Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, antibiyotik direncinin, ilaçların etkinliğinin zamanla azalması veya daha yüksek dozlarda kullanılmasını gerektirmesi olarak tanımlandığını belirterek, bu sorunun tüm dünyada sağlık üzerinde ciddi tehditler oluşturduğunu vurguladı.
Antibiyotik Direnci, İnsan ve Çevre Sağlığını Tehdit Ediyor
Dr. Mamçu, antibiyotik direncinin yalnızca bireysel bir sorun olmadığını, aynı zamanda küresel bir sağlık krizi halini aldığını ifade etti. "Antibiyotiğe dirençli mikroorganizmalar hızla toplumda, sağlık kurumlarında, çevrede, hatta toprak ve sularda yayılarak büyük bir tehdit oluşturabilir. Bu nedenle antibiyotik direnci, insan, hayvan ve çevre sağlığını kapsayan tek bir sağlık sorunudur" dedi.
Antibiyotik Direnci Geleceğimizi de Etkileyecek
Antibiyotik direncinin sadece bugünü değil, geleceği de ilgilendiren bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Dr. Mamçu, dünya genelinde seyahatlerin artması ve uluslararası bağlantıların güçlenmesiyle bu sorunun hızla yayılabileceğine işaret etti. "Antibiyotik direncinin kontrol altına alınabilmesi için ulusal ve uluslararası düzeyde ortak çalışmalar ve düzenlemeler gereklidir. Ancak bu çalışmaların başarılı olabilmesi için, her ülkenin kendi antibiyotik direnci yönetim programını etkili bir şekilde uygulaması gerekir" dedi.
COVID-19 Pandemisi Direnci Artırdı
Dr. Mamçu, COVID-19 pandemisi sürecinde, yanlış ve aşırı antibiyotik kullanımının antimikrobiyal direnç oranlarını önemli ölçüde artırdığına dikkat çekti. "Pandemi başlangıcında, geniş spektrumlu antibiyotiklerin gereksiz kullanımı, antibiyotiklere dirençli bakterilerin daha hızlı yayılmasına yol açtı" diye belirten Dr. Mamçu, "Artık yeni antibiyotiklerin sınırlı sayıda olduğunu ve direnç sorununu çözme konusunda beklentilerin tam olarak karşılanamadığını söyleyebiliriz. Bu nedenle elimizdeki antibiyotikleri çok daha dikkatli kullanmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
Akılcı Antibiyotik Kullanımı Şart
Antibiyotik kullanımının akılcı bir şekilde yönetilmesinin önemini vurgulayan Dr. Mamçu, "İdeal antibiyotik kullanımı, doğru tanı sonrası, doğru antibiyotiğin en uygun yoldan, etkin dozda, doğru aralıklarla ve uygun süreyle verilmesidir" dedi. Antibiyotiklerin yanlış kullanımı, gereksiz ilaç kullanımından kaçınılması gerektiğinin altını çizen Mamçu, mikrobiyolojik olarak kanıtlanmış bakteriyel enfeksiyonların varlığının mutlaka sorgulanması gerektiğini belirtti. "Tanı konulmadan antibiyotik kullanmak, seçilen antibiyotiğin yanlış olması veya doz ayarlamalarının hatalı yapılması, antibiyotiklerin etkinliğini azaltır" dedi.
Enfeksiyon Kontrolü ve Bütüncül Yaklaşım
Antibiyotik direnci ile mücadelede enfeksiyon kontrol tedbirlerinin ve antibiyotik kullanımının, tıp, veterinerlik ve tarım gibi farklı alanlarda bütüncül bir yaklaşım ile ele alınması gerektiğini belirten Dr. Mamçu, Türkiye’de antibiyotiklerin yalnızca doktor reçetesi ile satılmasının bu sorunun önlenmesinde önemli bir adım olduğunu söyledi. Ayrıca, hem sağlık çalışanlarının hem de vatandaşların bilinçli antibiyotik kullanımı konusunda daha fazla eğitim alması gerektiğinin altını çizdi.
Dr. Mamçu, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Antibiyotik yönetimi tek başına bir çözüm değildir. Enfeksiyon kontrol önlemleri ile birlikte uygulanmalı ve hastanelerdeki antibiyotik yönetimi ile toplumdaki antibiyotik kullanımı arasındaki ilişki göz önünde bulundurulmalıdır. 'Tek sağlık' anlayışıyla antibiyotik kullanımı ve direncine karşı tüm paydaşların ortak bir çaba içinde olması büyük önem taşır."