Avrupa Birliği (AB), sahipsiz hayvan sorunuyla mücadele ve hayvan refahına ilişkin uygulamaların Avrupa ülkeleri arasında farklılık göstermesi nedeniyle bu konuya ortak standart getirmeye çalışırken, AB Komisyonunun geçen yıl sunduğu yasa teklifinde, zorunlu kısırlaştırma, çip takma, kayıt altına alma ile bakıcıların yetkinliğinin artırılması gibi önlemler yer alıyor.
Çoğu Avrupa ülkesinde sokaklarda nadiren sahipsiz hayvana rastlansa da AB, her üye ülkesinin farklı yöntem izlediği bu konuya ortak çözüm bulma çalışmalarını sürdürüyor.
AB'nin danışma organı Ekonomik ve Sosyal Komitenin 9 Nisan tarihli raporunda, "Sokak köpekleri, Güney ve Doğu Avrupa'nın çeşitli bölgelerinde ciddi sorun teşkil ediyor ve halk sağlığına ciddi tehdit oluşturuyor. İnsanlara ve hayvanlara karşı saldırganlık ile kuduz bulaştırma riskini artırıyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporda, "Sokak köpeklerinin sayısını azaltmaya yönelik tek sürdürülebilir yaklaşım, barınaklardaki hayvanlar ve sahipleri belirlenebilen safkan olmayan hayvanlar için zorunlu kısırlaştırma politikalarıdır." ifadesi kullanıldı.
AB Komisyonu verilerine göre, her yıl AB genelinde devlete veya kar amacı gütmeyen kuruluşlara ait barınaklara çok sayıda kedi ve köpek kabul ediliyor.
Belçika'da barınaklara yıllık 7 bin köpek, 26 bin kedi bırakılırken, İspanya'da ise bu rakam köpekler için 100 bin, kediler için 30 bin düzeyinde seyrediyor.
Hayvan refahına yönelik AB standartları oluşturulması hedefleniyor
Avrupa Parlamentosunun (AP) 2023'te yaptırdığı "Eurobarometer" isimli kamuoyu yoklamasına göre, AB vatandaşlarının yüzde 74'ü, evcil hayvanların refahının daha iyi korunması gerektiğini düşünüyor.
Bu sorumluluk üye ülkelerin yetki alanında olsa da AB genelinde hayvan refahı standardı yakalamak ve ülkeler arasındaki farklılıkları ortadan kaldırmak amacıyla çalışmalar yürütülüyor.
AA muhabirine değerlendirmede bulunan AB Komisyonu Sağlık ve Gıda Güvenliği Departmanının Basın Sorumlusu Anna Gray, Komisyonun bir süredir Avrupa'da hayvan refahı konusunda, özellikle taşımacılık söz konusu olduğunda "son 20 yılın en büyük reformunu" yapmak üzere çalıştığını belirtti.
Komisyonun, çalışmalar sonucunda 7 Aralık 2023'te yasa teklifi sunduğunu ifade eden Gray, önerilerin, köpek ve kedilerin refahı ve izlenebilirliğine ilişkin yeni kurallardan oluştuğunu söyledi.
Yasa teklifini AB'nin Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesinin (EFSA) bilimsel tavsiyeleri çerçevesinde hazırladıklarını anlatan Gray, teklifin henüz AP ve AB Konseyi tarafından ele alınamadığını kaydetti.
Gray'in AA muhabiriyle paylaştığı yasa teklifi, yetiştirme tesislerinde, petshoplarda ve barınaklarda evcil hayvanların yetiştirilmesi, barındırılması ve bakımına ilişkin AB standartları oluşturmayı amaçlıyor.
Köpek ve kedilerin çevrim içi satışlar yoluyla yapılan yasa dışı ticaretiyle mücadele etmek için, ulusal veri tabanlarına zorunlu kimlik belirleme ve kayıt getirilerek bu hayvanların izlenebilirliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor.
"Barınaklardaki aşırı kalabalık, büyük risk oluşturuyor"
"Özellikle Güney ve Doğu Avrupa ülkelerinde başıboş ve barınaklardaki hayvan sayısı oldukça fazla." ifadesinin yer aldığı yasa teklifinde, ayrıca "Barınaklardaki aşırı kalabalık, kötü hayvan refahı koşulları açısından büyük risk oluşturmaktadır." tespitinde bulunuluyor.
Teklif, kuruluşlarda yetiştirilen veya barındırılan köpek ve kedilerin refahı ile üye ülkelerde takiplerinin yapılabilmesi için asgari gereklilikleri belirliyor.
Yasa teklifinde köpek ve kediler için genel refah koşulları olarak, "iyi beslenmeleri ve sıvı almalarını sağlayacak kalitede ve miktarda su ve yem verilmesi, sıcaklık ve hareket kolaylığı açısından rahat fiziksel ortamda tutulmaları, hastalıkları, işlevsel bozuklukları, yaralanmaları ve ağrılarının önlenerek güvenli, temiz ve sağlıklı tutulmaları, sosyal olarak zararsız davranışlar ve türe özgü davranışlar sergilemelerine, insanlarla olumlu ilişkiler kurmalarına olanak tanıyan ortamda tutulmaları" sayılıyor.
AB Komisyonunun yasa teklifinde, hayvan bakıcılarının, baktıkları köpek ve kedilerin biyolojik, fizyolojik ve davranışsal ihtiyaçlarını anlayacak, herhangi acı belirtisi de dahil ifadelerini tanıyacak ve bu gibi durumlarda alınacak uygun hafifletici önlemleri belirleyebilecek kapasitede olması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca bakıcılara düzenli eğitim verilmesi öngörülüyor.
Fiziki ihtiyaçlar kadar davranışsal ihtiyaçların karşılanmasına da önem veriliyor
Yasa teklifinde, hayvanların kimliklendirilmesi de dahil olmak üzere fiziksel muayeneler, çiplenmeleri, aşılanmaları, kanlarının alınması ile hijyen, sağlık veya üreme amaçlı prosedürlerin dışında doğal hareketlerini kısıtlayan alanlarda bulundurulması yasaklanıyor.
Teklifin yasalaşması durumunda, kedi ve köpeklerin, tıbbi tedavi süresi dışında iç mekanda 1 saatten fazla bağlanmaları da mümkün olmayacak.
Yasa teklifinde, "Barınak işletmecileri ve barınaklardan sorumlu gerçek veya tüzel kişiler, hayvanların sosyal olarak zararsız davranışlar sergilemesine, türe özgü davranışlara ve olumlu duygular yaşamasına olanak tanıyan koşulların mevcut olmasını sağlamalı. Ayrıca yetiştirme tesislerinin işletmecileri, hayvanları insanlarla ve mümkünse diğer hayvanlarla sosyalleştirmek için uygun bir stratejinin yürürlükte olmasını mümkün kılmalı." ifadeleri kullanılıyor.
Çipleme ve kayıt zorunlu tutuluyor
AB Komisyonunun yasa teklifinde, yetiştirme tesislerindeki, barınaklardaki, petshoplardaki ve sahipli kedi ile köpeklerin, mikroçip içeren deri altı aktarıcı aracılığıyla kimlik tespiti için işaretlenmesi zorunlu önlem olarak sayılıyor.
Teklifte, tüm köpek ve kedilerin, veteriner hekim veya veterinerin sorumluluğundaki bir yardımcı tarafından ulusal veri tabanına kayıt ettirilmesinin zorunlu hale gelmesi de yer alıyor. Yetiştirme işletmelerinde tutulan köpek ve kedilerin, kendilerinden sorumlu yetiştirme tesisinin sahibi adına, barınaklardakilerin ise barınak sorumlusu adına kayıt ettirilmesi gerekiyor.