Necip Fazıl Kısakürek, şiirlerinde günlük hayatta kullanılan dili sade bir şekilde yansıtmayı başarmıştır. Her okurun rahatça anlayabileceği bir üslup tercih eden şair, özellikle Cumhuriyet dönemi sonrası serbest şiir anlayışına uygun eserler vermiştir. Şiirlerinde derin anlamlar barındıran ama anlaşılması kolay bir dil kullanması, onu dönemin en etkili şairlerinden biri haline getirmiştir.
"KADIN BACAKLARI" ŞİİRİ VE BOHEM DÖNEM
Necip Fazıl’ın bohem hayatı olarak tanımladığı dönemde yazdığı "Kadın Bacakları" şiiri, hem şairin hayatını hem de sanat anlayışını yansıtan önemli bir eser. Bu şiirde, kadın bedeni üzerinden estetik ve ruhsal bir derinlik kuran Kısakürek, ince sütunlar gibi betimlediği bacakların güzelliğine dikkat çekmiştir. Şiirde aşk, tapınma ve estetik değerler bir arada işlenmiştir.
İşte yeniden gündeme gelen o meşhur şiir;
KADIN BACAKLARI
Mustafa Şekib'e
Her ayağın bastığı yerde sanki kalbim var,
kalbim ki vahşi bir zevk alır ezilişinden.
ömrümün geçtiği yolda bana sorsalar,
gidiyorum bir kadın bacağının peşinden.
Bir kadının içinden ağlayışı, gülüşü,
gözlerinden ziyade bacaklarına yakın,
bir lisandır onların duruşu, bükülüşü,
kadınlar! onlar varken konuşmayınız sakın.
İnce sütunlardaki ilahi güzelliğe
bacakların ruhudur şekil veren diyorum
bacakları bir kalın örtüde saklı diye
mermerde kalbi çarpan Venüs’ü sevmiyorum.
Boynuma doladığın güzel putu görseler
insanlar öğrenirdi neye tapacağını.
kör olsam da açılır gözüm, ona sürseler
İsa’nın eli diye, bir kadın bacağını.
NECİP FAZIL KISAKÜREK'İN ESERLERİ ÜZERİNE
Necip Fazıl Kısakürek, sadece şiirleriyle değil, aynı zamanda felsefi ve düşünsel yazılarıyla da Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olmuştur. Sanatının yanı sıra, hayatındaki dönüşümler de edebiyat dünyasında geniş yankı uyandırmıştır.