Anlatacağım olayı daha çarpıcı anlatacak başka bir başlık bulamadığım için bunu yazdım.
Olayı öğrenince belki sizlerde hak verirsiniz bu başlığa.
S.S. Afyon Pancar Ekicileri Kooperatifinde yaşananları anlatacağım.
Başkanı İbrahim Eroğlu olan kooperatif.
Bakanımız Veysel Eroğlu’nun öz yeğeni olan İbrahim Eroğlu.
Pancar Ekicileri Kooperatifinde önceki yıl Genel Kurul yapılacaktı.
Başkanı Çobanlar İlçemizden Abdil Tıkır idi..
Oradan bir arkadaşın anlattığına göre...
Tahsili yoktu.
Bazı noktalarda kendini tam ifade edemiyordu.
O arkadaşın deyimiyle, ‘Koltuğun hakkını veremiyor, koltuğu dolduramıyordu’.
Şükrü Balık o dönemde de Kooperatifin Yönetim Kurulunda.
Düşünmüş taşınmış.
Bazı arkadaşlarıyla istişare etmiş.
Aslında gönlünde yatan aslan...
Kendisi.
Ama...
Daha erken olduğunu düşünmüş ve ‘Ben olmasam da, benim güdeceğim birisini bulayım’ bari demiş olacak ki...
İleride Belediye Başkanlığı veya tekrar Belediye Meclis Üyeliği gündeme gelince siyaseten de yanında duracak olan birisi olsun ister, yeni Başkanın.
O sıralarda yıldızı da parlamaktadır İbrahim Eroğlu’nun.
Açar O’na konuyu.
İbrahim Eroğlu balıklama atlar bu teklife.
Ama bir sorun vardır.
Pancar Kooperatifine önce üye olması, bunun içinde pancar ekiyor olması gereklidir.
Şükrü Balık aynen kendisinin yaptığı gibi göstermelikte olsa pancar ektirir İbrahim Eroğlu’na.
Formalite tamamdır.
O anki Yönetim Kurulu Başkanı Abdil Tıkır, Genel Kurula sayılı anlar kala öğrenir Şükrü Balık’ın bu operasyonunu.
Derler ki O’na...
‘Senin Başkanlık dönemin bitti. Eğer İbrahim’in Başkan olmasını kabul ediyorsan, Yönetime tekrar alacağız seni.’
Hepten kaybetmek daha kötü diye düşünür ve büker boynunu, Yönetim Kurulu Üyeliğine razı olur Abdil Tıkır.
Seçim yapılır.
İstediği gibi sonuçlanır Genel Kurul Şükrü Balık’ın.
Yönetim Kurulu toplanır, İbrahim Eroğlu önceden planlandığı gibi Yönetim Kurulu Başkanı seçilir.
Bu işte tamamdır.
Şimdi...
Şükrü Balık’ın ipleri eline alma zamanı gelmiştir artık.
Bazı noktalarda İbrahim Eroğlu’nu gölgede bırakacak hal ve davranışlar içerisine girer.
Kendisince haklıdır bunda da.
Çünkü...
Bu yönetimi de, Eroğlu’nu da bu görevlere getiren O’dur.
Yıllarca yaptığı Sendika Başkanlığından dolayı camiada en tanınan kişilerden biridir.
Gittiği her yerde bir tanıdığı mutlaka vardır.
Bunu iyi değerlendirir Şükrü Balık.
Atar havasını hem İbrahim Eroğlu’na, hem tüm yönetimine.
Bir-iki-üç...
Kağıt üzerinde kendisidir Başkan ama, sanki fiiliyatta Şükrü Balık’tır Başkan...
İbrahim Eroğlu yavaştan yavaştan bozulmaya başlar Şükrü Balık’ın hal ve tavırlarına.
Belli etmemeye çalışır.
Bu arada Ankara’da PANKOBİRLİK Genel Kurulunun zamanı gelmiştir.
Türkiye’de 32 kişi vardır PANKOBİRLİK’te oy kullanacak.
Afyon temsilcisi Şükrü Balık’tır.
Yönetim Kurulu Başkanı varken neden Şükrü Balık derseniz...
O’da Şükrü Balık’ın kabiliyeti diyelim veya Afyondaki Genel Kurul öncesi pazarlık böyleydi ...
İşte her nasılsa Şükrü Balık Afyon Temsilcisi olarak Türkiye’deki 32 kişiden biri olarak Ankara’da yerini alır.
PANKOBİRLİK Yönetimini bu 32 kişi seçecektir.
Biri ‘Batı’ diğeri ‘Doğu’ grubu olarak iki ayrı liste oluşur PANKOBİRLİK Genel Kurulu öncesi.
Şükrü Balık her iki listede bir yoklama yapar, yönetimde kendisine yer bulabilmek için...
Batı grubunu daha güçlü görür ama orada da yönetimde yer yoktur.
Ancak Denetim Kuruluna alınabileceği söylenilir kendisine.
‘Tamam’ der.
Bu ‘Tamam’ sözlerini ise kendi başına söyler.
İstişare ediyor görünmesine rağmen bu başına buyruk hareketi bir tepki daha çeker Afyon yönetiminde.
Genel Kurul öncesinde tüm Afyon Yönetimi Ankara’da toplanır.
Orada, ‘Neden bizimle daha önce bu konu hakkında görüşmedin?’ diye sorulduğunda kendisine, çeker resti Şükrü Balık;
‘Arkadaşlar çağırın noteri vereyim yetkiyi, içinizden kim isterse o kullansın buradaki oyu’ şeklindeki çıkışı aslında blöftür...
Çünkü Genel Kurula saatler kala böyle bir şey mümkün değildir.
O gece onların dışında toplantı yapanlarda vardır Ankara’da...
‘Batı’ ile ‘Doğu’ grubu aralarında anlaşır.
Seçime tek liste gidilir.
Şükrü Balık bu durumu sabah Genel Kurul salonunda öğrenir.
İbrahim Eroğlu bu gelişmeyi de gözlemler.
Anlar ki...
Aslında Şükrü Balık öyle sıkıp attığı gibi her yerde ağırlıklı birisi değildir.
PANKOBİRLİK’te her şey O’nun dışında gelişmektedir.
‘Anlattığı gibi bir ağırlığı olsa PANKOBİRLİK’in yönetimine alırlardı zaten’ diye gıyabında konuşurlar.
PANKOBİRLİK Genel Kurulu yapılır.
Denetim Kurulu Üyesi olur Şükrü Balık.
Havası daha da artar.
Bu durum İbrahim Eroğlu’nu biraz daha gerer.
Sonra...
PANKOBİRLİK’te çalışan personellerin sendika ile sözleşme zamanları gelmiştir.
Bu konuda da Afyon Yönetimine danışmadan, istişare etme gereği duymaz Şükrü Balık.
‘Yetti gari’ dercesine sinirlenir İbrahim Eroğlu, ama belli etmez...
Afyon’da alttan alta kulis çalışmalarına başlar.
Üzerinde gölge olarak kabul ettiği Şükrü Balık’tan kurtulmak için ilk Abdil Tıkır ile görüşür.
Zaten geçmişten gelen bir hesabı vardır Çobanlar’lı Abdil Tıkır’ın.
Kendisini Başkanlıktan eden Şükrü Balık’ın gönderilecek olması hoşuna gider.
Diğer Yönetim Kurulu Üyesi Çay’lı Şevki Kara’ya durumu anlatır İbrahim Eroğlu.
O’nu da ikna eder.
Sırada Emirdağ’lı Hulusi Türkmen vardır.
Uzun zamandır sağlık problemi vardır Hulusi Türkmen’in.
Toplantılara gelip gitmesi bile sıkıntılıdır.
O’nunla da telefonla bir görüşme yapar İbrahim Eroğlu.
Beş kişilik Yönetim Kurulunda Şükrü Balık haricinde herkes hem fikir olmuştur.
Ama...
Ağırlıklı bir kişi daha vardır Yönetim Kurulunda olmasa bile...
İhsaniye’li Hamit Çakır.
Yönetim Kurulunun 1. Yedeği olarak listede yer almıştır.
Şükrü Balık ile de diyaloğu iyidir.
‘Şükrü Balık’ın yerine Yönetim Kuruluna O’nu alırsak hiç bir problem kalmaz’ der İbrahim Eroğlu diğer Yönetim Kurulu Üyelerine.
Ararlar Hamit Çakır’ı.
Gelir Kooperatife.
Anlatırlar durumu.
‘Siz beni uygun gördükten sonra, teşekkür ederim. Seve seve sizinle beraber olurum’ der Hamit Çakır’da.
Beş kişilik Yönetim Kurulu hazırdır.
Şimdi sıra gelmiştir Şükrü Balık’a çaktırmadan ve uyandırmadan Genel Kurul kararının alınmasına...
Daha seçileli bir yılı az bir süre geçmesine ve dört yıllığına seçilmiş olmalarına rağmen, ‘neden yeni genel kurul?’ diye soracak olursa ne cevap vereceklerdir Şükrü Balık’a...
O cevabı da İbrahim Eroğlu bulur üstün zekasıyla...
‘Ola ki iktidar falan değişir, biz dört yılı garantilemiş olalım.’
Aklına yatar Şükrü Balık’ın bu kılıf.
Peki Genel Kurul Üyelerine ne diyeceklerdir?
Bunun cevabı da hazırdır...
‘Afyon’da ve Emirdağ’da yapılacak olan işler ile ilgili yetkiyi bahane ederiz’ derler.
Aslında bu iki konu hakkında daha önceden alınmış yetkileri olmasına rağmen, böyle bir kılıfla Genel Kurul için karar alırlar ve uygulamaya koyarlar.
12 Şubat 2023 Pazar günü Genel Kurul yapılacaktır.
Şükrü Balık kongreden bir gün öncesi akşam saatlerine kadar Genel Kurul için tüm hazırlıklara nezaret eder.
Kooperatifin kayıtlı 36 bin üyesi vardır ama, aktif olan 12 bin civarıdır.
Bu 12 bin üyeden aslında bin kadarı oy kullanmaya gelebilecektir.
Zaten tek liste olarak girileceği için, çok yüksek katılıma da gerek yoktur.
Genel Kurula katılacak olan üyeler için verilecek hediyeler de hazırlanır.
Kuru gıda paketleri...
İçinde yok yok.
O sırada birisi ortaya bir teklif atar;
‘Arkadaşlar bakın deprem oldu. Orada binlerce aile var. Gelin bu hazırlattığımız gıda kolilerine Genel Kurulda anlatalım ve hiç kimseye vermeyelim, direkt olarak oraya gönderelim.’
‘Tamam, uygundur’ denir ama...
Bu paketler Genel Kurula katılanlara dağıtılır.
Depremzedeler umurlarında olmaz yani...
Genel Kuruldan bir gün öncesine dönelim...
11 Şubat 2023 Cumartesi...
Ertesi gün sabah yapılacak olan Genel Kurula saatler kala, İbrahim Eroğlu Yönetim Kurulu odasında Şükrü Balık’a şu sözleri söyler;
‘Abi biz seninle çalışmayacağız.’
Kendisine söylendiğini anlamaz önce Şükrü Balık.
Sağına soluna bakınır.
Kendisine söylendiğini anlar.
‘Neden?’ diye sorar.
Cevabı nettir ve kısadır İbrahim Eroğlu’nun;
‘Biz Yönetim olarak böyle karar aldık.’
‘Bende Yönetimdeyim, benim böyle bir karardan neden alınırken haberim olmadı, arkamdan iş mi çevirdiniz?’ der ve odadaki diğer Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarına döner Şükrü Balık...
Abdil Tıkır ve Şevki Kara oradadır.
Her ikisi de ‘Başkanla aynı karardayız’ derler.
‘Peki, yerime kimi alacaksınız?’ diye sorar bu kez Şükrü Balık.
Aldığı cevap daha şok edicidir...
‘Hamit Çakır’ı alacağız senin yerine.’
İhtimal vermez Şükrü Balık bu kişinin kendi yerine gireceğine...
‘Kendisinin haberi var mı Yönetime benim yerime gireceğine?’ der.
‘Var, kendisi de aşağıda şu anda, istersen çağıralım senin yanında soralım tekrar’ der İbrahim Eroğlu.
İhtimal vermez Şükrü Balık, ‘Tamam çağırın gelsin’ der.
Çağırırlar Hamit Çakır’ı...
İki dakika sonra kapı açılır ve Hamit Çakır içeri girer.
Hamit Çakır’a döner Şükrü Balık ve sorar;
‘Benim yerine Yönetim Kuruluna sen girecekmişsin, öyle mi?’ der.
Hamit Çakır’ın cevabı da kısadır;
‘Çoğunluk ne derse ben uyarım.’
Tekrarlar sorusunu Şükrü Balık.
Cevap değişmez...
Hamit Çakır’ı Şeker Fabrikasında işe aldıran, Temsilci olmasını sağlayan ve önceki Genel Kurulda yedeklerden birinci sıraya yazdıran Şükrü Balık’tır aslında.
Şimdi kendi yerine geçecektir Hamit Çakır.
Şaşkındır Şükrü Balık...
Bakar son kez Yönetim Kurul Odasına.
‘Yarın görüşürüz’ diyerek çıkar odadan.
Ertesi sabaha kadar bir kaç zemin etüdü yapar.
Hesap kitap belki de...
Mevcut yapının karşısına bir kaç saatte yeni bir liste çıkarsa kazanma ihtimali sıfıra yakındır.
Ertesi sabah katılır Genel Kurula.
Bir veda konuşması yapar ve ayrılır.
*
Baştan sona böyle cereyan etmiştir S.S. Afyon Pancar Ekicileri Kooperatifinin son Genel Kurulu.
Perde arkasında yaşananları aktardım sizlere...
Belki eksiği vardır.
Ama dikkat çekmek istediğim bu olay kadar, Şükrü Balık’ın 20 yıldan fazla Yönetiminde bulunduğu bir yerden bu şekilde uzaklaştırılmasının altında yatanı da aktarmaktır.
Şükrü Balık çok akıllı bir kişidir.
Zekidir de...
Cıva gibidir.
Yıllar boyu Sendika Başkanlığı yapmak hiç kolay değildir.
Üstün bazı meziyetler gerektirir.
Şükrü Balık’ta bunların hepsi vardır.
Ama derler ya...
Keskin sirke küpüne zarardır.
Aynı anda bir kaç ata birden oynamakta iyi değildir.
Yeri, tavrı net olmalıdır insanın.
Üzerinden çok bir zaman geçmedi.
Afyon Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinde...
Şükrü Balık’ın Yönetiminde olduğu Pancar Ekicileri Kooperatifi kendi meslek grubunda öyle bir hareket etmiştir ki...
Seçime bir kaç saat kalana kadar Kırmızı listeye oy vereceği veya oy kullanmaya bile gelmeyeceğine dair sözler verilmiş iken...
Seçim sabahı Şükrü Balık’ın Pancar Ekicileri Kooperatifi Mavi Listede yer almış, neredeyse 10 oy potansiyeli olan Şükrü Balık ve ekibi seçimi 1 oy farkla kazanmışlar, ATSO Meclisinde iki sandalye kazanmışlar, Şükrü Balık’ta ATSO Meclis Üyesi olmuştu.
O seçimden sonra...
Şükrü Balık randevu istedi, yanında İbrahim Eroğlu’nu da getirmek istediğini söyledi.
Randevu verdim, geldiler.
Pek çok gerekçe ile Mavi listede yer almalarını anlattılar kendilerince...
Herkes istediği yerde olabilirdi elbette.
Bana yanlış gelen, herkese mavi boncuk verilmesiydi.
Dinledim o gün kendilerini sadece...
Şükrü Balık’ın herkese mavi boncuk dağıtmakta mahir olduğunu anlattı daha sonra bazı dostlarım pek çok örnek ile.
Mesela.
Belediye Meclis Üyeliği ile ilgili...
O dönemde Abdullah Kaptan tekrar Belediye Başkanlığına aday gösterilseydi Abdullah Beyin Meclis listesinde yer alacaktı.
Burhanettin Çoban’ın da listesindeydi. Ki Burhanettin Bey son anda farketti Şükrü Balık’ın herkesle bu konuda diyalog içerisinde olduğunu ve herkese mavi boncuk verdiğini, sildi son dakikada.
Halil Ürün’e de aynı yaklaşımda olduğu ortaya çıktı daha sonra.
İşte böyle pek çok örnek anlattılar kendisiyle ilgili.
*
ATSO seçimlerinde Şükrü Balık bu şekilde Meclis Üyesi olmuştu ama işte Meclis Üyeliği bir kaç ay sürebildi.
Yarınki ATSO Meclis Toplantısında kendisi olamayacak.
Çünkü Pancar Ekicileri Kooperatifini temsilen oradaydı.
Şimdi Yönetim Kurulu Üyesi olmadığı için o koltuğa yedekten gelen başka bir üye oturacak.
O kişi de Pancar Ekicileri Kooperatifinden değil.
Başka bir işletme.
İbrahim Savrukoğlu yeni Meclis Üyesi.
Hayırlı uğurlu olsun...
*
Noldu şimdi...
O kadar ayak oyunu falan hepsi gitti boşa dimi...
Kendisine inanan Adnan Demirel ve Tahir Vurgun’u kırma pahasına elde ettiği ATSO Meclis koltuğunu kaybetti Şükrü Balık.
Hem de normal bir düşme ile değil...
*
Kooperatif Genel Kurulundaki gelişmeleri öğrendikten sonra aradım Şükrü Balık’ı.
Ondan da teyit ettim bazı notlarımı.
Lafın sonunda öyle bir söz söyledi ki...
‘Demek ki sana çiğlik yapmamam gerekiyormuş. Yoksa bu gelmezdi başıma.’
Estağfrullah dedim...
Sanki ‘Hurdacının ahını aldın dedim.’
O bilinen sözü değiştirerek uyarlayalım bu duruma...
Alma hurdacının ahını
Çıkar aheste aheste...
Bu arada İbrahim Eroğlu.
Unutulacak birisi değil elbette.
Kısa zamanda siyasette ve ticarette aldığı yolları ve hocalarını yazacağız vakit bulduğumuzda.
Üzülüyorum aklıma geldikçe...
Fahrettin Zobalı’yı düşürdüğü duruma...
*
*
*
Günün Sözü
Ne ekersen onu biçersin...