Karataş, yaptığı açıklamada, sokakta hak aramanın, meydanlarda protestolar düzenlemenin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası tarafından güvence altına alındığını belirtti. Ancak, bu tür demokratik hakların kullanımı sırasında ibadethanelere ve kabirlere zarar verilmesinin asla kabul edilemez olduğunu ifade etti. Camilerin kirletilmesini ve çevresine çöp atılmasını "vandallık" olarak nitelendiren Karataş, bu tür eylemlerin hükümetin hukuksuz uygulamalarına yeni gerekçeler sunduğunu dile getirdi.

"ÖFKE, AHLAKİ SINIRLARI AŞMAMALIDIR"

Protestoların, adalet arayışının bir parçası olduğunu belirten Karataş, ancak bu süreçte kullanılan yöntemin de önemli olduğunu vurguladı. "Öfke, haksızlığa karşı duyulan tepkiyle meşru hale gelir" diyen Karataş, ancak bu öfkenin küfür ve iftira yoluyla dile getirilmesinin artık hak arayışı olmaktan çıktığını söyledi.

Özellikle bir siyasetçiyle veya ülkenin Cumhurbaşkanı ile fikir ayrılığı yaşanabileceğini belirten Karataş, ancak bu ayrılığın bir anneye küfür edilerek gösterilmesini ağır bir ahlaksızlık olarak değerlendirdi.

"MANİPÜLASYONLARA KARŞI DİKKATLİ OLMALIYIZ"

Ramazan ayının son günlerinde yaşanan bu tür olayların toplumun manevi değerlerini zedelediğini ifade eden Karataş, demokratik tepkilerin provokasyonlarla amacından saptırılmaması gerektiğini belirtti.

Saadet Partisi olarak her türlü demokratik hak arayışının destekçisi olduklarını vurgulayan Karataş, ancak toplumun inançlarına ve manevi değerlerine yapılan saygısızlıkların da karşısında duracaklarını ifade etti.

Bugünkü resmi gazetede 330 sayfalık önemli bir tebliğ yayınlandı. İşte tarım ve orman bakanlığı ile ilgili o tebliğ Bugünkü resmi gazetede 330 sayfalık önemli bir tebliğ yayınlandı. İşte tarım ve orman bakanlığı ile ilgili o tebliğ

  

Kaynak: FADİME ÖZKARAN