Yeni bir gün ve yeni yazı ile sizlerle birlikteyim

Abone Ol

SONRA...!

Artık “sonra” kelimesini hayatımızdan çıkartmak gerek.

Gün daha yeni başladı diyorsun..

Ve ... bir bakıyorsun saat  akşamın altısı.

Pazartesi henüz gelmişti ki, aniden Cuma oldu.

... Ve aylar

... Ve yıllar  bitti gitti.

... Ve hayatımızın şimdiden 40, 50 veya 60-70 ... yılı geçti.

... Ebeveynlerimizi, arkadaşlarımızı kaybettiğimizi görüyoruz.

... Ve geri dönmenin imkansız olduğunu anlıyoruz.

O halde...

Kalan zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışalım...

Sevdiğimiz aktivitelerin peşinden koşmayı bırakmayalım...

Tutamadığımız zamana en sevdiğimiz renkleri katalım...

Hayattaki kalplerimize merhem veren küçük şeylere gülümseyelim.

Ve her şeye rağmen, bize kalan bu zamandan yararlanmaya devam edelim..

"Sonra" yı ortadan kaldırmaya çalışalım...

Sonra yaparım...

Sonra söylerim...

Sonra düşünürüm...

"Sonra" bizimmiş gibi her şeyi sonraya bırakıyoruz.

Anlamadığımız şey şu:

Sonra kahve soğur...

Sonra öncelikler değişir...

Sonra büyü bozulur...

Sonra sağlık geçer...

Sonra çocuklar büyür...

Sonra anne baba yaşlanır...

Sonra sözler unutulur...

Sonra gündüz gece olur...

Sonra hayat biter...

Ve sonra genellikle çok geç olur...

O halde ...

Hiçbir şeyi sonraya bırakmayalım ... 

Çünkü hep daha sonraya kadar bekleyerek en güzel anları kaybedebiliriz...

En iyi deneyimler,

En iyi arkadaşlar,

En iyi aile yakınlıkları

İçin...

Gün bugün...

Şimdiki an...

Artık hemen yapılması gerekenleri yarına ertelemeyi göze alabilecek yaşta değiliz.

Bakalım bu yazıyı okuyacak ve aynı yaştakilerle paylaşacak vaktiniz olacak mı?

Yoksa "sonra" ya mı bırakacaksınız ... diyelim ve yeni bir konu ile devam edelim…

NE EKERSEN ONU MUTLAKA AMA MUTLAKA BİN KATI İLE BİÇERSİN…

Bir sürü insan çevresine son derece kaba ve empatisiz bir şekilde davranabiliyor.

Hakaret etmek, küfür etmek ve deyim yerinde ise aba altında sopa göstermek son derece popüler bir hal almış durumda.

Yönetici konumuna gelen empatisiz bir çok insan çalışanlarına büyük zulüm yaparak kendilerini nasıl acıların beklediğini fark etmiyorlar. Sevgi ile yaklaşmak yerine, öfke ve diktatörlük ile bir şeyleri öğretmeye çalışıyorlar.

Gündelik yaşamda ise, sosyal iletişimlerin içerisinde rastlanan küfürlü ve agresif dil, kişilerin kendilerini daha rahat ifade etme şekli olarak görülmekte, fakat bu aslında iletişimdeki çaresizlik ve yetersizliğin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.

Gerçek şu ki, ne ekersen onu mutlaka ama mutlaka bin katı ile biçersin. Çünkü ektiğin tohum sana bir değil, sapı ve kökü ile milyon tohum olarak gelecektir.

Yargılarsan yargılanırsın benim çok sevdiğim bir sözdür. Aslında insanlara karşı gösterdiğimiz her türlü sevgisiz yaklaşım kudretli bir yargıdır.

Doğruları söylediğiniz zaman karşınızdaki insanlar empatik bir şekilde davranmayabiliyorlar. Sizin anlattıklarınıza bakarak özür dileyebilme büyüklüğünü göstermek, anlamaya çalışmak, saygı duymak ve sevgide kalmak yerine adeta bir duvara dönüşebiliyorlar.

Size haksızlıklar yapmış olmalarına ve sizin doğruları söylüyor olmanıza rağmen, onlar haksız konuma geçiyor diye, size daha fazla saldırmaya çalışabiliyorlar.

Bunların hepsi sevgisizlik, empatisizlik, erdemsizlik ve en önemlisi farkındalıktan uzak olmaktan kaynaklanıyor. Hal böyle olunca bu insanların gelişmesi için yaşam biraz zor dersleri onlara sunuyor... Sonra da neden bunlar benim başıma geliyor diyorlar...

Sonuç olarak, her şeyin temelinde yatan sevgi kavramı, yaşamın dengesini ve insanlar arasındaki ilişkileri şekillendirmekte önemli bir role sahiptir. Karşılıklı saygı, anlayış ve nezaketin her etkileşimde var olması, bireylerin yaşamına mucizeler ve iyilikler getirecektir ve iş yerlerinde de bu temeller üzerine inşa edilen bir kültür, çalışan memnuniyetini ve dolayısıyla verimliliği artıracaktır.

Tekrar birlikte olancaya kadar sağlığınıza ve insanlığınıza iyi bakın efendim…

Kendinize dünyanın neye ihtiyacı olduğunu sormayın, size yaşama sevinci veren şeyin ne olduğunu sorun. Sonra da gidin ve onu yapın. Çünkü dünyanın hayat dolu insanlara ihtiyacı var..