Vali yanıltılıyor mu?

Abone Ol

Geçtiğimiz hafta...

Afyon Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı İhsaniye Demirli Köyünde bir temel atma törenine katıldı.

Frigya Bölgesinde Demirli Köyündeki bölge kadınlarının ürettikleri el emeği ürünlerini satabilecekleri mekanların temel atma töreniydi.

 

Düşünce güzel.

Yapılacak olan mekanlarda anlamlı.

 

Ama...

Bu yatırım ile ilgili pek çok soru işareti var.

 

Sormamız lazım...

Çünkü bu yatırım için ciddi bir bedel harcanacağı belirtiliyor.

Devletimizin harcayacağı para, sonuçta Milletimizin parası.

Hepimizin vergileriyle toplanıyor o paralar.

 

Birincisi...

Bu mekanlar kaç milyon TL’ye mal olacak?

 

İkincisi...

Yapılacak bu mekanlar için inşaat ruhsatı alındı mı?

 

Üçüncüsü...

Mekanların yapılacağı yer ile ilgili olarak tapu veya tahsis sorunu halledildi mi?

 

Dördüncüsü...

Bu yerler tamamlandığında, kim ya da kimler işletecekler?

Kiraya mı verilecek, Birlik ya da Kooperatif vasıtasıyla mı işletilecek?

Ya da Muhtarın bir yakınına al sen işlet mi denilecek?

*

HER ŞEY HUKUKA UYGUN OLMALI...

Şimdi...

Durup dururken neden bu mekanların yapımı ile ilgili ruhsatı var mı, tapu ya da tahsis işlemleri yapıldı mı? diye bu soruları gündeme getirmemi birileri yadırgayabilir.

Yahu neden karıştırıyorsun...

İşte Devlet bir yatırım yapıyor.

Teşekkür etmen gerek bir Afyonlu olarak denilebilir.

 

Elbette...

Tüm yapılan yatırımlara, hizmetlere teşekkür ediyoruz.

 

Fakat...

İster özel sektör, ister kamu kurumları...

Yatırımı kim yaparsa yapsın, kanunlara yönetmeliklere uygun hareket edilmesi gereklidir.

Yani her şey hukuka uygun olmalıdır.

 

Bu işin ruhsatı alınmış ise, tapu ya da tahsis konusu halledilmiş ise amenna...

Eğer bunlar olmamışsa o zaman bir problem olduğu açıktır.

Bu konudaki bazı bilgilendirmeler ve duyumlar nedeniyle konuyu gündeme getiriyorum.

Çünkü...

Yarın Allah korusun orada bir sıkıntı olursa...

Bir iş kazası olsa...

İnşaatta bir işçi hayatını kaybetse...

Ya da yaralansa...

 

Öncelikle Kaymakamın ve Köylere Hizmet Götürme Birliğinde konuyla ilgili kimin imzası varsa hepsinin başı ağrır.

 

İşin SGK boyutuna hiç girmiyorum bile...

Her hangi bir vatandaşımızın evindeki temizlik görevlisinin bile sigortasının olması gerekirken...

Böyle bir inşaatta çalışacak olan işçilerin SGK ile ilgili işlemleri yapılmıştır diye düşünüyorum.

 

Ayrıntıları elbette oradaki ilgililer bilirler.

Böylesine önemli bir konuda resmi bir bilgilendirme yapmalılar ki...

Kimse bu konunun dedikodusunu yapamasın.

Herkesin içi rahat olsun.

 

Vali Kübra Güran Yiğitbaşı elbette bu işlerin ayrıntılarını bilmez ve bilmesi de gerekmez.

Konunun teknik ve mali yönleriyle ilgili sorumluları kimlerse, onlar bu resmi prosedürleri halledip, Vali Hanıma laf söz gelmeyecek şekilde tüm işlemleri tamamlayıp bu işe başlatmışlardır diye umuyorum.

Aksi halde...

Eğer söylenilenler doğru ise...

Çok kişinin başının ağrıyacağı anlaşılıyor.

 

*

Ruhsatsız yatırım olur mu?

Şimdi...

Belki okurlarımdan bazıları;

Devletin yaptığı işlere ruhsat mı gerekir, arsada devletin ise ne tapusu, ne tahsisi diyebilirler.

İşin o yönü öyle değil.

 

İşi yapan devletin bir kurumu bile olsa...

Mücavir alan ya da Belediye sınırları içerisindeyse ilgili Belediyeden, değil ise köy sınırlarında ise Özel İdareden inşaat ruhsatı alınması zorunlu.

 

Belki birileri çıkıp...

‘27. maddeye göre ruhsat gerekli değil’ diyebilir ama.

Bununla ilgili de pek çok spekülasyon yapılmakta.

 

Ruhsat şart yani...

Sadece köylerde fenni mesul aranmıyor.

 

Bana aktarılan bilgiler böyle.

Keşke...

Fenni mesul gerekli hale getirilse.

Çünkü...

Deprem bu kadar canımızı yakmış iken.

Bu konuda daha duyarlı olunması gerekmez mi?

 

İnşAllah bu yatırım için ruhsat alınmıştır.

Varsa ruhsat...

İlgililer fotoğrafını gönderirler ise...

Bende bu konuda spekülasyon yapanlara gönderirim ve dedikodu sona erer.

*

TAPU KONUSU...

Arsa ile ilgili olarak ise...

Burası hazineye ait olan bir yer.

Milli Emlak’tan bu konu ile ilgili ya tapusunun alınması gerekli ya da tahsisinin yapılması gerekli.

Bana aktarıldığına göre henüz bir tahsis ya da tapu devri yok.

İnşAllah bana aktarılan bilgiler doğru değildir.

 

Aksi takdirde...

Mülkiyet sorunu halledilmeden hazine arazisini işgal eden konumuna düşecektir ilgili Kaymakam ve dolayısıyla Valilik.

Her hangi bir kişi...

Hazine arazisini işgal etmiş olsa.

Bunu önleyecek olan, hazine arazisini koruyacak olan  kişi Kaymakam ve Validir.

 

Ben demiyorum bunu...

2886 sayılı kanun böyle demekte.

*

RANTABL MI?

Afyon-Antalya Karayolu üzerinde...

Milli Parkın hemen önünde bir kaç dükkan yapıldı.

Epeyce bir süre oldu bunlar tamamlanalı.

Ana yol...

Her gün binlerce, hatta on binlerce araç geçmekte bu yoldan.

Buna rağmen o dükkanlar...

Gidin bakın ne halde?

 

Demirli Köyünde bildiğim kadarıyla Muhtarın bir oteli var.

Sanıyorum kapalı o otel.

Neden ki?

Bir sormak lazım.

Müşteri olmadığından olabilir mi?

 

Yapılacak olan yatırım milyonlarca TL ye mal olacak.

Devletimiz bu kadar sıkıntılı bir süreçte iken...

Atılan taşın ürkütülen kurbağaya değip değmeyeceği iyi hesap edilse...

Sanki daha iyi olmaz mı?

*

TURŞU TARİFİ VERECEK DEĞİLİZ...

Gazeteci olarak görevimiz duyduklarımızı, iletilenleri bir süzgeçten geçirip kamuoyuna aktarmaktır.

Elbette her gün turşu tarifi, yemek menüleri yazacak değiliz bu sütunlara.

Birilerinin canı sıkılsa da...

Bu sıkılan canlar rızk ile oynamaktan çekinmese bile...

Bizlerin görevi kamu adına, kamuoyunu doğru bilgilendirmektir.

Her şeye rağmen...

Kimse bizden suskunluk sarmalı içerisinde olmamızı beklememelidir.

 

Amacımız...

Kimseyi üzmek ya da kırmak falan değil.

Zülfü yâre dokunduğumuz zamanlarda oldu, oluyor ve olacaktır da.

Konuları kişiselleştirmeden, daha iyiye - daha doğruya doğru hep birlikte hareket edebilirsek...

Kimse de kimsenin rızkı ile oynamayı bırakın bir yana, aklından bile geçirmezse...

İşte o zaman her şey daha anlamlı ve güzel olacaktır.

 

Amacımız bağcıyı dövmek değildir.

 

Bu konuda son söz...

 

Vali Kübra Güran Yiğitbaşı.

Gördüğüm kadarıyla...

İyi niyetli ve kısa sürede bir şeyler yapmak gayretinde.

Afyonda hoşsa da bırakmak istiyor.

 

Vali Hanım, her konunun ayrıntısını, işleyişini bilebilecek değildir ve zorunda da değildir.

Birçok yardımcısı ve konunun uzmanları O’na bu ve benzer konularda teknik olarak danışmanlık yapmak mecburiyetindedir.

Çünkü görevleri bu dur.

Bunun için maaş almaktadırlar.

 

Ben ya da başka bir gazeteci veya idareci bir şeyler söylüyorsa o ilgililer konuyu şahsileştirmek yerine...

Hukuk neyi gerektiriyorsa öyle hareket etmeli ve öyle bilgilendirmelidirler.

 

Yoksa...

Allah korusun.

Fatura çıktığında sonuçlarının neler olduğu geçmişte hep görülmüştür.

*

TEMENNİM...

Tarih tekerrür etmesin.

Kimse üzülmesin.

Her şey hukuka uygun olsun.

 

Kamuoyunda yanlış bilinen bir şeyler varsa da bunun düzeltilmesinin yolu susmak değildir. Karalayarak veya başka yollar ile intikam almayı denemek hiç değildir.

Açık yüreklilikle doğru bilgiler neyse bunları paylaşmak en güzel yoldur.

Bunu elbette bu konuda bizlerden daha uzman olan, kariyerini bu alanda yapmış olan prensler daha iyi bilmektedirler.

 

Yok, biz her şeyin doğrusunu biliriz, yaptıklarımız doğrudur deniliyorsa da durmayın aynen devam edin der geçeriz.

 

Ama tarihe de biz notumuzu düşmüş oluruz.

*

*

*

*

*

*

*

*

RONALDO...

İYİ Parti Afyon Teşkilat Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu attı yine golünü.

Müthiş bir transfer yaptı.

Spor dünyasında Ronaldo’nun transferi ne kadar önemli ise...

Afyon siyasetinde de bu katılım o denli önemlidir.

Dr. Mustafa Enis Arabacı’nın İYİ Partiye katılmasından bahsediyorum.

 

Aslında...

Transfer demek yanlış olur.

Çünkü...

Mustafa Enis Arabacı başka bir partili değildi.

Siyasete adım atmamıştı.

İşi fazlasıyla yoğun bir kişi.

Vakti kısıtlı.

24 saat yeten bir kişi değil.

Değil siyasete, ailesine bile vakit ayıramazken...

Şimdi siyasete yeşil ışık yakıp adım atması bana göre Afyon için bir kazanç.

 

Mustafa Enis Arabacı’nın siyasete, hem de İYİ Parti gibi şu anda muhalefette olan bir partiden girmesi bir kaç açıdan oldukça anlamlı.

 

Her hangi bir işadamının, bir esnafın siyasete girmesi normaldir.

Vakitte ayırabilir, bir kaygısı da olmaz.

Ama Mustafa Enis Arabacı gibi vakti az ve kamuyla iş yapan bir işadamı için her şey toz pembe değildir.

Cesaret ister her şeyden önce.

 

Tebrik ediyorum bu cesaretinden dolayı kendisini.

Bir başka tebrik konusu...

Mustafa Enis Arabacı gibi toplumun her kesimi ile barışık, siyasiler ile arası iyi ve hali vakti de yerinde olanlar gemilerini her denizde rahatlıkla yüzdürebilirler.

İşlerini yürütebilmeleri için bazıları kendilerinin bizzat siyasete girmelerine gerek yoktur yani.

Mustafa Enis Arabacı gibi bir kişi eğer siyasete giriyorsa bunun bir başka nedeni olması gereklidir.

Sordum elbette...

Ama o cevabını şimdi yazacak değilim.

Haftaya...

*

İlk duyduğumda aradım kendisini...

Dr. Mustafa Enis Arabacı’nın İYİ Partiye katılacağı ile ilgili bazı duyumlar geliyordu.

Netleştirdim...

İki ayı geçkin bir süre önce.

Ciddi kaynaklardan...

 

Aradım kendisini.

Yıllardır tanırım.

Ben bir soru sorduğumda eğer o sorunun cevabı net olarak negatif ise o anda duraksamadan söyler.

Yok bir kaç saniye bekleyip, sonra cevap vermek yerine soruma soruyla cevap veriyorsa...

İşte sorduğum soruya cevabı negatif değildir.

 

Bu kez de dediğim gibi oldu.

Yok böyle bir şey ama, sen böyle bir şeyi nereden duydun?’ gibi bir soru sorunca güldüm kendisine.

 

Ben gülünce...

O da başladı gülmeye.

Daha düşünüyorum’ dedi ve ‘Sakın bir şey yazma’ diyerek anlatmaya başladı.

Yazma’ diyen bir kişiye ‘Tamam’ dedimse asla yazmam.

Ve kaynaklarımı da asla kimseye açıklamam.

Mustafa Enis Arabacı bu huyumu ve hassasiyetimi bildiği için rahatlıkla anlattı gelişmeleri.

Peki’ dedim, ‘Konu olgunlaşınca, girmeye karar verirsen ilk ben yazacağım’ dedim.

Tamam’ dedi.

Mustafa Enis Arabacı’da bir söz verdiğinde, kellesi gidecek olsa o sözünden dönmez.

Bekledim epeyce.

İki hafta kadar önce...

Bıg Chefs’te Kadir Gümüştaş ve Necati Taşpınar ile öğle yemeğindeydik.

Mustafa Enis Beyde geldi masamıza oturdu.

Sohbette sadece ikimizin anlayacağı şekilde birbirimizle şifreleşiyorduk.

Kadir Gümüştaş bir süre sabretti ve söylediklerimize bir anlam çıkaramayınca patladı; ‘Ya arkadaşlar benimde anlayacağım şekilde açık konuşun’ deyince ikimizde güldük ama bir şey söylemedik.

Yarım saat kadar geçmişti ki Bıg Chefs’in bahçe tarafından Muhammet Mısırlıoğlu ve yanında başka bir İYİ Partili çıkageldiler.

Bahçe tarafından gelirken beni masada görünce adımları biraz yavaşladı ama geldiler masamıza.

Pişti’ dedim Muhammet Beye.

Güldü.

Abi sana söz verdim biliyorsun’ dedi.

Muhammet Mısırlıoğlu ile de daha önce görüşmüştüm ve O’da söz vermişti, kimseye açıklamayacak, önce ben yazacaktım.

Hep beraber gülüştük ve Mustafa Enis bey misafirleriyle birlikte yukarıdaki odasına geçtiler.

Onlar gittikten sonra Kadir Gümüştaş elimi sıktı ve ‘Seni bir kez daha tebrik ediyorum. Ben Mustafa’ya bu kadar yakınım ama benim bile haberim yoktu. Şimdi anladım demin masada konuştuklarınızın anlamını’ dedi.

Duyulmaması konusunda O’nu da tembihledim, Necati’yi de...

 

Geçtiğimiz Cuma akşamı.

Görüştük Mustafa Enis Arabacı ile.

Sözünü tuttu.

Bende Cumartesi günkü ODAK’ta sürmanşetten haberi verdirttim.

 

Herkes için önemlidir...

Söz ve sözünde durmak.

 

Mustafa Enis Arabacı’nın Afyona siyaset alanında da önemli katkılar koyacağına inanıyorum, hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.

 

*

*

*

Günün Sözü

 

Bilgi en büyük hazinedir.