1950'li yıllarda emekli olan üç polis, günlük hayatın monotonluğundan sıkılmaya başlarlar. Geçim sıkıntısı da eklenince yeniden çalışmak isterler, ancak polislik dışında bir iş bilmediklerinden en iyi bildikleri işi yapmaya karar verirler: Kendi karakollarını kurmak. Fatih’te bir bina kiralar, masa ve sandalye yerleştirirler. Karakolun adı ise "Küçükpazar Karakolu" olur. Bu yeri seçmelerinin nedeni, eskiden görev yaptıkları Sirkeci’ye yakın olup, esnaftan yeniden haraç toplayabilme düşüncesidir.
KÜÇÜKPAZAR KARAKOLU'NUN BAŞLANGIÇ SERÜVENİ
Bu sahte karakolun hikayesi Sirkeci Emniyet Amiri’nin değişmesiyle daha da ilginç bir hâl alır. Yeni emniyet amiriyle iyi ilişkiler kuran emekli polisler, işler yoğun olduğu için amirden Küçükpazar Karakolu’na birkaç polis görevlendirmesini sağlarlar. Böylece işler tamamen resmiyet kazanmış gibi görünür. Karakolda suçlular yakalanır, evrak işleri yürütülür ve her şey yolunda gitmeye başlar.
BEKLENMEDİK BİR OLAYLA GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKIŞI
Her şey yolunda giderken, karakolda çalışan üç emekli polisten biri her zaman nöbetçi kalmayı ihmal etmez. Ancak bir gün, iki polis izindeyken üçüncü polisin yakını vefat eder ve karakol tamamen boş kalır. Tam bu sırada, Küçükpazar Karakolu’na geçici görevle gelen bir polis, karakola kömür dağıtılmadığını fark eder ve bu durumu araştırmaya başlar. İl Emniyet Müdürlüğü’ne durumu bildirir, fakat kayıtlarda Küçükpazar Karakolu diye bir yerin olmadığını keşfeder.
SAHTE KARAKOL NASIL RESMİ HALE GELDİ?
Durum İl Emniyet Müdürü’ne ve ardından İstanbul Emniyet Müdürü’ne bildirilir. Hatta olay Ankara’daki Emniyet Genel Müdürlüğü’ne kadar gider. Genel Müdürlüğe yazılan yazı sonrası “Böyle bir karakol yoktur” cevabı gelir ve gerçek ortaya çıkar. Emekli polisler sorguya alınınca sahte karakolun nasıl kurulduğu anlaşılır. İlginç bir şekilde, emniyet müdürlüğü bu sahte karakolu resmi hale getirir. Ancak, üç polise olayın üzerini örtmeleri ve İstanbul’u terk etmeleri şartıyla herhangi bir işlem yapılmaz. Sahte olarak kurulan Küçükpazar Karakolu yasal hale büründükten sonra yıllarca hizmet verir.
Bu sıra dışı olay, 2012 yılında çekilen Öz Hakiki Karakol filmine de ilham kaynağı olmuştur.