Spor Bilimleri Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen Oyuncu Hazım Körmükçü’nün konuk olduğu söyleşiye; Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Ocak, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Şeniz Karagöz ile birlikte akademik personel ve öğrenciler katıldı.
Söyleşinin açış konuşmasını yapan Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Ocak, güzel sanatlar, spor bilimleri veya konservatuvar okuyan kişilerin ve bu birimlerde eğitim verenlerin özel insanlar olduğunu söyledi.
Ocak, şunları söyledi:
“Her insan daha fazla çalışarak tıp fakültesi okuyabilir, her insan hukuk fakültesi okuyabilir ama her insan spor bilimler fakültesinde, konservatuvar ve güzel sanatlar da okuyamaz. Bizim mesleğimiz gerçekten çok zor bir meslektir. Dünyanın en zor mesleklerinden bir tanesidir. Çünkü dünyanın en popüler doktoru yapacağı bir ameliyatta bir işi çıktığı zaman o ameliyatı başka meslektaşı yapabilir. Ama siz bir antrenmanı benim yerime bir arkadaşım yapsın diyemezsiniz” ifadelerini kullandı.
Sözlerine devam eden Ocak, “Ya da benim yerime bu maça bir arkadaşım çıksın oynasın diyemezsiniz veya oyuncular sette bugün benim yerime başka bir arkadaşım oynasın diyemez. Adile Naşit’in biyografisi gerçekten bende önemli bir hatıra bıraktı. Adile Naşit, hasta olan çocuğunu kaybediyor; onu toprağa veriyor ve aynı gün akşam çıkıp komedide oynuyor. Yüreği kan ağlarken insanları güldürmeye çalışıyor. Onun için bu mesleklerdeki kişilerin bir tarafta bizim izlediklerimiz bir tarafta da bizim göremediklerimiz olmak üzere iki farklı yönü var” dedi.
Oyuncu Hazım Körmükçü ise çocukluğundan beri sporla iç içe olduğunu kaydetti. Körmükçü, “Bizim dönemimizdeki imkanlarla şu anki imkanlar arasında dağlar kadar fark var. O yüzden şu anki gençler çok şanslı. Sizlerin adına çok mutluyum. Bir spor salonu bulabilmek ve bir yerde çalışabilmek eskiden çok zordu. Ama gün geçtikçe yapılan yatırımlar beni umutlandırdı. Şu an bu anlamı hissetmeyebilirsiniz ama ileri yaşlarda daha anlamlı gelecektir” diye konuştu.
“SPORCULARLA OYUNCULARIN BİRBİRİNE BENZER ÇOK ODAK NOKTASI VAR”
Spor geçmişine dair bilgiler aktaran Körmükçü, şunları söyledi:
“Çocukluğum adada geçti. İlk sporum yüzme ve dalmadır. Sonrasında akrobasi, judo, voleybol, aikido ve binicilik gibi birçok spor yaptım. Herkes her mesleği yapabilir ama bir sporcu ya da oyuncu olamaz. O yüzden ayrıcalıklı ve farklı insanlarız. O da bedenimize, kendimize ve ruhumuza yatırım yapmaktan kaynaklanıyor. Uzun vadede sabır ve emek gerektiren ve özenli çalışma gerektiren bir şeydir. Bizlerin sakatlanmak ve hastalanmak gibi durumları söz konusu olamaz. O yüzden dışarıdaki normal insanlardan daha farklı düşünerek hayata bakmamız gerekir. Kendimizi çok daha sağlıklı bir şekilde ileriye götürecek çok farklı bir hayat kurmamız gerekir. Sporcular da aynı sanatçılar gibi sanatçılar da aynı sporcular gibi. Her mesleğin kendine ait bir ön hazırlığı ve antrenmanı vardır. Sporcularla oyuncuların birbirine benzer çok odak noktası var. Bu işte en önemli şeylerden biri akıl ve ruh sağlığının çok önemli olması. Spor yapan insanın da sanatla uğraşan insanın da öyle olması gerekiyor. Yıllar içerisinde spor birçok kategorilerde genç nüfusa yayıldı. Mühim olan ideallerinizi ve hayallerinizi gerçekleştirebilecek prensiple çalışmalar yapabilmek.”
“TEKNOLOJİYİ KULLANARAK İLERLEMEK MÜMKÜN”
Gelişen teknoloji ile birlikte sporun yapılış ve antrenman şeklinin, kullanılan malzemeler ile kullanılan mekanların değiştiğini dile getiren Körmükçü, “Sadece antrenman yapmanızın dışında mesleğinizin teknolojik bilgilerini de almak faydalı olacaktır. Keza bizde de öyle. Günümüzde teknolojiyi de kullanarak yaptığımız işte ilerlemek mümkün ama sadece akılcı olmak, hedeflenmek ve odaklanmak gerekir. Hangi yaşta olursak olalım merak eden insan, öğrenmeye açık olan insandır. Biraz teknolojinin de bize getirdiği rahatlıktan dolayı ellerimizdeki telefonların serilerini almak için vermiş olduğumuz mücadeleyi öğrenmek ve merak etme duygusuna harcarsak çok sağlıklı olacak” ifadelerini kullandı.
“MERAK EDEN ÖĞRENİR, ÖĞRENEN İNSAN DA SORGULAR”
Merak eden insanın öğrenmeye açık olan insan olduğunu belirten Körmükçü, “Merak eden öğrenir, öğrenen insan da sorgular. Sorguladığı zamanda doğruları veya yanlışları daha iyi ayırt edebilme düşüncesine sahip olur. Ben hep şunu düşünürüm; benim ne gibi farklılığım ya da ayrıcalığım olmalı ki diğerlerinden farklı olmalıyım ki ben tercih edileyim ya da seçileyim. Çünkü alternatifler dünyasındayız. Milyonlarca örneklerimiz var, bu işi yapacak milyonlarca insan var. Bu düşünce yapısı size meselelere farklı bakmanızı ve farklı çalışmanızı sağlayacaktır” dedi.
Söyleşi, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.