Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Esad rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’nin başkenti Şam’a düzenlediği ziyarette temaslarına devam ediyor. Bakan Fidan, Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmet eş-Şara ile yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan, “Bugün, Şam’da bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Suriyeli kardeşlerime Şam’dan sesleniyor olmak, benim için bir onur vesilesidir. Konuşmamın başında 61 yıllık Baas rejimi tarafından katledilen tüm Suriyelileri saygıyla anmak istiyorum. Son 14 yıllık özgürlük mücadelesinde şehit olan tüm kardeşlerimizi, hürmetle yad ediyorum. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

“Bugün Türkiye olarak tarihin doğru tarafında yer almış olmanın mutluluğunu duyuyoruz”

Suriye halkına Türk halkının selamlarını getirdiğini ifade eden Bakan Fidan, “Sizlere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın en iyi dileklerini getirdim. 14 sene boyunca sevinciniz sevincimiz, üzüntünüz üzüntümüz oldu. Kardeşlik ve komşuluk hukuku bunu gerektiriyordu. Bugün Türkiye olarak tarihin doğru tarafında yer almış olmanın mutluluğunu duyuyoruz” dedi.

“Türk halkı, Türk devleti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan sizin yanınızdadır”

Suriye’nin en zor, en karanlık döneminin geride kaldığını belirten Bakan Fidan, “İnşallah, daha güzel günleriniz olacak. Suriye’nin bütün etnik, dini ve mezhep grupları daha mutlu ve huzurlu olacak. Bundan sonraki süreçte Suriye’nin geleceğini belirleyecek olan sizlersiniz. Suriye’nin güvenli, özgür ve müreffeh bir ülkeye dönüşmesi sizlerin sayesinde mümkündür. Bugün Şam’dayım, çünkü en dar günlerinizde olduğu gibi bugün de sizleri yalnız bırakmayacağız. Türk halkı, Türk devleti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan sizin yanınızdadır” dedi.

“Sizlerin fedakarlıkları sayesinde Suriye tarihi bir fırsat yakaladı”

Suriye’deki zaferin Suriye halkına ait olduğunu vurgulayan Bakan Fidan, “Bu zafer sizindir ve başka hiç kimsenin değildir. Sizlerin fedakarlıkları sayesinde, Suriye, tarihi bir fırsat yakaladı. Bugün, Suriye’nin yeniden istikrara kavuşması, Suriye topraklarında terör tehdidinin bertaraf edilmesi ve ekonominin güçlendirilmesi mümkündür. Suriye halkının ülkelerine geri dönüşü mümkündür. Sayın Şara ile yaptığımız görüşmede de bu başlıklara odaklandık. Geçiş döneminin düzenli bir şekilde tamamlanmasının önemine değindik. Suriye’de istikrarın tesisinin en öncelikli konu olduğunun altını çizdik. Bunun için, öncelikle, ülkede güvenliğin tesisi gerekmektedir. Hukukun üstünlüğünün sağlanması ve azınlıkların korunması icap etmektedir. Suriyelilerin öncülüğü ve sahipliğinde hiçbir dini veya etnik grubun dışlanmadığı kapsayıcı bir yönetim tesis edilmesi gerekmektedir” dedi.

“Türkiye olarak tecrübelerimizi aktarmaya hazırız”

Herkesin barış içinde yaşadığı ve adaletin hakim olduğu bir ülke kurmanın yeni Suriye’nin en büyük başarısı ve geleceğinin teminatı olacağını ifade eden Bakan Fidan, “Bu amaçları hayata geçirmek için Suriye’de devletin tüm fonksiyonlarıyla ayağa kaldırılması gerekiyor. Türkiye olarak devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması ve kapasite inşası alanındaki tecrübelerimizi aktarmaya hazırız. Keza TİKA, Kızılay ve AFAD gibi kurumlarımızla ve özel şirketlerimizle somut çalışmalara destek vermek istiyoruz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız tüm devlet kurumlarına talimat vermiştir” dedi.

“Zaman ‘bekle ve gör’ dönemi değildir”

Suriye’deki yeni yönetimin verdiği sözleri hayata geçirebilmesi için fırsata ve imkana ihtiyacı olduğunu belirten Bakan Fidan, “Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması, Suriye’nin normalleşmesi ve ülkede güvenliğin sağlanması bakımından son derece mühimdir. Suriye’nin yeniden inşası için de gerekli hazırlıklara bir an önce başlanması gerekmektedir. Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü ve güvenli dönüşünü mümkün kılacak ortamın oluşturulması ancak bu şekilde mümkün olabilir. Bu bakımdan uluslararası toplum, yeni yönetime güçlü bir destek sağlamalıdır. Bugünkü ziyaretimizin diğer ülkelerden de üst düzey temasları teşvik edeceğini ümit ediyorum. Başta Arap ülkeleri olmak üzere tüm uluslararası toplum, Suriye’deki yeni yönetimle angaje olmalıdır. Zaman ‘bekle ve gör’ dönemi değildir. Bir an önce harekete geçmeliyiz” dedi.

“PKK/YPG kendini bir an önce feshetmelidir”

Suriye’nin toprak bütünlüğüne değinen Bakan Fidan, “Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliği konusunda hiçbir tereddüt yoktur. Asla da olamaz. Bugünkü görüşmemizde bu husustaki ortak irademizi teyit ettik. Bu vesileyle, PKK/YPG’ye Suriye’de kesinlikle yer olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu terör örgütü, Suriye halkının topraklarını işgal etmekte ve doğal kaynaklarını çalmaktadır. Bugünkü toplantımızda, Suriye halkının PKK/YPG’yle mücadele konusunda ne denli kararlı olduğunu bir kez daha gördüm. PKK/YPG kendini bir an önce feshetmelidir” dedi.

“Suriye halkının DEAŞ’la mücadelesine de en güçlü şekilde destek vermeye hazırız”

Terör örgütü DEAŞ’la mücadeleye değinen Bakan Fidan, “Diğer yandan, Suriye halkının DEAŞ’la mücadelesine de en güçlü şekilde destek vermeye hazırız. Geçmişte olduğu gibi bugün de DEAŞ’ın Suriye’deki durumdan istifade etmesine asla izin vermeyeceğiz. Baas karanlığından kurtulan Suriye, PKK/YPG ve DEAŞ’ı da topraklarından temizleyecektir” dedi.

“İsrail, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeli”

İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına değinen Bakan Fidan, “İsrail’in mevcut ortamdan faydalanarak Suriye’nin topraklarını gasp etmesine de kesinlikle müsamaha gösterilemez. İsrail, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeli, bölgesel güvenliği daha fazla riske atmamalıdır. Uluslararası toplum, İsrail’in hukuksuz eylemlerine karşı somut bir tepki ortaya koymalıdır” dedi.

“Katlanmak zorunda kaldığınız acıları gördüm”

Suriyelilerin onurlu ve haklı bir mücadele verdiğini ifade eden Bakan Fidan, “14 sene boyunca her bir gün sizin yaptığınız fedakarlıklara bizzat şahit oldum. Katlanmak zorunda kaldığınız acıları gördüm. Muhalif güçlerin Halep’i terk etmek zorunda kaldığı günü unutamam. Bazı ülkelerin sizi yalnız bırakıp gittiği günü unutamam. Ancak bugün umut dolu yeni bir gündür. Yaşadıklarınız yeni Suriye’yi kurarken size güç vermelidir. Hayatını kaybeden kardeşlerimiz için, gelecek kuşaklar için, barış içinde yaşayan bir Suriye için beraberce çaba göstereceğiz. Sayın Şara’ya bir kez daha teşekkür ediyorum. Suriye’nin yeni idaresine başarılar diliyorum” dedi.

Dışişleri Bakanı Fidan: “PKK/YPG, Suriye topraklarının üçte birini kanunsuz bir şekilde işgal etmekte”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmet eş-Şara ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “PKK/YPG, Suriye topraklarının üçte birini kanunsuz bir şekilde işgal etmekte. Suriye halkının malını çalmakta ve Türkiye'den, Irak'tan, Avrupa'dan gelmiş PKK mensuplarıyla ve aşırı sol terör gruplarıyla bölgeyi adeta bir terör havzasına çevirmiş durumda” dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmet eş-Şara ile düzenlediği ortak basın toplantısında soruları cevapladı. Suriye'nin yeniden inşasına ilişkin olarak uluslararası topluma mesajının ne olduğu sorusu üzerine Bakan Fidan, “Bugün sabah Şam'a gelirken Türkiye sınırından Cilvegözü'nden karayolu ile girdik, yaklaşık 5,5-6 saat boyunca bütün şehirleri gördük. Ve maalesef benim 14 sene önce gördüğüm, bıraktığım Suriye gitmiş, yerine savaşla harap olmuş bir Suriye gelmiş. Bugün bu Suriye'nin ayağa kalkması, yerlerinden edilmiş milyonlarca insanın ülkelerine dönmesi, temel hizmetlere kavuşması için uluslararası toplumun, başta bölge ülkeleri olmak üzere topyekûn bir seferberlik içinde olması gerekiyor” dedi.

Bir önceki rejim için uygulanan yaptırımların yeni dönemde bir an önce kaldırılması gerektiğini ifade eden Bakan Fidan, yatırım, finansman, altyapı hizmetleri, sağlık hizmetleri, eğitim hizmetlerinin bir an önce hizmete geçmesi için bunun önemli olduğunu belirtti. Bakan Fidan, “Bölge ülkelerinin üstünde yük oluşturan, Avrupa ülkelerinde ciddi sıkıntı oluşturan göçmenlerin dönebilmesi için yeniden yapılanmaya bir an önce başlanması, altyapının ayağa kaldırılması gerekiyor. Ben bugünkü yaptığım görüşmelerde yeni yönetimde bu konuda güçlü bir irade, güçlü bir vizyon ve çalışma azmi gördüm. Bu irade ve azmin uluslararası toplum tarafından da desteklenmesi gerekiyor. Biz Türkiye olarak hem uluslararası diplomatik alanda hem de kalkınma örgütlerimizle, şirketlerimizle Suriye'nin yeniden ayağa kalkması ve halkının geri dönmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Suriye'deki kurumların yeniden yapılandırılmasında Türkiye'nin rolüne ilişkin soruya cevap veren Bakan Fidan, “Suriye'nin yeniden yapılanmasında yardım elini uzatmak istediğimiz gibi, kurumların yeniden yapılanmasında da yeni yönetimle beraber çalışmaya hazırız. Ama ben bugün yaptığım görüşmede değerli dostumun ve arkadaşlarının özellikle yeni sistemin kuruluşu ve geçiş süreci ile ilgili çok net fikirlere sahip olduklarını gördüm. İnşallah bu fikirlerin hayata geçmesiyle bütün Suriyelilere hizmet edeceğine inanıyorum. Süreç içerisinde kurumsal kapasitelerin geliştirilmesi için yani bir desteğe ihtiyaç duyulması durumunda kesinlikle bu desteği vereceğiz. Cumhurbaşkanımızın da bu konuda çok güçlü bir iradesi var ve oldukça da kendisi hassas” dedi.

Terör örgütü PKK/YPG'ye operasyon

Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PKK/YPG'ye yönelik bir operasyon olup olmayacağının sorulması üzerine Bakan Fidan, “YPG ve PKK ile ilgili konuyu da kendileriyle görüştük. Biliyorsunuz şu anda PKK/YPG, Suriye topraklarının üçte birini kanunsuz bir şekilde işgal etmekte. Enerji kaynaklarının başında oturmakta, Suriye halkının malını çalmakta ve Türkiye'den, Irak'tan, Avrupa'dan gelmiş PKK mensuplarıyla ve aşırı sol terör gruplarıyla bölgeyi adeta bir terör havzasına çevirmiş durumda. Kendilerinin uluslararası topluma sunduğu gardiyanlık hizmeti karşılığında uluslararası toplum da bu hukuksuzluğa göz yumuyor. Böyle bir alışveriş olmuş. Yeni Suriye'de biz Şam'daki yeni yönetimin Suriye'nin toprak bütünlüğünü, siyasi egemenliğini sağlama konusunda uygun adımları atacağını değerlendiriyoruz. Sayın Şara ile bugün yaptığımız görüşmelerde onun çerçevesini de aldık kendisinden. O vizyonu da gördük. Yeni Suriye'de daha fazla kaos, kan, dram olmadan YPG'nin de önümüzdeki süreçte Suriye'nin ulusal bütünlüğünü tehdit etmeyen bir noktaya gelmesi gerekiyor. Oradaki Kürt kardeşlerimizin kendi hayatlarından ve emniyetlerinden emin bir şekilde yaşaması, Suriye'nin geri kalan nüfusu gibi gururla, huzurla, emniyetle bulundukları yerlerde hayatlarını sürmesi ve terör örgütünün pençesinden kurtulmaları önemli. Uluslararası sistemin terör örgütünü kullanmak için gerekçe gösterdiği DEAŞ tutukluları meselesinde de değerli dostum Suriye yönetiminin yeni iradesi adına bu konuda da inisiyatif almaya hazır olduklarını bize söylediler. Gerekirse bu tutukluları devralma konusunda gerekli girişimi yapabileceklerini söylediler” dedi.

“Trump'ın soruna daha farklı yaklaşacağına inanıyorum”

ABD'nin yeni dönemde terör örgütü PKK/YPG konusundaki tavrına ilişkin soruya cevap veren Bakan Fidan, “Biz birinci döneminde de Sayın Trump ile çalıştık. Sayın Trump, bu elimizdeki sorunu Sayın Obama döneminden devralmıştı. Sayın Trump'ın çok büyük birkaç özelliği var. Bunlardan birisi, net olması ve sadece ABD'nin çıkarlarını esas alması. Bu probleme, bu denkleme baktığı zaman şunu gördü; DEAŞ tutuklularına bir çözüm bulunduğu takdirde ABD'lilerin burada kalmasına hiçbir lüzum yok. Niye oradalar, ABD'ye bunun getirisi ne, bunu bir türlü anlayamadı. Dolayısıyla birkaç defa sisteme talimat verdi. Fakat ABD sistemi, maalesef sadece ABD'nin çıkarını değil, adını vermek istemediğim başka ülkelerin de çıkarlarını gözeten insanlarla dolu. Burada ABD'nin çıkarları açısından bakıldığı zaman, bir matematik hesabı yapıldığı zaman, Türkiye mi önemli, PKK gibi bir terör örgütü mü önemli, Sayın Trump buradaki matematiği hemen görüyor. Ama başka türden niyeti olan, ABD'yi orada tutmakla bölgede istikrarsızlığa neden olan bir terör örgütüne kan vermekle başka bir amaca hizmet edilebileceğini de hesaba katan başka insanlar da var sistem içerisinde. Maalesef o insanlar, Sayın Trump kadar net düşünmediler o dönem. Ben yeni dönemde Sayın Trump'ın daha kararlı, daha güçlü, ABD çıkarlarını ve sadece ABD çıkarlarını öne alan bir irade ile bu soruna daha farklı yaklaşacağına inanıyorum” dedi.

Suriye'deki azınlıkların durumu

Avrupa'da Çocukları Korumak İçin Kısıtlayıcı Politikalar Gündemde Avrupa'da Çocukları Korumak İçin Kısıtlayıcı Politikalar Gündemde

Suriye'de azınlıkların geleceğine ilişkin soru üzerine Bakan Fidan, “Sayın Şara ve arkadaşları ile yaptığım görüşmelerde şunu gördüm; kendileri geçmiş dönemde Baas rejiminin ülkeleri gruplar üzerinde kurduğu baskı, bu grupları birbirine karşı kullanarak sistemi devam ettirme yönündeki bu zulümden büyük dersler çıkarılmış durumda. Her şeyden önce bu eski uygulamalara son verilmesi, eskilerin hatalarının tekrar edilmemesi için büyük bir hassasiyet içerisinde olduklarını gördüm. Ayrıca ülkedeki vatandaşların bir azınlık tanımlamasından çıkarılarak, herkesin eşit olduğu, ait olduğu etnisiteden veya mezhepten dolayı avantajlılık veya dezavantajlılığın olmadığı bir sistemin inşası konusunda bir vizyonun olduğunu gördüm. Aslında bu hem Türkiye'deki, hem Avrupa'daki, dünyanın gelişmiş demokrasilerinde ortaya konulan anayasal vatandaşlığa uygun bir yöntem. Bütün vatandaşların etnisitelerinden, kimliklerinden, din ve mezheplerinden bağımsız olarak yargı önünde, fırsat eşitliği açısından, her açıdan eşit olması şüphesiz çok ileri bir düşünce. İnşallah bu hayata geçer” dedi.

Kaynak: İHA