İTİBAR KAYIP EDENLER VE İTİBAR KAZANANLAR

Abone Ol

Dünya yeniden şekillenme süreci ile ülkelerin itibar kazanma ve güçlerini ifade etme süreçlerinin de yeniden ortaya çıktığı bir dönemden geçmekteyiz.

Ülkelerin itibar kazanmaları ve kayıp etmeleri ittifakları, izledikleri politikalar, kabul edilebilirlik ve caydırıcı güç unsurları ile beraber yerini belirlerken bugün ise istihbarat, teoloji, teknoloji, kültürel altyapı, sömürgeci anlayış, sosyal medya, toplumların teknolojik kimlik verileri ve ekonomik güç kendisini ortaya koymaktadır.

İtibar devamlılığı ülkelerin izledikleri politikalar ile devamlılığı sağlamaktadır. Verilen sözlerle beraber istikrarlı yönetim anlayışlarının izledikleri yöntem ve eylemlerin yerine getirilmesi sonuçları ortaya çıkarmaktadır.

Dünya yeniden şekillenme ve güç merkezleri oluşma evresinden geçerken var olan güçler ile yükselen güçlerin bu gelişmelerden ne kadar etkiledikleri görülmektedir.

Sömürgeci anlayış ve sadece kendinin kazanması gerektiğini ifade eden politikalar ile dünyayı şimdiye kadar kendi kontrolleri altına almıştır.

Uluslararası kuruluşlar ile kontrol altına aldıkları ülkelerin gelişen teknoloji, veri akışı ile bilgiye ulaşmalarının kolayca sağlamasıyla küresel ölçekli güçlerin gerçek yapılarının toplum nazarında bilinmesi, gerçek anlamda itibar kayıplarının ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Bu durum yönetimlerini elinde bulunduran küresel güçlerin oluşturdukları yönetimlere de toplumsal tepkilerin artmasına ve yönetimsel değişimlerin hızlanmasına neden olmuştur.

Küresel ölçekli sömürgeci ülkelerin güç kayıpları olmadan itibar kayıp etmeleri itibarın nasıl sağlandığı gerçeğini ortaya çıkarmıştır.

Güç kullanarak ülkeleri kendi kontrolleri altına alanların yönetimleri ele geçirmek için izledikleri politikalara bakıldığında;

Ekonomi,

Serbest piyasa, özelleştirme,

Kültürel yapıların yok edilmesi, kültürel erozyon

Eğitim sistemleri ile gelecek nesilleri kontrol altına alma ve eğitim sistemlerinin gelecek planlamasının önüne geçmek ve istedikleri şekilde nesillerin yetişmesini sağlamak,

İçeriden ve dışarıdan oluşturdukları güç merkezleriyle beraber yönetimleri hedefe almak, sertlik ile kamuoyu baskısı yaratarak sahne önünde yer almadan sahneye konulan oyunun sergilenmesi için planlar yapmak,

İstediklerini elde edemediklerinde ülkelerin kurumsal yapılarını kontrol altına (Askeri yapılanması, Hukuk Sistemi, İstihbarat, İnsan Kaynakları) almak ve yönetmek,

İç savaş hazırlıkları ile toplumu kutuplaştırmak. Güç merkezi konumunda olan silahlı yapılar üzerinden darbe girişimlerini yapmak En çok kullandıkları yöntem olan askeri darbe ile kendilerine zemin hazırlayarak ülkelerin yönetimlerini demokrasi, barış ve insan hakları üzerinden kontrol etmek,

Bütün bunları başaramadıkları zaman askeri işgal ile ülkeleri işgal ederek istedikleri yönetimi iş başına getirerek kontrolü sağlamak, Sömürgecilik ile bütün zenginliklerini ele geçirerek geri bırakmak üzerine kurdukları bir yapı üzerinden kontrolleri altına alma yöntemleridir.

İtibar kayıp edenlerin dünyanın birçok yerinde kriz ve kaos ortamını destekledikleri görülmektedir.

Teolojik olarak batı kendi toplumlarının bir arada tutma gayreti içine girdiği günümüzde Filistin İsrail savaşı ile dünya teolojik savaşlar ortamına doğru itilmek istenmektedir.

Teolojik savaşlar ile kendi kamuoyunu birlikte tutmak isteyen anlayışın aslında kayıp ettiği itibarı kazanmak için her yolu denediği yeni politikaları ile dünya kamuoyuna insan hakları, barış ve demokrasi üzerinden tehdit edenlerin gerçek kimliklerinin sadece kendilerinin kazanması olduğu gerçeğini ortaya çıkardığıdır.

Ülkelerin güvenirlilik ve itibarlarını kayıp etmeleri varlıklarının kabul edilme düzeylerinin aşağı yönlü olarak değersizleştirilmesidir.

Uluslararası yeni düzen yeni kimlikleri kabul etmeye başladığı günümüzde birçok konu tartışılmaya açılmış tarihlerine, kültürlerine ve benliklerine sahip çıkan ülkelerin kalkınma yolunda büyük yol aldıkları görülmektedir.

Batı şimdiye kadar bütün sistemleri kendi değerleri üzerinden ülkelere angaje ederken bugün batı kendi içinde kendi değerleriyle tartışma ve toplumsal eylemlerle karşı karşıya gelmektedir.

Değişen toplumsal algılar üzerinden kontrol altına aldıkları ülkeleri kontrol edemeyen batının bugün yalnızlaştığı görülmektedir.

Yükselen güçler ile var olan güçler arasında dünya yeniden güvenirlilik itibar ve paylaşım konularında anlaşma sağlanamaz ise dünya çok kutuplu güç merkezleri çok ülkeli bölünmüşlüklerin artacağı ve küresel güçlerin zayıflayacağı çatışma ve savaş ortamının devam edeceği görülmektedir.