Geçtiğimiz hafta düzenlenen iki başkanlık tartışması benzeri görülmemiş
bir iddialılık ve açık sözlülük içermesi nedeniyle iki adayın İran
seçimlerinde etkisinin nasıl şekilleneceği seçmen kitlesini son derece
etkilediği görülmektedir.
İkinci tura kalan iki adayın İran’ın geleceğini tartışmaları seçim in
boyutlarını farklı bir alana taşımış ve bu durum İran Dini yönetiminin bu
durumdan nasıl etkileneceği sorularını da gündeme getirmiştir.
Toplumsal sorunları önemseyen ve dile getiren iki lider profili ile İran
kendi iç sorunlarını gündeme getirme cesaretini ortaya koyan siyasi
kimliklerin cesur söylemleriyle karşılalaşmış ve bu durum seç im
sonuçlarına yansımış olarak görülmektedir.
Birinci turda en çok oyu alan Pezeşkian %42.5 Celili ise %38.6 alarak
ikinci tura kalmaları
Ülke genelinde yaklaşık 59 bin merkezde kurulan sandıklarda toplam 30
milyon 530 bin 157 oy kullanıldığını aktaran İslami, Pezeşkian'ın 16
milyon 384 bin 403 oy aldığını söyledi. Buna göre Pezeşkian'ın oy oranı
yüzde 53,7 alarak İran’ın 9. Cumhurbaşkanı olmuştur.
İslami, muhafazakar Said Celili'nin ise oyların 13 milyon 538 bin 179'unu
aldığını belirtti. Celili'nin oy oranı yüzde 44,4'te kaldı.
Birinci tura göre seçime katılım oranı artışları dikkat çekmiştir.
Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turuna katılım oranı ise yüzde 49,8 oldu.
İran Seçimleri ve gelecekteki İran Politikalarına nasıl etki edecek soruları
en çok Batı'nın merakla beklediği bir soru olarak yerini almaktadır.
İran'ın iç sorunlarına nasıl bir çözüm üretilecek sorusu üzerinden seçim
çalışmalarını yürüten iki aday Pezeşkian ve Celili birbirlerini devlet
yönetimi alanından toplum karşısında tartışma ile göstermek istemeleri
ile sonuçlara etkisinin çok fazla olacağını gördüklerinden dir.
Etnik kimlik üzerinden sorulan sorulara akıllı ve devlet adamı kimliği ile
cevap veren Pezeşkian ikinci tur seçimleri öncesi ekonomik sorunları
için çözümler sunan ve İran'ın dünyaya bakış açısını iletişim ile çözmesi
gerektiğini ortaya koymuştur.
Bölgesel güç konumunda olan İran'ın bölgedeki diğer güç merkezleri ile
beraber bölgesel sorunlar için çözüm sürecini desteklediği sonucunu
ortaya koymaktadır.
İran Dini Liderinin ve sisteminin Cumhurbaşkanına verdiği sınırlı yetkiler
ile bunu nasıl başaracak bu durum soru işaretleri ile doludur.
Ancak iyimser bir havanın seçim sonuçları ile İran halkına yansıdığını
söyleyebiliriz.
Toplumunun her kesimi tarafından sevilen ve Babasının İran Kürt
bölgesinde görev yapması nedeniyle İran Kürtleri tarafından çok sevilen
ve Kürtçeyi iyi derecede bilen Pezeşkian etnik yapılar üzerinden kritik bir
çizgide olan İran'ı birleştiren bir kimlik taşıması Batı'nın İran içindeki
yapılanmaları için bir tehdit olarak karşılarına çıkmaktadır.
Rusya’nın İran ile imzalayacağı stratejik ortaklık anlaşması ve Türkiye ile
yeni dönemde daha sıcak ilişkiler ve güvene dayalı yeni dönemi
görebiliriz.
Yeni dönem ve bölgesel birliktelikler Karadeniz, Hazar ve Kızıldeniz’e
kadar bir etki alanında birçok yeni ittifakları beraberinde getirecektir.
Bu durumdan Fransa ve Ermeni diaspora en çok rahatsız olacak
ülkelerdir.
İsrail politikasında bir değişim olmayacağı kesin olarak yerini almaktadır.
ABD ve Batı'nın İran tehditine rağmen İran'a ihtiyaç duydukları
unutulmamalıdır.
Yerli ve Milli bir İran oluşumu gerçekleştiği zaman bölge huzur ve barışa
kavuşacaktır. Kayıp eden Batı olacaktır.
Yeni dönem ve gelişmeler İran'ın TDT içinde yer alması ise sürpriz
olmayacaktır.
BRİCS ve Şanghay İşbirliği örgütü içinde yer alan İran, Çin ile beraber
stratejik ortaklıklar ABD’nin Çin’e karşı enerji yaptırımlarının karşısında
yer almaktadır.
Ukrayna savaşında zayıflatılmış bir Rusya bekleyen Batı’nın karşısında
Rusya ile işbirliği yapan İran savaş sanayisinde geldiği yer ile Rusya'nın
en büyük tedarikçisi konumundadır.
Yeni dönem İran içinde birçok kurumunda yeniden şekillenme sürecini
ortaya koyacak olup iki yapılı silahlı kuvvetler sistemi ile İran’ın Orta
Doğu’da bulunan desteklediği gruplar içinde yeni yapılanmalar söz
konusu olacaktır.
Yeni dönem Kafkasya’dan Afrika’ya kadar birçok alandaki İran
yapılanmaları ve geleceklerini yeniden belirleyecek ve ittifak haricinde
kalan bir İran yaklaşımı ile hareket edilirse İran için iç çatışma ve krizi
beraberinde getirecektir.
Bütün bunların çözümü İran’ın iç huzura kavuşmasına bağlı olarak
şekillenecek ve yol alacaktır.
Yeni dönemin dost ve kardeş ülke İran için huzur getirmesi en büyük
arzumuz olarak yerini alacaktır.
Kısa Bilgilendirme Notu(Alıntıdır)
İrân'da Türk (ve Türk millîyetçisi) cumhûrbaşkanı adayı Mes'ud
Pezeşkian'ı, maâlesef, Ermenî sanan çok kişi var. Ancak konu tamâmen
Farsça ile ilgili.
1. Pezeşkî ya da pizişkî, tıp anlamına gelir. Tıp doktoru anlamında da
pezeşk ya da pizişk sözcüğü kullanılır. Mes'ud Pezeşkian da bir tıp
doktoru ve eski Sağlık Bakanıdır. Kendisi gibi birçok tıp doktoru yine
aynı soyada sâhiptir.
2. Her ne kadar Ermenîce soyadların sonunda yer alan -yan ekine
benzese de, buradaki durum, Farsça çoğul eki olan -an ile ilgilidir.
Dolayısıyla pezeşkian sözcüğü da doktorlar anlamına gelir.
3. İrân ve Fars kültür bölgesinde, meslek ve benzeri unvâna dayanan
soyadlar görülmektedir