Başkan Köksal Kortej Yürüyüşünde! Başkan Köksal Kortej Yürüyüşünde!

İbrahim Küçükkurt Konferans Salonunda düzenlenen söyleşiye; Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Ocak, Güzel GSF Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Sena Coşkun ile birlikte akademik personel ve öğrenciler katıldı.

“Sektör üretim tecrübesi olan insanlara uzak olmak önemli eksiklik”

Söyleşinin moderatörlüğünü yapan GSF Sinema ve Televizyon Bölümü Öğr. Gör. Dr. Emin Paftalı, İstanbul dışındaki üniversitelerin en önemli eksiklerinden birinin sektör üretim tecrübesi olan insanlara uzaklık olduğunu söyledi.

“Yaş aldıkça değer kazanıyorsunuz”

Oyuncu Hazım Körmükçü ise konuşmasında konservatuvarda öğrenilenlerle dışarıda karşılaşılanların birbirinden farklı olabileceğini belirtti. Konservatuvarın kendine özgü disiplini olduğunu vurgulayan Körmükçü, “Konservatuvarın belirli bir müfredatı ve eğitim anlayışı vardır. Ancak dışarıya adım attığınızda, hayatın çok daha zorlu ve karmaşık olduğunu, farklı dinamiklerin işlediğini görürsünüz. Bu nedenle burada sağlam temellerle eğitim almak, ilerleyen yaşlarda mesleki anlamda büyük kolaylık sağlar” dedi. Görsel sanatların tüm dallarında, kişinin yaş aldıkça daha da değer kazandığını söyleyen Körmükçü, “Yaş aldıkça çok daha bilinçleniyorsunuz. Bir mesleğe şu an bakarken üç pencere görüyorsunuz, bir sene sonra perspektif zenginleşiyor ve daha çok pencereden bakmaya başlıyorsunuz. Bizim mesleğimizde 40’lı, 50’li, 60’lı yaşlar mesleğin en güzel çağları. Yaptığınız meslekle ilgili neyin doğru neyin yanlış olduğunu çok iyi ayırt edebilecek, kendi tarzınızı geliştirebilecek bir dönemde oluyorsunuz ve mesleğinizle ilgili konuşabileceğiniz cebinizde çok kelimeler, anlatacağınız çok anılar oluyor” diye konuştu.

“Görsel sanatlar, sürekli kendini yenileyen ve hiç tükenmeyen bir alandır”

Görsel sanatlar mesleğinde öğrenmenin sonunun hiçbir zaman olmadığını ifade eden Körmükçü şunları söyledi:

“Üç yıl önce yaptığınız bir işe dönüp baktığınızda, ‘keşke şurada şöyle yapsaydım’ diyorsunuz. Aradan beş yıl geçince, daha iyisini yaptığınızı görüyorsunuz. Yine geriye dönüp baktığınızda, ‘keşke bunu da söyleseydim, farklı bir yaklaşım sergileseydim’ diyorsunuz. Görsel sanatlar, kendini sürekli yenileyen ve hiç tükenmeyen bir alandır. Okyanus gibi derin, uzay gibi sonsuzdur. Çünkü sanat, insanın yaratıcılığına dayanır. Bu da, kişinin yetenekleri ve öğrendikleriyle doğrudan bağlantılıdır. Gerekli imkânlar sağlandığında, sanatçı kendini daha da geliştirebilir. Sanat, insanın içsel yolculuğunda çok değerli katkılar sunar. Sanatla uğraşan kişi empati kurmayı öğrenir; hayata daha vicdanlı ve merhametli bakar. Ahlaki değerlerini geliştirir. Yaratıcılığını keşfettiğinde, kendine yeni beceriler kattığını görür ve isterse neler başarabileceğini fark eder.”

Söyleşi, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

Kaynak: GAMZE KARABULUT