Sabri Bektöre Konferans Salonunda İİBF’nin kuruluşunun 50. yılı kapsamında düzenlenen panele; AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir ile İİBF Dekan V. Prof. Dr. Gökhan Demirtaş ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Moderatörlüğünü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir’in yaptığı panelde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Fişne  ve İİBF Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Zelkif Polat panelist olarak yer aldı.

EKONOMİK EŞİTSİZLİK

Programın açış konuşmasını yapan İİBF Dekan V. Prof. Dr. Gökhan Demirtaş, birinci yılında Gazze dramını anmak için toplandıklarını belirterek, “Fakültemizin 50. yılındayız. Hocalarımız bu 50 yıla şahitlik ettiler. Bütün yönüyle konuyu ele alacak. Üzücü bir olaya şahit olsak da bunları ele alacak ve geleceğe ışık tutacak bir tecrübemiz var. Dekanlar, hocalar ve öğrenciler bir aradayken nehirden denize özgür bir Filistin olur diye umut ediyorum. Herkesin özgürce yaşayacağı bir Filistin devleti diliyorum” dedi.

BİM market dev indirimli 22-28 Kasım 2024 indirim kataloğu yayımlandı… Aktüel indirimli kataloğunda yok yok BİM market dev indirimli 22-28 Kasım 2024 indirim kataloğu yayımlandı… Aktüel indirimli kataloğunda yok yok

METREKAREYE 35 KİLO BOMBA

“Birinci Yılında Gazze Soykırımı” temalı panelin moderatörlüğünü yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir ise Filistin’i dünyada 145 ülkenin tanıdığını, Amerika ve İngiltere’nin de tanımasıyla birlikte diğer ülkelerin de peşinden gelerek tanıyacağına dikkat çekti. Özdemir, “İsrail, ABD yardımlarıyla geçinmektedir. Ağustos ayında ABD, İsrail’e 3,5 milyar dolar yardım yapmıştır. Eylül ayında 9 milyar dolara yakın yardım yapmıştır. İsrail 2015 yılında yaklaşık 19 milyar dolar savunma harcaması yapmıştır. Aynı yıl, Filistin tarafının Gazze ve Batı Şeria’nın gayri safi milli hasılası 14 milyar dolardır. Yani İsrail, Filistin’in gayri safi milli hasılasından daha fazla savunma harcaması yapmıştır” diye konuştu. Özdemir, Filistin’de yaşayan 2 milyon 300 bin insanın ortalama ağırlığının 70 kg olduğunu varsayarak her kişi başına kilosunun yarısı kadar bomba atıldığını vurguladı. Özdemir, “Gazze şeridi çok büyük bir yer değildir. Baktığımızda en uzak noktası 40 kilometredir. En geniş yeri de 12 kilometredir. Havalanan savaş uçağı hız yapamadan mesafe biter. Her metre kareye 35 kilo patlayıcı atılmış durumdadır. İsrail’in bu zulmü yapmasının politik sebebi insanları bir noktaya sürüklemek. Fakat insanlar kaçmıyor ve direniyor. Ümitsizliğe kapılmış durumda da değiller” ifadelerini kullandı.

AÇIK KURALLARA UYMUYOR

Panelde konuşmacı olarak yer alan Dr. Öğretim Üyesi Zelkif Polat ise Filistin meselesinin “Tarihi, Dini ve İdeolojik Boyutu” hakkında bilgi verdi. Filistin-İsrail Meselesinin Uluslararası Boyutunu ele alan Prof. Dr. Mustafa Fişne ise 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan Aksa Tufanı Operasyonuna karşı İsrail’in başlattığı saldırıların kısa bir süre sonra soykırım halini aldığını kaydetti. Prof. Dr. Fişne, İsrail’in orantısız güce rağmen hedeflediği iki ana hedefine de direniş karşısında ulaşamadığını ifade etti. Fişne, “Filistin bölünmüşlüğünün bilinenden daha derin bir şekilde ortaya çıktığını görüyoruz. Gazze’dekiler ile Batı Şeria’dakilerin duygusal olarak koptuklarını düşünüyorum. Çünkü Batı Şeria’daki tepkilerin cılız kalması beni böyle bir düşünceye sevk etti” dedi. Uluslararası literatürde ‘Haydut Devlet’ kavramı üzerine konuşan Fişne, şunları söyledi: “Bir devletin haydut devlet kabul edilebilmesi için küresel ve bölgesel barışı tehdit edebiliyor olması lazım. İsrail saldırılarıyla bunu gerçekleştirmiş durumda. Ayrıca İsrail’in uluslararası normlara ve uluslararası anlaşmaların açık kurallarına uymadığını da görüyoruz. Kitle imha silahları edinip bunları yaygınlaştırmanın haydut devlet tanımı içinde yer aldığını görüyoruz ki İsrail’in nükleer silahlar edindiği resmi olmasa da kendi açıklamalarıyla biliniyor. Terörizmi destekleyen ve kendi halkını dahi ezen İsrail’in haydut devlet tanımlarına uyduğunu gösteriyor. Uluslararası hukukta tanımlanan saldırganlık suçu, savaş suçu, insanlığa karşı suç ve soykırım suçu olan dört suçun dördünü de İsrail işlemiş durumda. Dolayısıyla İsrail ‘Haydut Devlet’ tanımlarının hepsine de uymaktadır.” Panel, soruların cevaplanmasının ardından sona erdi.

Kaynak: SAFİYE KALENDER