İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği saldırılar, tarihin en ağır ve en acımasız soykırımlarından biri olarak tanımlanıyor. Hem insanlık vicdanında hem de Ortadoğu'nun kalbinde derin yaralar açan bu katliam, masum sivilleri, özellikle de çocukları hedef alarak büyük bir trajediye dönüşüyor. On binlerce masum insan, dünyanın gözleri önünde katledilirken, uluslararası toplumun büyük bir kısmı sessiz kalmaya devam ediyor.

İnsan hakları konusunda mangalda kül bırakmayan birçok ülke, Gazze'de yaşanan insanlık dramına karşı sessizliğini koruyor. Özellikle çocukların hedef alındığı bu saldırılar, dünyanın gözleri önünde cereyan ederken, uluslararası topluluk ne yazık ki harekete geçmekte yetersiz kalıyor. Saldırıların şiddeti ve acımasızlığı her geçen gün artarken, çocukların katledilmesi, bu zulmün en trajik yüzü olarak öne çıkıyor. Bu korkunç tabloya karşı yükselen tepkiler, İsrail’in eylemlerinin savaş suçu ve insanlığa karşı suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönünde.

Maliyeden yasa dışı bahis ve suç gelirlerinin aklanmasına karşı dört koldan mücadele! Maliyeden yasa dışı bahis ve suç gelirlerinin aklanmasına karşı dört koldan mücadele!

Ortadoğu’daki bu zulme karşı tepkiler büyüyor. Siyonizmin bu katliamı, sadece Gazze’de değil, dünya genelinde de derin yankılar uyandırıyor. İsrail'in saldırgan politikalarına karşı çıkan birçok kişi ve kurum, bu zulmün sonsuza kadar sürmeyeceğini vurguluyor. "Dünya kurulduğundan beri hiçbir kalıcılık sonsuza dek sürmemiştir" denilerek, İsrail’in yaptıklarının er ya da geç bir karşılığı olacağına inanılıyor.

Bu inanç, Ortadoğu’da süren direnişin temel taşlarından biri haline gelmiş durumda. Gazze'de yaşanan bu insanlık dramına karşı mücadele eden birçok kişi, İsrail'in hesap vereceği günü beklediklerini ifade ediyor. "Katil İsrail mutlaka hesaptan çıkacak" şeklindeki ifadeler, bölgedeki kararlılığın bir göstergesi olarak öne çıkıyor.

Birçok ülkenin Gazze'de yaşanan bu trajediye sessiz kalması, insan hakları konusunda büyük bir ikiyüzlülüğe işaret ediyor. İnsani yardımların engellendiği, sivillerin temel hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakıldığı bu süreçte, dünyanın önde gelen devletlerinin sessizliği eleştirilerin odağında. Özellikle on binlerce çocuğun yaşamını yitirdiği bu katliamlar karşısında somut adımlar atmayan ülkeler, küresel kamuoyunun tepkisiyle karşı karşıya.

Bu sessizlik, yalnızca Gazze’deki trajediyi derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda uluslararası düzenin de sorgulanmasına neden oluyor. İnsan hakları naraları atan devletlerin, bu konuda neden sessiz kaldıkları sorusu dünya genelinde yükselirken, halkların dayanışma ve destek çağrıları giderek daha da büyüyor.

Sonuç olarak, Gazze’de yaşanan bu insanlık dışı durum, hem Ortadoğu’da hem de küresel çapta derin izler bırakmaya devam ediyor. İsrail'in gerçekleştirdiği bu acımasız saldırılara karşı direniş, yalnızca Gazze halkının değil, tüm insanlığın vicdanında yankı buluyor. Bu zulme karşı verilen mücadelenin ise kararlılıkla süreceği vurgulanıyor.

Kaynak: GAMZE KOÇAK