Şanlı zaferin yıl dönümünü gururla, heyecanla kutluyoruz.
Anadolu'nun kapılarının bir daha kapanmamak üzere açıldığı Malazgirt Zaferi, tarihimizi ve edebi ikametimizi belirledi. Yaklaşık bin yıldır Anadolu'yu vatan eylemeye devam ediyoruz. Malazgirt Ruhu 953 yıldır bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor. İlk fetih hareketinden bu yana ezan susmasın, bayrak inmesin, üzerimize yabacı gölgeler düşmesin diye şehit olan gazi olan tüm kahramanlarımızı şükranla anıyorum. Rabbim bizleri kahraman şehitlerimizin yolundan ayırmasın.
Zaman değişse de davamız her zaman Hakkı'n yanında durmaktır.Tarih ders çıkarmak ve yeni zaferler kazanmak için vardır. Malazgirt Zaferi, milletimizin binlerce yıllık birlik ve dirlik şuurunun zulme ve zalime karşı duruşunun destanlarından biridir. Malazgirt, vahdetin ve zulme karşı kenetlenmenin zaferidir. Bakınız, bundan tam 953 yıl önce Sultan Alparslan atının üzerindeyken askerine şöyle seslenmişti: Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Ben nefsimi Allah'a adadım. Benim için şehadet de, muzaffer olmak da bir saadettir.
Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir. O büyük sultan 953 sene önce Malazgirt Zaferi ile istikbalin bizim olacağını müjdelemişti. Rabbim, Sultan Alparslan'a ve ordusuna kendisinden dört kat fazla düşmana karşı 26 Ağustos 1071 tarihinde muhteşem bir zafer nasip etti. Zaferden sonra sadece 4 sene sonra İznik'te bu topraklardaki ilk devletimiz olan Anadolu Selçuklu Devletimizi kurduk. Yaklaşık bin yıldır da Anadolu'yu vatan eylemeye, Vatanımız olarak tutmaya devam ediyoruz.