TSO Konferans Salonunda gerçekleşen panelde konuşan Çiçek, mahkeme yoluyla zoru çözmekte tüm dünya, gelişmiş ülkeler dahil sıkıntı içerisinde olduğunu söyledi.
Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki; Güney'in cehennem kazanı gibi kaynadığını kaydeden Çiçek, "Bugünden yarına çözme imkanı yok. Oradaki her gelişme en az oradakiler kadar Türkiye'yi ilgilendiriyor Güney. Doğu'ya bakıyorsunuz çok şükür önemli bir başarı elde edildi. Azerbaycan, Ermenistan itilafı daha işin başındayız. Orada ne kıyametler kopacak orada nüfus mücadelesi veren devletler büyük ölçüde orası da öyle kaynıyor. Öyle yanıyor tutuşuyor. Kuzey Ukrayna Rusya savaşı bizi ve bütün dünyayı ne kadar etkilediği belli. Batı'ya bakıyorsunuz Kosova iki güne bir gündem maddesi televizyonlara bakarsanız. Sırplar ile Arnavutlar arasında çekişme orada da bir nüfus mücadelesi var" dedi.
“KAFAMIZA YATSA DA YATMASA DA”
Halbuki buraların hepsi bizim gönül coğrafyamız olduğunu dile getiren Çiçek, şöyle konuştu:
"Buralarla kan, tarih, kültür bağlarımız var. Yunanistan'la olan durum belli. Demek ki etrafımızın her yönü büyük bir ateş çemberi ile karşı karşıya. Bir huzur ve sükun bölgesi olarak yol haritası olarak Türkiye var. Bizim bu coğrafyada varlığımızı sürdürmemiz geleceği temin altına almamız birlik ve beraberliğin pekiştirilmesine bağlıdır. Milyonlarca dosya mahkeme kapılarında. Bu ne demektir 85 milyonun önemli bir kısmı şu veya bu sebeple birbirleriyle çekişmeli. Birbirleriyle kavgalı. Ama öbür taraftan da diyoruz ki; memleketin birliğine beraberliğine ihtiyaç var. Nasıl olacak bu iş bu temenni etmekle olmuyor bu lafın arkasını iyi doldurmak gerekiyor. İşte mahkemeler yoluyla itilafları çözmeye çalıştığımızda evet hukuken çözüyoruz. Çözülmüş görünüyor. Kafamıza yatsana yatmasa da. Ama acaba toplumsal dokudaki tahribat ortadan kalkıyor mu kalkmıyor mu diye baktığımızda mahkeme kararlarında en azından tarafların biri memnun değilse yine ciddi sosyal, siyasi başka türlü problemler var."
Çiçek, “Ceza hukuku anlamında problemler var. Sadece alacak verecek işi oluyor canı sıkılan bıçağa, silaha sarılıyor kavga yapıyor. Yine adliye yoluyla bir başka istikamete evriliyoruz. Demek ki bu ülkede birliğin ve beraberliğin temini her türlü itilafın tarafların rızasıyla içinden gelerek uzlaşarak anlaşarak ve kucaklaşarak çözmüş olması Türkiye'nin birliğine ve beraberliğine yapılacak en önemli katkıdır” dedi.