Seçim yasası... İttifak... Baraj... Temsilde adalet, yönetimde istikrar... Günlerdir konuşuluyor.
Tartışmalar sırasında bazı siyasetçilerin, siyaset bilimcilerinin, siyaset mühendislerinin bir sözü, ön plana çıkınca... Yazmaya karar verdik.
"Söyledikleri" şu:
-Hangi iktidar seçim kanunu değiştirdiyse, iktidardan düştü?
Allah Allah! Bu da nereden çıktı şimdi?
Özal, iktidardan gitmedi, tam tersi iktidarını güçlendirdi.
***
Boş konuşmalar
Üzerinde durduğumuz... Altını kırmızı kalemle çizdiğimiz husus şu:
1. Kürsüye ya da ekrana çıkan kişi, "dersine iyi çalışmalıdır."
2. Koskoca bir partinin yöneticisi ya da sözcüsü, derinlikten yoksun, yüzeysel slogana dayalı laflar etmemelidir... "Sade suya tirit" misali... "Laf olsun, torba dolsun" diye konuşmamalıdır.
***
Günün sorusu
Konumuz, iktidarın gitmesi veya gitmemesi değil.
İktidarları, millet getirir, millet götürür... Demokrasi budur.
Ayrıca... "Özal ne iyi etti de, seçim yasasını değiştirdi" diyecek değiliz... O tarihte, çok eleştirdik.
"Seçim kanunu değişikliğinin, iktidara ne getirisi olur?" sorusu da, konumuzun dışında.
Bizim, üzerinde durduğumuz şu:
Anlı şanlı siyasetçiler... Siyaset mühendisliğine soyunan şöhretler... Siyaset bilimcileri... Nasıl oluyor da, "Kim seçim kanununu değiştirdiyse, ilk seçimde gitti" diyebiliyorlar?
***
"Bohçacı" siyaseti
Seçim kanunu değişikliği... Önemlidir...
Tartışılmalıdır.
Akademi dünyası... Tartışmalara katkıda bulunmalıdır.
Ama... Tartışma, "önyargılı ve klişelere dayalı" olmamalıdır.
Başta da söyledik... Siyaset, "saygın ve çok ciddi" bir iştir. Saygınlık rafa kaldırılır, ciddiyet tatile çıkarılırsa...
Siyasetçi ile "bohçacı kadın" arasında ne fark kalır?
***
Parti enflasyonu
Cemil Çiçek ile konuşuyorduk... Ciddi ve saygın bir devlet adamı.
Söz, "ekonomiden, enflasyondan" açılınca... Dedik ki:
- Bir de siyasi parti enflasyonu var... 120 partili demokrasi olur mu?
Yılların siyasetçisi güldü:
- 120 değil... Şu anda 123 siyasi parti var.
Hay Allah! Daha geçenlerde 120 idi... Ne zaman 123'e yükseldi?
***
Turşu kurar gibi
Siyasetçi... Siyaset bilimci... "Bu konuya" da eğilmeli.
Türkiye'de bu konu sulandırıldı... Cıvık sabun haline geldi... Ayağa düştü.
Öylesine ki... Turşu kurar gibi parti kuruluyor... Senelerdir... Böyle gelmiş, böyle gidiyor.
Bu gidişe "dur" denilmeyecek mi?
"Bu konu" ne zaman konuşulacak?
***
Hepsi gerçek
Yakın geçmişten bir görüntü... 1 Kasım 2015... Milletvekili seçimi yapıldı.
Böyle siyaset... Böyle demokrasi olur mu?
***
Tabela var, kendi yok
Cemil Çiçek sohbet sırasında... Bir ara...
"Tabela partileri" diye bir söz etti: - Adı var... Tabelası var... Ama seçime girecek yeterlilikte değil.
Cemil Bey böyle konuşunca... Dedik ki:
Devam edelim mi?
***
"Ya tutarsa, ya çıkarsa"
Yüksek enflasyon... Parti kuran kurana... Vizyon yok, program yok...
Sanki... Parti kurmuyor da...
Göle maya çalıyor... "Ya tutarsa." Piyango bileti alıyor... "Ya çıkarsa." Bir de... "Pazarlık" partileri var... Oy oranı önemli değil.
"Pazarlık ederim...
Bir partinin otoparkına park ederim... Belki bu yolla Meclis'e girerim" partileri.
Siyasi partiler mezarlığı, "bu amaçla kurulan partilerin" tabelalarıyla dolu.
***
1999'dan 2002'ye
Siyasetin sancılı yılları... Cumhurbaşkanı'nın Başbakan'a, "Anayasa kitapçığı attığı"... Zordaki esnafın Başbakan'a, "yazar kasa fırlattığı" dönem.
Millet... "Arayışta."
Parti üstüne parti kuruluyor... 1999 ile 2002 arasında... Tam 27 yeni parti... Gönüller Birliği Yeşiller Partisi'nden tutun, Yeni Yüzler Partisi'ne kadar
Sonuç... 27 partiden biri, "Sandıktan çıktı... Tek başına iktidar oldu... AK Parti."
Ötekiler... "Sizlere ömür."
***
Kara delik
Seçim kanunu değişirken... "İşte bunlar" da konuşulmalı... Ama ne gezer?
Türk siyasetinin kara deliği... "Bırakınız yapsınlar, bırakınız kursunlar... Böyle gelmiş, böyle gider."
Esnaf sıkıntıda... Hiç olmazsa, "tabelacıların" cebine 3-5 kuruş para girer.