İbrahim Eker olayında madalyonun öteki yüzü...

Abone Ol

İki hafta kadar önce...

7 Kasım 2024’te bir yazı yazmıştım.

Başlığı;

İbrahim Eker olayı...

O yazının başlangıç bölümünde Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesinde görevli Doç. Dr. İbrahim Eker’in başında bulunduğu Çocuk Hematoloji bölümündeki sıkıntılardan bahsetmiştim.

Bu sıkıntılardan bahsederken de, aslında yiğidin hakkını da yiğide teslim etmiştim.

Demiştim ki...

İbrahim Eker uzun yıllardır AFSÜ’de.

Çocuk Hematoloji de önemli bir isim.

Mesleğindeki başarısı ile ilgili kimsenin bir derdi de yok, söylenilen bir şeyde yok.

Bunları yazdıktan sonra da...

Sıkıntı olan konuya değinmiştim.

Bahsedilen sıkıntı, bölümde İbrahim Eker’in tek kalması ve bu nedenle de hem hasta yakınlarının, hem de hocanın zaman zaman yoğunluktan bunalması.

Çocuk Hematoloji bölümü önemli.

Bu bölüme hoca çok zor bulunuyor.

Hasta yakınları da İbrahim Eker’in bir başka hastaneye gitmesi durumunda, evlatlarının tedavisinde olumsuz durumların olabileceği endişesiyle, haklı olarak hem İbrahim Eker’in burada kalmasını, hem de bu bölümdeki eksikliklerin giderilmesini istiyorlar.

*

Hasta yakınları ile görüştüm...

7 Kasım’daki yazımın ardından bazı hasta yakınları aradılar ve görüşmek istediklerini söylediler.

Bir kaçı ile görüştüm.

Bunlardan birisi Mehmet Engin.

Aklı başında, kibar, beyefendi bir kişi.

Geldi oturduk sohbet ettik.

Kendi çocuğu ile ilgili tedavi sürecinde yaşadıklarından bahsetti.

Üzüldüm.

Allah tüm evlatlarımıza sağlık ve şifa versin.

Mehmet Engin, AFSÜ Hastanesinde İbrahim Eker’in gecesini gündüzüne kattığını, tüm hastalar ile birebir ilgilendiğini, bazen gecenin geç saatlerine kadar hastanede işinin başında olduğunu, bunun içinde hasta yakınlarından her hangi bir ücret talep etmediğini, hatta burada yapılamayan bazı işlemler için diğer hastanelerdeki arkadaşlarını devreye sokarak, onlardan destek aldığını ayrıntılarıyla anlattı.

Bunları anlatırken, AFSÜ Rektörümüz Prof. Dr. Nurullah Okumuş ve ailesine yönelik olarak İbrahim Eker Hocanın annesinin bedduasına konu geldiğinde dedi ki;

Bu beddua olayı hoş karşılanacak bir şey değil elbette. Sinirle, öfkeyle söylenilip yazılmış. Bildiğim kadarıyla İbrahim Eker hocanın annesi bu konuda Rektör Beyden özür diledi. İbrahim Hocada çok üzüldü bu konuya.’

Eğer gerçekten bu özür dilenmiş ise...

Bu konuya takılı kalmamak en aklı selim hareket olacaktır.

*

Gidenlerin sebebine ilişkin...

Gelelim Mehmet Engin’in anlattıklarındaki dikkat çeken notlara;

İbrahim Eker hoca daha önce GATA’da görev yapmış bir kişi.

Orada edindiği deneyimleri de burada hayata geçirmek istiyor.

Hematoloji Onkoloji çok ciddiyetle üzerinde durulması gereken bir bölüm.

Bakanlığın tip projeleri, bu bölümün beklentilerini karşılamıyor.

Hastane yapılırken, projedeki bazı hataları bizzat başında durarak gidermiş İbrahim Eker.

Sadece proje üzerinde değil, inşaat yapılırken de ilgilenmiş ve şimdi o nedenle fiziki bazı sıkıntılar çekilmiyor.

Bölümdeki bazı hocaların gitme kararlarında İbrahim Eker Hocanın dahlinin olmadığı görüşünde Mehmet Engin.

Hatta dedi ki...

Bu konuda duyduğum kadarıyla iddialar gündeme geldiğinde İbrahim Eker hoca, Rektör beye giderek veya bir kişi vasıtasıyla ileterek kendisi hakkında mobbing soruşturması açmasını istemiş. Ama aylarca soruşturma açılmamış. Sonra açılmış ve o soruşturmasının sonucunda da sadece uyarı cezası verilmiş. Ayrıca üç yıl önceki bir olayın bugün Rektör beyin ağzından tekrar gündeme getirilmesi de yanlış.’

Bu konuda bir not daha...

Bir başka kaynağım şunu açık yüreklilik ile ifade etti.

-          Mehmet Bey, hocanın performansına o gidenler ayak uyduramadılar.

-          Çünkü bu bölüm çok özveri ister.

-          O gidenlerin yürekleri yemedi iş yükünü kaldırmaya, İbrahim Hocaya iftira atarak gittiler.

-          İbrahim Eker o kişileri savcılığa verecekti, ama Dekan Yardımcısı rica etti, hoca da savcılığa vermekten vazgeçti.

*

Hasan Arslan Vekilimiz çözer bu sorunu...

Mehmet Engin ve diğer kaynağım ilginç anlatımlarda bulununca, başka bir kaç kaynağımla daha görüştüm.

O kaynaklarım kendilerinden bahsedilmemesini istedikleri için isimlerini vermiyorum.

Bir kaynağım dedi ki...

-          Bazı AK Parti Milletvekilleri halkımızı yanıltıyorlar.

-          Bu hastanedeki Çocuk Hematoloji bölümünün maalesef pek çok eksiği var.

-          Eksiklik sadece hoca sayısı değil.

-          Hastanede o bölümün adeta içi boş.

Mesela...

Çocuk Yoğun Bakımda çocuk dializ hastaları Kütahya’ya sevk ediliyor.

Gastro Entroloji Kütahya’ya sevk ediliyor.

Çocuk Cerrahi için sevk yine Kütahya’ya yapılıyor.

Genetik içinde adres Kütahya.

Eğer doğru ise bu anlatılanlar...

Hemen bir çare bulunmalı bu duruma.

Hiç vakit kaybetmeden...

Öğünüyoruz Afyonkarahisar’dan artık Ankara’ya hasta sevk edilmiyor.

Şifa için Ankara yolları tutulmuyor diye...

Ankara’ya gidilmediği belki doğru, ama Kütahya’ya gidiyormuşuz meğer.

Dr. Hasan Arslan Vekilimiz...

Bu konu direkt olarak sizi ilgilendiriyor.

Lütfen hızlıca bir araştırtın.

Eğer doğru ise hemen Dr. Hakkı Öztürk ile kafa kafaya verip bu sorunlara bir çare bulmalısınız.

Bilmeyenler için Hakkı Öztürk’ün kim olduğundan kısaca bahsedeyim.

Hakkı Bey Bolvadin’li hemşerimiz.

Pırıl pırıl mazisi olan bir kişi.

Gönlü tertemiz.

Memleketimize hizmet için yanıp tutuşan bir yüreği var.

Şu anda da etkin bir görevde.

AK Parti Genel Merkezinde Sosyal Politikalar Başkan Yardımcısı.

Sağlık Bakanlığında önemli görevlerde bulundu.

Recep Akdağ’ın Sağlık Bakanlığındaki başarısının kamera arkasındaki isimlerinden birisi.

Böyle bir hemşerimiz olduğu için gurur duyuyorum.

Dr. Hasan Arslan Milletvekilimizde aynı özelliklerde.

Onunda Milletvekilimiz olmasıyla gurur duyuyorum bir Afyonkarahisarlı olarak.

Şimdi bu ikili...

Kafa kafaya verip bu konuda önemli şeyler yapacaklardır.

İnancım bu...

*

‘Bölümün kapanma tehlikesi vardı’

Bir kaynağım İbrahim Eker ile ilgili şu önemli notu verdi;

-          İbrahim Eker, GATA’dan Afyonkarahisar’a gelince maaşı önemli bir derecede düştü.

-          Buna rağmen hiç paraya takılı kalmadı.

-          Rektör Bey atandığında o zaten Başhekim Yardımcısıydı.

-          Rektör Bey O’nun bu görevden ayrılmasını istediğinde, o ev taksiti olduğunu ifade etti ve bir süre daha bu görevde kalmak istediğini söyledi. Rektör Beyde onun bu talebini Allah var geri çevirmedi ve Başhekim Yardımcılığı görevi devam etti.

-          Mehmet Bey sizde bir araştırın. İbrahim Eker aslında yurt dışına gitmek istiyordu. Yurt dışına gitse inanın buradan kazandığının en az 5 misli kazanma imkanı var. Ayrıca özel hastanelerinde kendisine iş teklifleri oldu. Özel sektörde bile bu üniversiteden aldığından daha fazla kazanabilir. Ama O hepsini reddetti. Eğer yurt dışına gitseydi veya özel sektöre geçse idi, bu bölüm kapanırdı.

Burada bir soru sordum kaynağıma;

Peki maden O giderse bölüm kapanır diyorsunuz.

Neden Kütahya Şehir Hastanesine geçmek için Rektörlükten onay istedi?

İşte bu soruya hiçte beklemediğim bir cevap geldi kaynağımdan...

-          Gitme düşüncesi yok aslında.

-          Sadece bu bölümün önemine dikkat çekmek istiyor.

-          Neden gitmek istiyorsun arkadaş denildiğinde, buradaki eksiklerden bahsederek onların giderilmesi için herkesin üzerine düşeni yapması için böyle yaptığını düşünüyorum.

İlginç ama, dikkat çekici bir yol doğrusu.

Dikkat çekti mi?

Evet...

*

Yılda kaç hasta?

Çocuk Hematoloji önemli dedik.

Bu bölümün önemini en iyi bilenler kuşkusuz, hasta yakınları.

Şimdi.

Sizlere sorsam...

AFSÜ Çocuk Hematoloji bölümünde sizce yılda kaç poliklinik yapılıyordur?

Duyduğumda bende hayret ettim.

Yılda on bin civarı poliklinik yapılmaktaymış.

Bunlarda üç bini yatan hasta imiş.

Her gün...

10 ila 15 yeni yatan hasta.

Ve yılda 10 kemik iliği nakli yapılmış burada.

*

Rektörüm çözer bu konuyu...

Kaynağım, İbrahim Eker’in GATA’dan AFSÜ’ye geldikten sonra özlük haklarının devam ettirilmesi gerektiğine dair resmi bir yazı olmasına rağmen...

Bu haklarının devam ettirilmemesi nedeniyle AFSÜ ile mahkemelik olduğunu da söyledi.

Şaşırdım...

Dedim ki kaynağıma;

Rektörümüz bu konularda hassastır.

Mutlaka ya gözünden kaçmıştır, ya da birileri işgüzarlık yapmışlardır Rektör Beyin belki haberi dahi yoktur’ dedim.

Değerli Rektörüm...

Yanıltma beni.

Neyse şu konu çözün lütfen.

Hastanenizde sizin de söylediğiniz gibi yetenekli bir hoca var.

Yurtdışında en az 5 misli kazanç elde edebilecek, özel sektörde ise şimdiki kazancından daha fazla kazanabilecek bir hoca var madem, çözün sizde özlük hakları mevzuunu.

Size bu yakışır...

*

Herkes taşın altına elini koymaya hazır...

Hasta yakınlarından Mehmet Engin bir şey daha söyledi.

Dikkat çekici.

-          Abi, İbrahim Eker hoca özverili birisi.

-          Hem ben, hem de diğer hasta yakınları, anneler babalar...

O’na hasta yakınları olarak hastamızı emanet ederken şunu söyledik.

‘Hocam evladımızı önce Allah’a sonra sana emanet ediyoruz.’

O bu söze o kadar önem veriyor ki...

Dokunsanız ağlayacak.

Abi, O günde bir hasta da baksa, elli hasta da baksa aynı ücreti alıyor.

Ama bir hasta daha fazla bakabilmek için, bir kişiye daha faydalı olabilmek için çırpınıyor.

Ne olur Abi, O’nun emekleri boşa gitmesin. Sende ilgilen bu bölümün eksikleri ile, el birliği ile ne gerekirse yapalım.

Üniversite yönetimi derse ki...

Şu kadar para lazım arkadaşlar.

Hepimiz, hasta yakınları olarak bulup vermeye, bina istiyorlarsa yenisini yapmaya, bir şey alınacaksa almaya hazırız.

Yeter ki bu bölümden Kütahya’ya sevkler olmasın, bölümün hoca sayısı ve personeli artırılsın.

*

Hocanın eşi Vekilimizle görüştü mü?

Kaynağım ilginç bir şey daha söyledi...

İnanamadım.

Ama bu ifadeler pek çok kişi tarafından biliniyorsa...

Mutlaka bir cevabı ve açıklaması da olmalı.

Kaynağımın anlattığı şu;

Seçimlerden önce...

İbrahim Eker’in eşi ile Milletvekilimiz Ali Özkaya Organize Sanayi Bölgesinde karşılaşırlar.

Eker Hocanın eşi, Ali Beye ‘Bölüm kapanmasın’ diyerek bazı sıkıntılardan bahsetmiş.

İddiaya göre Ali Beyde şu cevabı vermiş;

Senin eşin olduğu sürece o bölüm kapanmaya mahkum.’

Ben şahsen Vekilimizin kişilere takılı kalarak, Afyonkarahisar için önem arz eden bir konuda memleketimiz aleyhine tavır alacağını düşünmüyorum.

Ya Vekilimize yanlış aktarımlar olmuştur, ya da yanlış bir anlaşılma vardır.

*

Birileri uğraşıyor anlaşılan...

Kaynağım şunu da söyledi.

-          Zaman zaman İbrahim Hoca ile konuşuyoruz.

-          Diyor ki kendisi, ‘Bende ak kaşık değilimdir. Benimde hatalarım olmuş olabilir. Ama FETÖ gitti, fakat başkaları geldi sanki. Onlardan olmayanı bertaraf etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.’

Haklı bir söz...

Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde yaşanan bazı olayları biliyorum.

Sendika...

Milli Eğitimde yaşanan bazı olayları da biliyorum.

Orada da sebep aynı...

Sendika.

İpleri verdiğiniz zaman birilerine...

Sonuçları vahim oluyor.

FETÖ böyle büyümedi mi?

Önceleri farklı oluyor, sonrasında tepede istedikleri gibi yönlendiriyorlar.

Alttakiler işin farkına varana kadar çoktan 15 Temmuz oluveriyor.

*

*

*

Günün sözü

Dünya gamından,

nefsin sıkıştırmasından hafifleyip kurtulmak istiyorsanız,

kabristanları sık sık ziyaret ediniz.

 

Hacı Bayram Veli