Demir içeren besinler, özellikle anemi sorunu yaşayan bireyler arasında büyük ilgi görmektedir. “Demir ilacı” olarak bilinen bu gıdaların kullanımı, tarihin eski dönemlerine ve özellikle antik tıp ile geleneksel tıp uygulamalarına kadar uzandığı bilinmektedir. Ancak bu konuda elde edilen en somut bilgiler, arkeolojik buluntular ve tarihi belgelerle desteklenmektedir.
En eski demir kaynaklarının ise doğal olarak zengin olan hayvan karaciğerleri gibi besinler olduğu düşünülmektedir. Hipokrat ve Galen gibi doktorların yazılı kaynaklarındaki referansları, bu bilginin en az iki bin yıldan fazladır bilindiğini ortaya koymaktadır.
DEMİR KAYNAĞI OLAN BESİNLER LİSTESİ
1. Karaciğer
Osmanlı hekimleriyle Anadolu halk hekimliğinde, kansızlık tedavisinde karaciğerin tüketilmesi yaygın bir uygulamaydı. Antik dönem hekimleri Hipokrat (MÖ 5. yy) ile Galen (MS 2. yy), aneminin tedavisinde hayvan karaciğerini öneren isimlerdendir.
Karaciğer, demir açısından oldukça zengindir ve bol miktarda demir içerir, bu sayede vücut tarafından kolayca emilmektedir.
Orta Çağ’dan itibaren Avrupa’da karaciğerin suyu, özellikle kadınlarda kansızlık tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır.
2. Balık (Hamsi, sardalya)
Kılçıklarıyla birlikte tüketilebilen bu balıklar, demir ve kalsiyum açısından zengin bir kaynaktır. Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde bu balıkların “kan yapıcı” olduğu belirtilmiştir.
3. Pekmez (üzüm ve dut pekmezi)
Osmanlı döneminin tıbbında ve aynı zamanda halk arasında “kan yapıcı” olarak bilinen pekmez, özellikle dut pekmezi demir içermesi ve C vitamini ile beraber alındığında emiliminin artırılmasından dolayı önemlidir.