Güncel

MEHMET BOZKUŞ: BANGLADEŞ VE SON GELİŞMELER

Abone Ol

1947 yılında Hindistan’ın bölünmesi sonrası ülke Pakistan’ın Doğu Pakistan adlı eyaleti olarak 1969 yılına kadar Pakistan’a bağlı bir eyalet olarak yerini almıştır.

Hindistan destekli Mucibür Rahman ve siyasi partisi Avami Partisi seçim çalışmalarında Doğu Pakistan’a özerklik vereceği vaadi ile seçimlere girmiş ve 1970 seçimlerinde 313 sandalyeden 167’sini kazanarak ülkede grevler ,iç savaşlar başladı.

İç savaşın başlamasıyla beraber bir kısım halk Hindistan’a sığındı. Bu arada Pakistan Hindistan savaşının başlamasıyla Doğu Pakistan Hindistan tarafından işgal edildi.

1971 Aralık ayında savaş bittiğinden kısa bir süre sonra Hindistan 22 Aralık 1971’de Mücibür Rahman’ın liderliğinde Bangladeş Müslüman Halk Cumhuriyeti kurulduktan sonra Hindistan Bangladeş’i terk etti.

Ve 1971yılında bağımsızlığını kazanarak Bengal adı Bangladeş olarak değiştirilmiş ve bağımsızlığını kazanmıştır.

Ülkeyi yöneten son Başbakan Şeyh Hasina 15 yıllık iktidarı döneminde sert yöntemler uygulamaktan geri kalmamış ve halk tarafından her seferinde büyük tepkilerle karşılaşmasına rağmen olaylar bastırılmış son olaylarla beraber başbakanlık konutunun basılmasıyla ülkeyi terk ederek destekçisi olan Hindistan’a sığınmıştır.

170 milyonluk nüfusu ile dünyada kilometrekarede yaşayan insan sayısının en fazla olduğu ülkelerinden biri olan Bangladeş’te halkın %90’ı Müslümanlardan, %10’u Hindu ve Hristiyanlardan oluşuyor. Bangladeşli Müslümanların %97’si Sünni ve Hanefi mezhebine bağlı.

Bangladeş’de her bir bölge illere bölünmüş olup ülkede toplam 64 il bulunmaktadır. Ekonomisi son yıllarda hızla gelişmekte olan bir ekonomiye sahiptir. Ekonomi tarıma dayalıdır. Başlıca ürünleri, pirinç, önemli dayanıklı gıda maddeleri, Hint keneviri ve çaydır. Bu alanda Çin ve Hindistan’dan sonra dünya üçüncüsü konumundadır.

Bangladeş ekonomisinin gelir kaynaklarından birisi de düşük ücretli, emek yoğun iş gücünü iyi bir şekilde kullanmaktadır.

Hasina’nın yönettiği Bangladeş’te 1971’deki Bağımsızlık Savaşı’nda görev alanların yakınlarına kamu sektöründe özel kontenjan ayrılmasına karşı üniversite öğrencilerinin ülke genelinde gerçekleştirdiği protestolar etkisini göstermiştir.

Hindistan destekli Hasina rejimi ise protestoları kanlı bir şekilde bastırması, Ülkede internet, telefon dahil olmak üzere tüm iletişim kanalları kesilmiş durumda. Bu da büyük bir endişe yaratmıştır.

1971’deki Bağımsızlık Savaşına katılanların aileleri ülke nüfusunun % 3’ünü oluşturuyor. Bu %3’lük kesime kamuda ayrılan kontenjan yüzde 56 oranında. İçlerinde Hinduların da % 3’lük kesim ülkenin laik, seküler kesimini oluşturuyor. Ülkedeki Hindular desteklemektedirler.

% 97’lik kesime ise % 44 gibi kontenjan ayrılıyor. İş bulmak zorlanan öğrenciler adaletsizliği protesto etmek için ayaklandı. Kontenjanın başbakan Hasina’yı destekleyen grupların lehine olması öğrencilerin protestosuna neden oldu. 170 milyon ülkede 32 milyon genç işsiz var.

Dakka, Chattogram ve Rangpur kentlerinde süren protestolarda, polisin müdahalesi sonucu 16 Temmuz’da yaşamını kayıp eden, yaralanan öğrenciler var. Hükümet, Dakka Üniversitesi kampüsü dışında çevik kuvvet polisinin yanı sıra paramiliter Sınır Muhafız Gücü birimlerini konuşlandırdı.

Bangladeş ekonomisi, ülkenin önemli enerji kaynakları ve maden rezervleri olmadığı için temelde küresel sistemin koordinasyonuna bağlıdır. Bu nedenle Dakka’nın Batı’ya karşı çıkarak Çin-Rusya eksenine yaklaşımı nasıl olacaktır.

Bölge ABD’nin Çin’e karşı kullanışlı bir coğrafi olarak değerlendirildiğinde son gelişmelere bağlı olarak Orta Doğu’dan Asya Pasifik’e kadar bir coğrafi alanı direk etkileyecek konumdadır. İsrail Hindistan Ermenistan üçgeninde ABD’nin Kafkaslardan, Basra Körfezi, Bengal Körfezi ve Akdeniz’e kadar olan bir çok alanda menfaatlerinin etkileyecek şekilde gelişmeler devam etmektedir.

ABD Çin’e karşı bir hamle kayıp etmiş gibi görülmektedir. Pakistan ve Çin’in Rusya ile beraber kazançlı çıktığı bir dönemin başlamasıyla beraber bölgenin daha çok ısınmasına bağlı olarak önümüzdeki dönemde sıcak gelişmeleri göreceğiz.

Kriz ve kaos üzerinden bölgede tutunan Batı mezhepsel çatışmaları sürükleyecek bir çok adımı atarak Hindu ile Müslümanları karşı karşıya getirerek Hindistan’ın tekrar bölgeye girmesini teşvik edecek hamleleri destekleyecektir.

Tüm bu seçenekler ise Bangladeş’i siyasi istikrarsızlığa sürükleyebilir. Ancak Hindistan’ın Bangladeş’te ABD’ye karşı tavır alıp almayacağı kesin değildir.

Çin Büyükelçisi, Bengal Körfezi’nde herhangi bir ABD varlığını kabul etmeyeceği yönünde açık bir mesaj vermiştir. Bangladeş’te Çin etkisinin de artabileceğine işaret etmektedir.

Myanmar’daki istikrarsızlığa paralel olarak Bangladeş de ABD ile Çin arasındaki rekabetin oyun sahalarından biri olma riskiyle karşı karşıyadır. Yapılacak tercihin bir maliyetinin olacağıdır.

Küresel güçlerin Bangladeş ve Myanmar’daki ekonomik rekabeti bu projeler üzerinden yürümektedir:

Çin-Myanmar Ekonomi Koridoru Japonya-Hindistan Ortaklığında ki Kaladan Çok Yönlü Transit Taşımacılığı Projesi Bangladeş-Çin-Hindistan-Myanmar Ekonomi Koridoru Vietnam, Kamboçya, Tayland ve Myanmar’ı kapsayan Güney Ekonomi Koridoru ve Doğu-Batı Ekonomi Koridoru”dur.

Bengal Körfezinde oluşacak bir kriz Çin’in bölgesel planlarının sekteye uğramasıdır. Vietnam ile Rusya arasında imzalanan stratejik anlaşma ile bölgede dengelerin yeniden şekillenmesi Rusya Çin hâkimiyetinin artmasıdır.

Hindistan Rusya yakınlaşması ile bölgede yukarıdaki yazdıklarımız bir süreliğine ertelenebilir ancak Hindu Mudi yönetiminin ne kadar dayanacağına bağlı olarak gelişecektir. Batı bölgede yalnızlığa itilmesiyle bölge yeni kriz ve kaoslara bölgeyi karıştıracaktır.

Mehmet BOZKUŞ Stratejist-Siyasal Risk