Gel de isyan etme bu duruma...

Abone Ol

KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU...

Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı ve Anıtlar Yüksek Kurulu adıyla da bilinen ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ( sit alanlarının) korunmasını, restorasyonunu sağlamak, bölgeler arası organizasyonu sağlamak, çıkabilecek sorunlarda ‘Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yardımcı olma amaçlı kurulmuş olan bir kurum.

Resmi olarak böyle tanımlanmış.

Bir de Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü var.

Onların görevlerinin en önemli noktası;

  • Müze yapıları ve tescilli taşınmaz kültür varlıklarına yönelik;

Bakım, onarım, inşaat, rölöve, restitüsyon, restorasyon, çevre düzenleme, sokak sağlıklaştırma, nakil, muhafaza ve değerlendirme işlerine ait her türlü etüt, proje ve uygulama hizmetlerini yapmak ve yaptırmak.

*

BÖLGEDE EN ZENGİN İL AFYON, AMA!

Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ve Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü İlimiz açısından çok önemli iki kuruluş.

Çünkü...

Afyon SİT alanları, taşınmaz kültür varlıkları açısından bölgenin en zengin İllerinin başında gelmekte.

Bu iki kurumda korunması gerekli kültür varlıklarımızın bakım, onarım ve restorasyonundan sorumlu oldukları için, İlimiz açısından önemi, diğer İllere nazaran daha fazla.

Hal böyleyken...

Bu kurumların Bölge Müdürlükleri ve Müdürlüğü Afyon’da olması gerekir iken, maalesef Koruma Kurulu olarak Eskişehir’e, Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü ile ilgili işler içinde Konya’ya müracaat etmek zorunda kalıyoruz.

Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü Türkiye’de 27 İl’de var.

Komşularımızdan Kütahya’da, Eskişehir’de ve Konya’da bu İller içerisinde.

Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü de Türkiye’de 20 İl’de var.

Kütahya ve Konya yine boş durmamış.

Onlarda 20 İl içerisinde yer almaktalar.

El insaf...

Bölgenin en önemli tarihi yerleşim yeri Afyon.

Ama Afyon’da bu konular ile ilgili iki kurumda yok.

Gel de isyan etme bu duruma...

*

*

*

%60 AFYON’DA...

Aslında yıllardır durum böyle.

Şimdi neden çok fazla dikkatimizi çekmeye başladı?

Çünkü başta Frig Vadisindeki tarihi alanlar olmak üzere, Bolvadin ve diğer İlçelerimizde adeta seferberlik halini andıran restorasyon ve bakım çalışmaları sırasında karşılaşılan sıkıntılar, bu iki kurumun İlimizde olması gerekliliğini daha fazla hissettirmeye başladı.

Bölgedeki tarihi eserlerin %60’ı İlimizde.

Ama Kurul ve Müdürlük Afyon’da değil.

Eskişehir’de tarihi eser yok denecek kadar az...

Ama orada Kurul var.

Kütahya’da aynı durumda.

Pek bir şeyleri yok ama, Hem Bölge Koruma Kurulu, hem de Rölöve ve Anıtlar Müdürlüklerinin ikisi birden orada.

Tabiri caiz ise...

Afyon’a avuç yalatılmış.

Gel de isyan etme bu duruma...

*

*

*

SAYILARA BAKIN...

Aklen ve mantıken Bölge Koruma Kurulları ile Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğünün bir merkezde kurulabilmesi için bazı kıstasların olması gerekir değil mi?

Kütahya’da hem Koruma Bölge Kurulu mevcut, hem de Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü.

Hem Sit alanları açısından, hem de Taşınmaz Kültür Varlıkları açısından Afyon, Kütahya’dan daha fazla değere sahip olmasına rağmen...

Maalesef Kütahya her iki kurumu da kapmış, Afyon’a ise bakmak kalmış.

İşte sayılar...

Sit Alanları açısından...

Arkeolojik Sit alanı

Afyon      757

Kütahya 329

Tarihi Sit Alanı

Afyon    21

Kütahya 8

Taşınmaz Kültür Varlıkları açısından bakarsak...

Anıt ve Abideler

Afyon      8

Kütahya 6

Kültürel Yapılar

Afyon      233

Kütahya 182

Şehitlikler

Afyon    11

Kütahya 7

Mezarlıklar

Afyon      68

Kütahya 54

İdari Yapılar

Afyon      47

Kütahya 33

Kültürel Yapılar

Afyon      233

Kütahya 182

Askeri Yapılar

Afyon      4

Kütahya 2

Gel de isyan etme bu duruma...

*

*

*

BU KONULAR ASLINDA KİMİN GÖREVİ?

Bu konular aslında Kültür-Turizm İl Müdürlüğünü ilgilendirir öncelikle...

Yani...

İl Kültür Turizm Müdürünü.

Afyon’da Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve başında bir kişi var ama...

Ne kadar işe yaradığını en iyi amirleri bilir elbette.

Aslında bu duruma İl Kültür ve Turizm Müdürünün içerlemesi, kahırlanması ve isyan etmesi gerekli.

Ama nerede?

Kendisi Afyon’un tanıtılması ile ilgili İl Özel İdaresinin bütçesini kendi yazdığı kitap için harcatmış, konuyu ben gündeme getirip bir kaç kez yazdıktan sonra da haksız şekilde kullandığı bu parayı iade etmek zorunda kalmıştı.

Yarım kalan müze inşaatı ile ilgili de Müdür Beyin kendi kendine bir şey yapmadığı da biliniyor.

O konu ile ilgili de kahırlanmadı hiç...

İlginç bir kişi Müdür Mehmet Tanır.

Yıllardır bitirilemeyen Müze inşaatımız malum.

Bu konu dikkatini çekmişti MHP’li Milletvekilimiz Mehmet Taytak’ın.

Konu ile ilgili bilgi istedi Mehmet Tanır’dan.

Sonra Külliye’nin yolunu tuttu Milletvekilimiz Mehmet Taytak.

Naci Ağbal ile görüştü ve 15 yıldır yarım kalan ve bitirilmeyi bekleyen müze için ödenek çıkartılmasının sözünü aldı.

Müdür Mehmet Tanır, Milletvekilimiz Mehmet Taytak’ın bu konu ile ilgilendiğini hemen AK Partili Milletvekillerimize iletti.

Onlarda apar topar hemen Naci Ağbal ve diğer ilgililer ile görüştüler.

Sonuçta...

Müze inşaatı için Cumhur İttifakı Milletvekillerimizin gayretleri ile ciddi bir ödenek çıkartıldı.

Aklıma geldi yine bu konu...

*

Sayılar ile de belirttim.

Afyon tarihi bir kent.

Tarihi Kentler Birliğinde yer almakta.

Afyon’un Merkez dahil altı Belediyesi Tarihi Kentler Birliğinin üyesi.

Bu kadar tarihi ve kültürel zenginliğimize rağmen, bu değerlerimizi tanıtacak, anlatacak, gereğini yapacak bir Kültür Turizm İl Müdürüne sahip değiliz nedense?

İteklemeden yürüyen, hatta koşan bir Kültür Turizm Müdürü olsa İlimizde...

Valimizin, Belediye Başkanımızın ve diğer ilgililerin şevkleri daha da artmaz mı?

Hedefe daha hızlı koşmaz mıyız?

Yok...

Bir inattır gidiyor.

Neymiş ‘Bizim adammış.’

Alın hayrını görün.

Ne diyeyim daha fazla...

Bu arada...

İl Kültür Turizm Müdürü Mehmet Tanır ile en ufak şahsi bir sıkıntımız yok.

Birbirimizi gördüğümüzde selamlaşıp konuşuyoruz.

İyi insan, kötü insan meselesi değil bu konu.

Afyon İl Kültür Turizm Müdürlüğü koltuğunun hakkının verilmesi konusudur üzerinde durduğumuz.

Vali Yardımcımız Mehmet Boztepe haftanın yarısını Ayazini ve diğer tarihi alanlardaki işleri takip etmekle geçiriyor.

İyi ki O orada...

İyi ki bizzat Mehmet Boztepe bu işleri takip ediyor.

Yoksa !

Muhafazan Allah...

Oranın bütçesiyle belki yeni bir kitap daha yazabilirdi Mehmet Tanır.

Nalıncı keseri mübarek...

Anladığım kadarıyla Valimiz baktı gördü...

Bu işi Kültür Turizm Müdürü kıvıramayacak.

Müdür Mehmet Tanır’ı da kırmayayım, belki bakar Mehmet Boztepe’nin çalışmasına da şevklenir, kendisinin yapması gereken bir işi O’nun amiri konumundaki kişiye emanet edince belki kendisine çeki düzen verir diye düşündü sanırım, ama nerede o anlayış...

Yukarıda nalıncı keseri mübarek demiştim.

Böyle deyince de kızacak yine birileri ama.

Yine aklıma geldi...

Daha bir kaç ay önce oradaki alanların arkeolojik temizliği ile ilgili olarak sosyal medyasındaki duyurusunda hiç alakası olmadığı halde fethiye belediyesi Hashtag’ini kullanmamıştı Mehmet Tanır.

Oradan Belediye Başkanı olma düşüncesi olabilir, saygı duyarız ama...

Bizim İlimizde, bizim tarihi bir alanımızla ilgili konuda Fethiye Belediyesinin reklamının yapılması hangi mantıktır halen anlayabilmiş değilim.

Üzerinde düşünülecek bir husus daha var...

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü kadrosunda bulunanların bazıları nedense kendilerini Müdürlük binası dışına atmışlar.

Başka görevlere verdirmişler kendilerini.

Neden acaba?

Kendi asli işleri dışında işler ile uğraşıp, çalışanlarını da şahsi işleri için çalışmaya mecbur ettiği için,

Birlikte çalışılması zor, hatta çok zor bir Müdür orada olduğu için olabilir mi?

Gel de isyan etme bu duruma...

*

*

*

İŞ EHLİ OLMAYANA VERİLDİĞİ ZAMAN KIYAMETİ BEKLE...

Peygamber Efendimizin ‘Emaneti ehline veriniz’ Hadis-i Şerifi bilinmekte.

Bir Hadis-i daha var Peygamberimizin...

Emanet ehil olmayan kimseye verildiği zaman kıyameti bekle!’

Bu Hadis ile ilgili şu yazıyı aktarmakta fayda var...

EbuHüreyre -radıyallahuanh- şöyle anlatır:

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir yerde sahabileriyle konuşurken bir bedevi çıkageldi ve;

‘–Kıyamet ne zaman kopacak?’ diye sordu.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz sözlerini kesmeden konuşmalarına devam ettiler.

Bunun üzerine sahabilerden biri;

‘–Bedevinin sorusunu duydu, fakat soruyu beğenmedi.’ dedi.

Bir başkası da;

‘–Hayır, soruyu duymadı’ dedi.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz konuşmalarını bitirince;

‘–Kıyamet hakkında soru soran nerede?’ buyurdular.

Bedevi:

‘–Buradayım, yaResulallah!’ dedi.

‘–Emanet zayi edildiği zaman kıyameti bekle!’ buyurdular.

Bedevi:

‘–Emanet nasıl zayi olacak?’ diye sordu.

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de:

‘–Emanet ehil olmayan kimseye verildiği zaman kıyameti bekle!’ buyurdular. (Buhari, İlim 2, Rikak 35)

Bu hadisin tefsirindeki şu notta çok önemli...

‘Emanetin ehil olmayan kimseye verilmesi, bilgiye, tecrübeye ve liyakate değer vermeyip işleri ehil olmayan kişilere bırakmak demektir. Onlar da üstlendikleri vazifeleri hakkıyla yerine getirmeyip hep kendi menfaatlerinin peşinde koştukları ve pek çok haksızlıklara daldıkları için, kısa sürede her şeyin düzeni bozulur.’