Özkaya, halkın iradesiyle göreve gelen yönetimlerin hukuki meşruiyet çerçevesinde hareket etme zorunluluğuna dikkat çekti.
Milletvekili Özkaya, “Demokrasilerde halkın iradesiyle meşru yönetim oluşur. Halkın iradesiyle iş başına gelen meşru yönetim erki, görev süresince fiil ve işlemlerinde hukuksal meşruiyet sınırları içinde kalmak zorundadır. ‘Ben seçildim, halkın iradesini temsil ediyorum, her türlü fiilim geçerli olur’ deme hakkı ve yetkisi yoktur,” ifadelerini kullandı.
"Hukukun Üstünlüğü Esastır"
Açıklamasında hukukun üstünlüğü ilkesine vurgu yapan Özkaya, herhangi bir yönetim erkine sahip olan kişilerin eylemlerinin hukuki sınırları aşması halinde yargı organlarının gereğini yerine getireceğini belirtti. Özkaya, "Eğer bir yönetici, hukuku çiğneyen eylemlerde bulunursa ve bu eylemler suç teşkil ediyorsa, yargı süreci devreye girer," dedi.
"Terörle Mücadelede Taviz Verilemez"
Özkaya, açıklamalarında özellikle terör konusuna değinerek, Türkiye’nin teröre karşı ödediği ağır bedellerin altını çizdi. "Belediye başkanı gibi halkın seçtiği bir yöneticinin, PKK gibi ayrılıkçı ve ırkçı bir terör örgütünün emir ve talimatlarını yerine getirmesi kabul edilemez. Hukuk sistemi ve devlet, böyle bir duruma asla müsaade etmez," şeklinde konuştu.
"Hiç Kimse Hukuktan ve Devletten Büyük Değildir"
Son olarak, hukuk devleti ilkesinin herkes için geçerli olduğunu belirten Özkaya, “Hiç kimse hukuktan, milletten ve devletten büyük değildir,” diyerek açıklamasını tamamladı. Özkaya’nın bu sözleri, demokraside hukukun ve halk iradesinin esas alındığını bir kez daha hatırlatırken, hukukun üstünlüğü prensibine vurgu yaptı.