Hakikat Aşikâr mıdır?

Abone Ol

Enformasyon ve Düşünce Çeşitliliği Neden Toplumsal Bir Değerdir?

 

Bilgelik, hakikat sevgisi manasına gelen felsefi yaklaşım, bireyin kendisinin ve başkalarının içinde yaşadığı dünyayı tanıma anlama, anlamlandırma merakı ve arzusu neticesinde ortaya çıkan bir faaliyetidir. Bugün olduğu gibi geçmişte de insanları meşgul eden problemlerden biri de adalettir. Adaleti yani demokrasiyi sağlamanın tek yolu ise bilgi ve düşünce çeşitliliğidir. Bu bağlamda ünlü düşünür Kral Popper’ın hakikat aşikâr mıdır? Tartışmaları için şunlar söylenebilir. Hakikat aşikar değildir. Çünkü bir konunun ya da sorunun tek bir doğru cevabı yoktur. Gerçek bir tanedir ancak doğru birçoktur. Bunun sebebi, içinde yaşadığımız toplumdur. Toplumlar kendi içlerinde sosyokültürel olmakla beraber birçok ekonomik ve siyasal sınıf farklılıklarını barındırırlar. Bu farklılıklardan dolayı bir soru için birçok yanıt doğar buda neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamamıza mani olur. Bu ayrım yapılamayacağı için hakikat aşikâr değildir.

1960’lı yıllardan itibaren teknolojide görülen gelişmeler bilginin elde edilmesi ve yayılma sürecini hızlandırmıştır. Bu sayede zamanla sanayi toplumları da bilgi toplumu olarak dönüşmüştür. Ağlarla gelişen bilgi toplumunda kamusal alan kavramı da bir değişime uğramıştır. Sanal uzamlarda kurulan sosyal medya olarak bildiğimiz çevrimiçi ortamlar da bireye içerik üretmesine olanak sağlamaktadır. Geleneksel medyanın aksine bilişim teknolojilerinin sağladığı yeni medya ortamlarında bireyler çift taraflı etkileşim içerisindedirler. Bu durum toplumların varlıklarını sürdürebilmeleri adına önemli bir faaliyettir.

Zamanın getirdiği yeniliklerden özelliklede teknolojiden yararlanamayan toplumlar geri kalmışlık çemberine sıkışmakta ve modern dünyanın bilgisinden yararlanamamaktadır. Bilgi, teknolojinin gelişmesine, teknoloji ise bilginin yayılmasına olanak sağlamaktadır. Buda kullanıcı türevli içerik üretimi demektir. Birbirine içkin bu iki kavram toplumun dönüşmesinde büyük rol oynamaktadır. Bilgi güçtür. Bilgiye sahip olan ve onu yönlendirebilen toplumlar teknolojinin beşiği haline gelmiştir. Bu gelişim sayesinde gelişen toplumlar teknolojinin gelişemediği diğer toplumlar üzerinde hâkimiyet kurmuştur. Bir dönemin ekonomik ve politik savaşları artık teknoloji savaşına dönüşmüştür. Yani teknoloji iktidarın kendini yeniden üretme biçimi halini almıştır. Artık toplumsal yapıyı belirleyen olgu ve süreçlerin tabanını, enformasyon ve iletişim bilimleri belirler hale gelmiştir.

Toplum dediğimiz olgu içinde bulunduğu bu dönüşüm nedeniyle önce ilkel toplumlardan, tarım toplumuna ardından sanayi toplumuna ve son olarak bilgi toplumuna dönüşmüştür. Bu toplum yapısı ise diğer yapılardan farklı olarak teknolojinin gelişimiyle bunu üretebilecek ve kullanabilecek insana yani topluma ihtiyaç duymaktadır. Çünkü geleneksel toplum dediğimizde toplum üretimlerinden olan toprak, emek ve sermaye gibi kazançları artık bilgi sayesinde elde etmek mümkün hale gelmiştir.

Peki, toplumsal yapı içerisinde enformasyonun önemi nedir? Bilgi toplumu olarak dönüşen kavram sadece kavram olmakla kalmamış bir yaşam tarzı haline gelmiştir. Bu da bilgi sektörü, enformasyon üretimi ve bilgi sermayesi manasına gelirken nitelikli insan etmeni toplumun gerekleri haline dönüşmüştür. Burada eğitimin sürekliliği önemlidir. Çünkü teknolojik gelişmeler yaşamı sadece toplum olarak değil toplumun alt yapı taşları olan ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal bakımdan da dönüştüren bir zinciridir. Yani teknoloji geldiği son noktayla dünya düzenini yeniden kurmaktadır.

Sonuç olarak enformasyon teknolojileri insanı, değişiklik gösteren durum ve olaylara adapte olabilmesini farklı kültürlerle etkileşime geçmesini, totaliter siyasal yapıların bilgi üzerinde kurduğu tekelleri kırmasını ve toplumdaki demokrasi kültürünün artmasına olanak sağlar. Bu sayede dünyadaki gelişmeleri takip edebilen topluma yeni hayat koşulları sunan, bireylere yeni kimlik belirlemelerini toplumda statü sahibi olmaları gibi birçok kazanım sağlar. Bu nedenlede günümüzde enformasyona ve bununla birlikte açığa çıkan düşünce çeşitliliği teknolojinin topluma kazandırdığı toplumsal bir değer haline gelmiştir.