çıkacak. Mahremiyetin ya da özel hayatın ihlali söz konusu olabilir.
- Yapay zekanın çözdüğü/oluşturduğu metinlere güvenilecek mi? Doğruluğundan şüphe edilecek mi? O metinlerle beliren suç unsurları nasıl değerlendirilecek?
- Yapay zekanın çözdüğü/oluşturduğu metinler, yorumlama ve yanlış anlama nedeniyle iletişim hatalarına yol açabilir.
- Beyin okuma teknolojisi, insanların duygu ve düşüncelerini ifade etme özgürlüğü bakımından baskı yaratabilir. İnsanlarda kaçınma tutumu gelişebilir çünkü ifade ele geçirilme, kötüye kullanılma ve terse düşürme riskleri taşıyabilir.
- İnsanların düşüncelerinin izinsiz olarak ele geçirilmesi, kişisel özgürlüklerin sınırlanması ve ele geçirilen bilgilerin kullanılması etik ve hukuki sorunlar çıkarabilir. (…)
PROAKTİF DAVRANMAK GEREK
Kabaca bu çerçeve, zihin okuma teknolojisi gündelik hayata sirayet etmeden atılması gereken adımları net olarak gösteriyor. Söz konusu teknolojinin kullanımıyla ve muhtemel sonuçlarıyla ilgili olarak toplumsal kuralların oluşturulması, mahremiyeti ve ifade özgürlüğünü koruyan çerçeve yasaların hazırlanması ve en nihayetinde "genel bir hukuki düzenleme" insanın korunması için şart görünüyor.
Yapay zekayla zihin okuma teknolojisinin ne için kullanılacağını düzenlemek çok önemli. Oluşabilecek kaotik durumu, yönetebilme, etkileme ve kontrol etme amacıyla aksiyonları önceden belirlemek ve planlamak, bu kapsamda da bir eylem stratejisi geliştirmek rahatlatıcı olabilir. ABD'li araştırmacılar da henüz teknoloji erken aşamadayken, proaktif davranarak, insanları ve mahremiyetlerini koruyan politikaları yürürlüğe koymanın önemli olduğunu düşünüyor.
TÜRKİYE’NİN YAPAY ZEKA STRATEJİSİ
Yapay zekanın taşıdığı potansiyel, geleceğe yön verecek. Ülkelerin doğrudan bu konu hakkında değil ama yapay zekanın çeşitli etkilerini kapsayan birçok strateji çalışması var.
Türkiye'nin de Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan ilk Ulusal Yapay Zeka Stratejisi 2021-2025 bulunuyor. Stratejide öne çıkan üç başlık, etik, hukuk ve güvenlik. Strateji raporunda Türkiye'de yapay zeka ve hukuk ilişkisine odaklanan Yapay Zeka Çağında Hukuk Raporu-2019'a atıfta bulunularak, "Yapay zeka uygulamalarının yaygınlaşmasıyla bireysel hak ve özgürlükleri doğrudan ilgilendiren hukuki düzenlemelerin, evrensel hukuk sistemine de örnek olacak şekilde yapılması gerekmektedir." deniliyor.
Stratejide yapay zeka değerleri olarak; insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne saygı, çevreyi ve biyolojik ekosistemi geliştirme, çeşitliliğin ve kapsayıcılığın sağlanması ve barışçıl, adil ve birbirine bağlı toplumlarda yaşam başlıkları yer alıyor. Yapay zeka ilkeleri ise ölçülülük, emniyet ve güvenlik, tarafsızlık, mahremiyet, şeffaflık ve açıklanabilirlik, sorumluluk ve hesap verebilirlik, veri egemenliği ve çok paydaşlı yönetişim olarak görülüyor. AA