Siyaset

Mehmet Bozkuş: Medya esirliği ve yeni sömürgecilik modelinde insan

Siyaset Bilimci ve stratejist Dr.Mehmet Bozkuş,Medya esirliği ve yeni sömürgecilik modelinde insan konusu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Abone Ol

Dr. Mehmet Bozkuş analizi:

‘Dünya büyük bir teknolojik esirlik yaşarken, toplumların sosyal medya üzerinden kimlik verilerinin tespit edilmesi ile insan hafızalarının tamamen sosyal medya esirliği ile kontrol altına alındığı bir zaman dilimi yaşanmaktadır.

Ailelerin iletişim kanallarını tamamen kontrol altına alındığı, aile içi eğitim,ahlak ve manevi değerler bütünlüğünün tamamen sosyal medya üzerinden teslim alındığı, aile içi eğitim ve görgü yapısının tamamen etkileşim altında kültürel yoksulluk içine girdiği bu dönem insalık adına utanç verici bir olayların yaşanmasına neden olmaktadır.

Devletlerin dahi bir çok işlemi teknoloji ürünleri üzerinden vatandaşına hizmetler şeklinde sunduğu günümüzde insanların tamamen devletle olan ilişkileri dahil olmak üzere teknolojik esirlik üzerinden yapılmaktadır.

Konuşmadan sadece sorulan sorulara verilen cevaplar ile teknoloji üzerinden iletişim kurulması devletlerin geleceği olan her kesimi derinden etkilemektedir.

Toplumların varlıksal kimlikleri olan kültür ve değerler bütünlüğü bir çok alanda yok edilmek istenmesi nedeniyle teknolojik esirlik ile insanlık için düşünen insanın yok edilmesi ve sadece emir komuta zinciri içinde yaşaması planlanmaktadır.

Yeteneklerinin neler olduğunu, eğitim sistemleri içinde tespit edilmeyen insanlık, teknolojik esirlik ile kendilerine yetenekler kazandırılmak istenmesi robotik yaşama adaptasyon sağlanması anlamına gelmektedir.

Günümüz insanlığının akıllı ürünler ile kontrol altına alınmasını sağlayan ise yine bir insan aklı olduğu bilinmelidir.

Akıllı bütün cihazları bulan ve üreten insandır. Teknolojik akıllılık insanlığın geleceğini şekillendirirken, dünya enerji savaşları , ticaret yolları, teolojik savaşlar ile birbirlerinden mezhepsel ayrımlar ile koparılmakta ve emperyal sistemin yeni sömürge sistemi olan Teknolojik Sömürge sistemi ile baş başa kalması sağlanmaktadır.

Toplumların gelenek haline gelen yaşamlarının dışında bir çok gelişmeler ile haberdar edilmesi toplumlarda güvensizlik,insandan uzaklaşma,insanlığı yok etme,kin,nefret ve aile içide dahil olmak üzere şiddetin bir çeşidini beraberinde getirmektedir.

Emperyalist sistemini toplumların üzerindeki bireysel yaşama ve sadece kendini düşünme ile materyal düşünce ve ekonomik sistem uygulamalarıyla dünyadaki bir çok ülke bugünün ekonomik modellerinde bu tür eylemlerle karşı karşıya gelmektedirler.

İlim ve bilimden uzaklaşan sadece sosyal medya üzerinden haberler ve politikalar üzerinden gerekli tedbirleri almakta geç kalan ülkelerini geleceğini çok büyük tehlikeler beklemektedir.

Eğitim ve öğretim sistemleri içinde öğrenen ve öğreten birbirlerine karşı değersizleştirilmekte ve sosyal medya ve internet üzerinden veri dolaşımına ulaşmanın çok kolay olduğu günümüzde öğreten yapıların sosyal medya teslimiyetleri ve mahremiyetleride dahil olmak üzere bir çok görsellerinin yer almasıyla öğrenen öğretene karşı öğrenmenin zorluklarının farkına varamamaktadır.

Düşünen ve üreten insanların dünyanın her yerinde en kıymetli insan kaynağı olduğu gerçeği ve doğrusunu öğretmek için eğitim sistemleri içinde yer alacak bir ders modeli ile işlenmesi ve gelecek için insanlığa en iyi hizmeti nasıl yaparım sorusu ile tanımlanmalıdır.

İnsanlığa karşı suç işleyenlerin ve suç işleyenlere devletin yasaları dahilinde verilen ceza sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Vatan,millet olma,kimlik ve bütünlük bilinçleri biran önce öğretilmeli ve yetersiz öğreten kadrolar yerine yeterli öğreten kadroları bir an önce devlet modeli olarak oluşturacak bir stratejik model ile ortaya çıkarılmalıdır.

Güven ortamının yok edilmesine yönelik bütün eylemlere karşı anında reaksiyon alınması ve devletin güçlü yapısının ortaya konulmasıyla güvenin tekrar oluşturulması, hak hukuk ve adalet anlayışının karşısındaki güvensizlik de dahil olmak üzere toplumların bir çok alandaki güvensizlik ortamı gelecek için ülkelerin kriz ve kaos ortamına doğru sürüklenmesine neden olacaktır’dedi.