Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin genel kurulunda önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Antalya'da son mahalli seçimlerde arzu ettiğimiz neticeleri alamadığımızın farkındayız. Siyaset uzun soluklu bir mücadelenin adıdır. Bir felsefeci hiç yenilmemiş insan hiç savaşmamış insandır diyor. Geçen seçim dünde kaldı. Bize düşen bugün için yeni sözler söylemek, gelecekteki zaferlerimiz için şimdiden hazırlanmaktır. Sizlerden bu kongremizle birlikte 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 2029 mahalli idareler seçimleri için çalışmanızı istiyorum. Bu süreyi en iyi şekilde değerlendirmemiz lazım. Bizim muhalefet gibi kayıkçı kavgalarına ayıracak tek bir anımız bile yok. Bizim laf ve polemik yerine iş ve hizmet üretmemiz gerekiyor. Nitekim biz de bunu yapıyoruz. TÜİK tarafından 2024 yılına ait turizm raporları açıklandı. Turist sayısı 62,3 milyon kişi oldu. Turizm geliri 61,1 milyar dolar oldu. Dünyadaki tüm zorluklara rağmen bu rakamlara ulaştık. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız” dedi.

GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYACAĞIZ

“78 canımızı yitirdiğimiz Bolu Kartalkaya'daki gibi faciaların bir daha yaşanmaması için gereken neyse yapacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mevzuatla ilgili bir problem varsa Gazi Meclisimizin de desteğiyle çözüme kavuşturacağız. Bolu'daki facianın son olmasını temenni etmek hepimizin görevidir. Bu olayda sorumluluğu olan kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Hepsinden tek tek hesap sorulmasını temin edeceğiz. Güvenliğimiz bakımından hayati öneme sahip güneyimizdeki gelişmeleri izliyor ve kendi hamlelerimizi planlıyoruz. Kurmak istediğimiz güvenlik hattını tamamlayana ve tüm terör örgütlerin başını ezene kadar durmayacağız. Hayat pahalılığın üstesinden gelmek için kararlı ekonomi programı izliyoruz. Enflasyon düştükçe bilhassa sabit gelirlilerimizin refah gelirini arttırmak için daha iyi iklim ve imkâna sahip olacağız” dedi.

YABANCILAŞMIŞ BİR KAFA YAPISI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel ve bölgesel dengelerin yeni baştan kurulduğu şu kritik dönemde Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi kaçıracak tek bir fırsatı heba edecek tek bir potansiyeli yoktur. Bir de kifayetsiz muhterislerin edep ve ahlak sınırları tanımayan hezeyanlarıyla uğraşmak mecburiyetinde kalıyoruz. Hırsızlık, yolsuzluk tacizi örtemeye kalkan pişmiş zihniyetle karşı karşıyayız. Türkiye'ye tamamen yabancılaşmış bir kafa yapısıyla muhatabız. Ülkemizde ve bölgemizde yaşanan hiçbir hadiseye Türkiye merkezli bakmak istemiyorlar. CHP Genel Başkanı’nın kırdığı potların çetelesini tutmaya artık gençlerimizin bile sabrı kalmadı. Koltuğunu kaybedeceğini anladıkça etekleri tutuşmaya başladı. Ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Uzatılan her mikrofona bir şeyler söylüyor, kendince ahkam kesiyor. Ertesi gün ‘ben öyle demek istemedim’ diyerek sözlerini tekzip ediyor. Şimdi de çıkmış Amerikan filosuna secde etmekten bahsediyor. Müflis tüccar misali eski defterleri karıştırmayı bırak. Emperyalizme kimin kulluk ettiğini görmek istiyorsan 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde kapı kapı dolaşan eski genel başkanına bak” dedi.

OYUNDAN GİDEREK DÜŞMEYE BAŞLADI

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonominin başına sömürge valisi gibi yabancıları getirmekten bahseden siz ve sizin partinizdi. Siz IMF kapılarında el açarken 23,5 milyar dolarlık borcu kapatarak ülkemize ekonomik bağımsızlığını kazandıran biz olduk. Biz yarım asır boyunca emperyalizme ve uşaklarına karşı yürüttüğümüz mücadelenin 1 günlük sadakasını versek mevcut CHP yönetiminin 7 sülalesine yeter. Sayın Özel'i muhatap alsak bize yazık muhatap almasak bu sefer millete yazık. Sayın Özel oturduğu koltuğun hakkını halen veremedi. Bay Kemal'in gösterdiği sarı kart sayın Özel'in ayarını bozdu, dengesini sarstı, oyundan giderek düşmeye başladı. Böyle giderse yakında ikinci sarı kartı da görecek. Yüzüne gülüp, yanında durup, sırtından hançerleyenleri burada saymıyorum. Nereden bakarsak acınacak durum içinde. CHP'nin içindeki kavga, ayak oyunu, rekabet zaten bu partiyi içten içe çökertiyor. Artık iyice ayyuka çıkan bu koltuk kavgasını CHP'nin kendi meselesidir diyerek zaten nazar-ı dikkate almıyoruz. Bu çamur ülkenin ve milletin bekasını ilgilendiren bu konulara sıçramaya başladığında susma hakkımız kalmıyor. Yine atalarımızın 'hadsize had bildirmenin 40 yetime yetime kaftan giydirmekten daha evla olduğu' sözünü de unutmuyoruz. Biz bu tür tartışmaların tarafı olmaktan hicap duyuyoruz. Milletimize karşı sorumluluklarımızın gereği olarak bu söz düellosuna girmek mecburiyetine kalmasak inanın hepsini yok sayacak bu vakti ve enerjiyi daha hayırlı işlere teksif edeceğiz”

3 yıl hapis cezasıyla aranan şahsı jandarma yakaladı! 3 yıl hapis cezasıyla aranan şahsı jandarma yakaladı!

TÜM SALDIRILARI PÜSKÜRTTÜK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatanın selameti ve inkışafı için hayal kuran, kalbi heyecanla çarpan, kötülüklerin yok olması için karınca misali bir damla su taşımayı vazife addeden, tuğla üstüne tuğla koymak amacıyla kolları sıvayan, dosta güven, düşmana korku veren velhasıl ülkesi ve milleti için gece gündüz çalışan herkese buradan şükranlarımı sunuyorum. Yoldaşımız milletimiz olduğu müddetçe Allah'ın izniyle istikametimizi ne içerideki bedbah ve gafiller ne de dışarıdaki düşmanlar bozabilir. Bugünlere hep milletimizle birlikte geldik. Tüm saldırıları milletimizle sırt sırta vererek püskürttük. Tüm engelleri milletimizin güçlü desteği ile aştık. Doğruluktan, dürüstlükten, samimiyetten ayrılmadık. Bu süreçte bizi ülkeye ve millete hizmetten alıkoymaya çalıştılar. Milletin teveccühünden uzaklaştırmak için her yolu denediler. Demokrasi dışı yöntemlerle sindirmek, korkutmak istediler. Hukuk dışı uygulamalarla meşru siyaset sahasının dışına çekmeye heves ettiler. Bizim çalışma azim ve şevkimizi örselemek için darbeden, sokak olaylarına her türlü yöntemi devreye aldılar. 27 Nisan bildirisini nasıl unutabiliriz? 7 Şubat MİT krizini nasıl unutabiliriz? Gezi olayları üzerinden sahnelenen kirli oyunu nasıl unutabiliriz. Çukur terörüyle Kürt kardeşlerimize yaşatılan acıları nasıl unutabiliriz. 253 vatan evladını şehit verdiğimiz 15 Temmuz ihanetini nasıl unutabiliriz? DEAŞ'ından bölücü terör örgütüne kadar üzerimize salınan cinayet şebekelerini nasıl unutabiliriz? Suriye'de 13 yıl boyunca yanan ateşi ülkemize taşıma senaryolarını nasıl unutabiliriz? Kimisi bilinen çoğu da bilinmeyen nice saldırı, ihanet, tuzak, bel altı vuruşu hangimiz nasıl unutabiliriz? Bunların hiçbirini unutmadık ve unutmayacağız. Yaşananlardan ibret alacak, ders çıkaracak istikbalimizi buna göre şekillendireceğiz. Muhalefet ne yaparsa yapsın ayrıştırıcı siyasete tevessül etmeyeceğiz. Muhalefetin kışkırtmalarına tevessül etmeyecek birleştirici, yapıcı siyasetten ayrılmayacağız. Sırtımızı Hak'ka ve halka yaslayacağız” dedi.

Editör: Fadime Özkaran