Yıllar geçtikçe, eski Ramazanlarla şimdiki Ramazanlar arasındaki farklar gözle görülür bir şekilde artmış durumda. Toplumların değişen dinamikleri, teknolojinin hayatımıza girmesi ve küreselleşmenin etkisiyle, Ramazan'a bakış açısı da değişti. Peki, eski Ramazanlar ile şimdiki Ramazanlar arasında ne gibi farklar var?

SABIRLA BEKLENİLEN İFTAR SOFRALARI

Eskiden iftar sofraları, büyük aile buluşmalarının, komşu ziyaretlerinin ve misafir ağırlamanın yapıldığı zamanlardı. Oruç açma saati yaklaşırken, taze hazırlanmış ev yemeklerinin kokusu, mahalleye yayılırdı. Sofralar zenginleşir, her evde farklı lezzetler birleşir ve bu an, adeta bir kaynaşma, paylaşma zamanı olurdu.

Bugünse, fastfood kültürü iftar sofralarında yerini alabiliyor. Restoranlardan sipariş verilen yemekler, hızla sofraları dolduruyor. Geleneksel yemekler yerine, sanal iftarlar ve hızlıca hazırlanabilen paket yemekler, Ramazan’ın o eski mahir mutfak emeklerini geride bırakıyor. İftarlar artık daha hızlı ve pratik ama belki de eskisi kadar birleştirici olup olmadığı da tartışmalara yön veriyor.

MANEVİ HUZURU HİSSETMEK

Ramazan ayı, bir zamanlar daha çok içsel bir deneyim ve bireysel ibadetle özdeşleşmişti. Camilerde cemaatle kılınan teravihler, mahallelerdeki Ramazan sohbetleri, oruç tutmanın getirdiği manevi huzur, her şeyden daha önemliydi. Yavaş bir yaşamın içinde, daha derin bir bağ kuruluyordu.

Şimdi ise, teknolojinin etkisiyle ibadetlerde de dijitalleşmeyi de tercih edenler oluyor. Uygulamalar üzerinden Kuran okumaları, online Ramazan sohbetleri, sosyal medya aracılığıyla iftar ve sahur paylaşımları yapılıyor. Artık insanlar bir yandan telefonlarıyla Ramazan’ı geçirmeye başlıyor.

BİR ELİN VERDİĞİNİ DİĞER EL GÖRMESİN

Ramazan ayı, yardımlaşmanın, paylaşmanın ve başkalarına el uzatmanın en belirgin olduğu zamanlardan biridir. Eskiden, Ramazan yardımları komşulara, ihtiyaç sahiplerine bizzat teslim edilir, mahalledeki fakirlere sıcak yemekler götürülürdü. İnsanlar, birbirlerine yaklaşarak, göz göze bakarak yardım ederdi.

Ancak günümüzde, yardımlar da dijitalleşmeye adım atmış durumda. Birçok yardım kurumu, sosyal medya üzerinden bağış çağrıları yapıyor ve insanlar, sanal ortamda para gönderiyor. Geleneksel bir el uzatma biçimi yerine, insanlarımız artık tek tıkla yardım edebiliyor. Yardımlaşmanın kolaylaştığını düşünenlerin yanı sıra teknolojinin bu konulara dahil olmasından yakınanlarda bulunuyor.

SESLER AZALDI, IŞIKLAR ARTTI

Ramazan akşamlarının bir diğer özelliği de sokaklarda yaşanan coşkulu atmosferdir. Eski Ramazanlarda, mahallelerde oruç tutanların ezanla birlikte hep birlikte oruçlarını açması, sokaklarda paylaşmanın, komşuluk ilişkilerinin güçlendiği zamanlardı. Oruç tutanlar, ezan okunduğunda sevinçle sofralarına oturur, sahur vakti gelene kadar sohbet ederdi.

Yemek Sektöründe Gizli Tehlike: Domuz Kılı! Yemek Sektöründe Gizli Tehlike: Domuz Kılı!

Şimdi ise, sokaklar eskisi kadar canlı değil. Artık insanlar evlerinde daha fazla vakit geçiriyor, dışarıda Ramazan coşkusu eskiye oranla daha az hissediliyor. Bunun yerine, sokaklarda daha fazla ışık var. Ramazan’a özel devasa tabelalar, ışıklı süslemeler, caddelerdeki dijital reklam panoları…

İHTİYAÇTAN FAZLA, SADECE İHTİRAS

Ramazan ayı, eskiden daha mütevazı bir şekilde geçirilirdi. İftar ve sahur sofralarında ihtiyaca yönelik yemekler yapılır, israf minimuma indirilirdi. İnsanlar, fazladan tüketmektense, mevcutla yetinmenin huzurunu hissederdi.

Ancak şimdilerde, Ramazan ayında tüketim çılgınlığı adeta zirve yapıyor. Süpermarketler, Ramazan özel ürünleriyle dolup taşarken, sofralar her geçen gün daha da zenginleşiyor. Ama bir yandan da bu zengin sofralar, israfı beraberinde getiriyor. Ramazan’ın ruhu, bazen tüketim çılgınlığıyla bulanıyor.

Eski Ramazanlar ile şimdiki Ramazanlar arasında birçok fark olsa da, bu dönemdeki Ramazan’ın hala manevi bir değeri var. Belki iftar sofraları, ibadet şekilleri ya da yardımlaşma biçimleri değişmiş olabilir, ama Ramazan’ın özü, paylaşma, sabır, yardımseverlik ve içsel huzur arayışı değişmeden devam ediyor. Eski Ramazanlar, geçmişin izleri olarak kalabilirken, şimdiki Ramazanlar da dijital dünyanın etkisiyle farklı bir formda yaşanıyor.

Kaynak: GAMZE KARABULUT