İmamoğlu'nun okuması gereken kitap

Yıl 1983... Demokrasiye dönüş... Genel seçimler... Anavatan Partisi, tek başına iktidar... Turgut Özal, Başbakan.
Özal'a bir ziyaretçi geldi... Tebrik için... Kardeşi, Korkut Özal.
Ve masasına bir kitap bıraktı... "Hazreti Ali'den Devlet Adamlarına Öğütler."
- Abi... Başucunuzda bulunsun... Zaman buldukça okursunuz.
Öğütlerden örnekler:



 Sakın kendini beğenme.
 Çevrendeki kişiler içinde, en ziyade onu beğenmelisin ki... Sana acı gerçekleri, herkesten çok o söylesin.
Rahmetli, Korkut Özal, dostumdu... Ağabeyinin yanından ayrıldıktan sonra bana uğradı... Aynı kitaptan getirmişti... İmzaladı ve hediye etti... Gazetede yazmıştım.

***

Birkaç öğüt
Kitapta, "Devlet adamına öğüt" çok... Birkaçını paylaşalım:
 Alkışa ve yersiz övgüye göz yummak, insanı büyüklenmeye sevk eder, kibire yaklaştırır.
 Sadık ve kanatlar insanları kendine sırdaş edin.
 Halka verdiğin sözden dönme.
 Halk için kalbinde sevgi ve merhamet duyguları besle.

***

Konser 2019
Ekrem İmamoğlu, 23 Haziran'da başkan seçildi.
Haftasına... Zülfü Livaneli konserindeydi... Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda... 1 Temmuz.
Livaneli... Bir hikâye anlattı:
 Uzaklarda, karlı dağlarla çevrili bir vadide kurulu olan köyde, çığ tehlikesi varmış.
 Çocukları, "Yaramazlık yapma, bağırma, çığ düşer" diye korkuturlarmış.
 Köylüler, yıllarca, çığ düşecek, hepimiz öleceğiz korkusuyla yaşamışlar.
 Bir gün... Bir çocuk doğmuş... Ve doğar doğmaz... Ağzını kapatmaya fırsat olmadan haykırmış... O haykırıştan sonra çığ düşmemiş... Köylünün cesareti artmış... Herkes sokağa çıkmış.
 İşte o çocuk, bugün aramızda... Ekrem İmamoğlu... Kendisini sahneye davet ediyorum.
Alkış... Alkış... Alkış... Sel gibi.
İmamoğlu... Ardından... Bodrum'a tatile gitti.
22 Temmuz... Antik tiyatro... Yine Livaneli konseri... Yine alkışlar.

***

Sözün özü
Kibir, bele bağlanmış taş gibidir... Onunla ne uçulur, ne de yüzülür.
Hacı Bayram Veli

***

Günün sorusu
Merak ediyoruz... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, rahmetli Korkut Özal benzeri, hiç dostu yok mu?
Merkez sağ kökenli bir aileden gelen İmamoğlu, sözünü ettiğimiz kitabı hiç görmedi mi? Okumadı mı?

***

Yıl 1991
Seçim yapıldı... Anavatan iktidarı, sona erdi... Süleyman Demirel-Erdal İnönü koalisyonu... Demirel, Başbakan.
Korkut Özal, Ankara'da... Süleyman Demirel'e tebrik ziyareti.
Ve... Demirel'e de aynı kitap hediye. Öğütlerden iki örnek:
 Öyle kimselere itibar etmelisin ki... Yanlış bir harekette bulunmak istersen, sana yağcılığa kalkışıp, teşvik etmesin.
 Alçak gönüllü ve ölçülü ol. Korkut Bey, Demirel'in yanından ayrılınca, yine bana uğradı... Sohbet ettik... Giderken bir kitap daha bıraktı... Aynı kitap... Yine imzalı... Yine yazmıştım.

***

"Yağ satarım, bal satarım"
Makam sahiplerine övgü düzen, gaz veren çok olur... Hem de ne övgüler?İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin başına geçince, neler söylenmedi neler?
Athena grubunun solisti Gökhan Özoğuz... İmamoğlu'nu, "Atatürk'e benzetti..." Hatırlayalım:
- ................ İlkelerini benimseyişi, edebi ve kucaklaması ile bugünün Atatürk'ü kendisi.
Meral Akşener... İmamoğlu'nu, Fatih Sultan Mehmet'e benzetmedi mi?
- 1453... Fatih Sultan Mehmet aynı senin gibi dedi ki; ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul'u alırım... İki kararlı lider ve İstanbul alındı.
Daha sayalım mı? Medyadan yakılan yağlar... Ciltlere sağmaz.

***

Siyaset... Zor zanaat
Siyasetin okulu yoktur...
Siyasetçinin okulu tecrübedir... Geçmişi bilmek ve geçmişten ders almaktır...
Gaza gelmemektir... Yağcıların ipiyle kuyuya inmemektir.
Siyasetçiye gaz veren çok olur... Kimi şu sebeple, kimi de bu...
Tamamen duygusal (!) nedenle gaz veren ise say say bitmez.
Ama... Ufak bir tökezleme... İlk satanlar, en çok yağ yakanlar olur.
Mevlana, boşuna söylememiş:
"Etrafında insan yüzlü birçok şeytan vardır... Bu sebeple, her ele el vermek, her ele bel bağlamak doğru değildir."
Ayrıca... Kibir, gurur, insanlara tepeden bakmak, halktan kopmak, büyük yanlışlara yelken açmaktır.
Siyasetçi elbette, hırslı olacaktır...
Kimi Cumhurbaşkanı olmak ister, kimi bir başka şeref koltuğuna oturmak... Bunlar doğaldır.
Ama... Taht işi biraz da baht işidir.
Ve unutmayalım ki:
"Don Kişot olmak için yola çıkan pek çok insan, evine Sanco Panco olarak dönmüştür."

***

Ve... Erdoğan, Başbakan
Yıl 2003... Korkut Özal, yine Ankara'da... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret... Tebrik. Ayrılırken hediye... Aynı başucu kitabı:
 Şartlar ne olursa olsun, halktan uzak kalmak hoş bir şey değildir.
 Kodaman takımı kadar iyi günlerde yükü ağır basan, kara günlerde yardım az dokunan, adaletten hoşlanmaz, istemekten utanmaz, verilince şükür bilmez bir topluluk yoktur... Onun için eğilimin daima topluma dönük olmalı ve onların refahına dikkat etmelisin.
Korkut Özal, Başbakanlık'tan çıkınca, yine beni ziyaret etti.
Yine bir kitap hediye... Ve yine yazmıştım.

***

Nokta
Turgut Özal... Rahmet istedi... "Siyaset nedir?" sorusuna, şöyle yanıt verirdi:
- Siyaset... Çuvalı patlatmadan kamyondan indirmektir.
İmamoğlu, büyük bir halk desteğiyle işe başladı... Ama, milyonları hayal kırıklığına uğrattı.
Çuvalı, kamyondan indirmeyi başaramadı... Patlattı.
Konuşmaya gelince... Maşallahı var... Çenesi kuvvetli... Laf... Laf... Laf... Herkese laf yetiştiriyor.
Ama... İstanbullu icraat, hizmet bekliyor... Laf değil.
Kuru laf karın doyurmuyor... Doyursaydı, lokantalar iflas ederdi.