Afyon Haber Portalı www.odakgazetesi.com

Eğitimde işi sıkı tutuyoruz!

Abone Ol

Afyonkarahisar’ın ilk kadın Valisi olarak geçen yıl Mayıs ayında ilimizde ki görevine başlayan Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı ODAK’a özel açıklamalarda bulundu.

2 yıl boyunca ilimizde başarılı çalışmalarıyla dikkatleri üzerine çeken Vali Yiğitbaşı her kesimin büyük takdir ve sevgisini kazandı. İlk olarak Afyonkarahisar’ın eğitim durumu ile ilgili bilgiler aktaran Vali Yiğitbaşı, “Ben eğitim camiasının içerisinde bir akademisyendim. Doçent olarak görev yaparken, bürokrasiye dahil olduk.  Bu göreve üniversite öğretim görevlisi olarak uygun görüldük Cumhurbaşkanımız tarafından. Önce bakan yardımcılığı sonra burası olmak üzere bürokrasiye geçiş yapmış olduk. Çokta uzak olduğum alanlar değildi. Şöyle ki bürokrasinin içerisinde bir baba, yine kayınpederimde kurucu rektör olması sebebiyle, babamın da yine kaymakamlık vali yardımcılığı olması sebebiyle her iki taraftan da eşimin tarafından da kendi tarafımdan da yöneticilik ailede var. Onları görüyoruz, gözlemliyoruz. Böyle bir tecrübenin içerisinde yaşadığımızın ve bunun da işte nasip olacak bir şekilde bizlere de böyle bir görevin tevdi edilmesi ile bizde onun şanslıyız ki her iki aile tarafından bu görgüyü geleneği görmenin bize de etkisi olduğunu düşünüyorum” dedi.

OLUMSUZ BİR KANAAT VARDI

Vali Yiğitbaşı, “Çünkü onların bana kattığı şeyleri ben sahada bizzat kendim yaparken buluyorum. Bizzat öğrenilmiş bir normal eğitim değil ancak aileden gelen bir yöneticilik eğiliminin bizde de yansıması olmuş. Bunu ben 2 yıllık süreçte daha fazla fark ettim. Eğitim ile ilgili aslında bizim yapmak istediklerimiz iki boyutluydu. Öncelikle akademik olarak iyileşmenin sağlanması. Çünkü ben ilk geldiğimde basınla kahvaltılı bir buluşma yapmıştık orada basın mensuplarımızın bana sorduğu sorular vardı. Eğitimle ilgili çok olumsuz bir kanaat vardı toplumda kamuoyunda tabi bunun ne kadar gerçekçi olup ne kadar gerçek dışı olduğu da aslında tartışılabilir. Çünkü böyle bir kanaat var ama somut gerçeklere dayanıyor mu o konuda çok emin değilim.  Çünkü böyle bir sıralamanın yıllar önce sınav odaklı olarak paylaşıldığı söyleniyor ama ne kadar gerçekçi o sınav ne kadar örnekler üzerinden yapıldı?” dedi.

ALGI VE OLGU GERÇEKLİĞİ

Algı ve olgu gerçekliğinin olduğunu dile getiren Vali Yiğitbaşı, “Diğer illerin sınava dahil ettikleri etmedikleri gençler bunlar hep tartışılacak şeyler aslında. Tabi burada algı ve olgu gerçekliği var. Bizim olgumuz neydi o zaman eğitim ile ilgili? Tam olarak net bunu ortaya çıkartmak gerekiyor. Ama algısı toplumun, kamuoyunun biz eğitimde başarısızız sonlardayız algısı bir kere yerleşmiş. Onu kırmak için önceki dönem valimizin döneminde de çalışmalar vardı. Sınavlara yönelik çalışmalar LGS, YKS sınavlarına yönelik birebir öğrencilerimizle hem aileler ile görüşmeler gerçekleştirildi hem de öğrencilerimizi birebir rehber öğretmenlerin takibi ile ilgili. Biz hem o takipleri arttırdık, çoğalttık. Hem ilçelerde hem merkezde hem de tabi İl Milli Eğitim Müdürümüzün de gayreti ile yeni başlayan İl Milli Eğitim Müdürümüzün tabi ciddi bir katkısı da oldu. Çünkü sahadaki bir atalet belki vardı onu hareketlendirdi. Sohbetler söyleyişiler yaptı. Öğretmenleri bir araya getirdi, öğrencilerle bir araya geldi. Bizlerin tabi talimatlarıyla” dedi.

BASKI MAKİNALARI ALDIK

Öğrencilerin daha sık deneme sınavına girmeleri için Valilik bütçesinden baskı makineleri aldıklarını dile getiren Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, “Özellikle akademik başarıdan çocukların sık sık sınava girmesi gerekiyor. Bende 3 çocuk annesiyim benim hatta oğlum bu sene üniversite sınavına hazırlanıyor. Dolayısıyla şunu biliyoruz ki aslında sık sık deneme sınavlarına girmek öğrencilerde ki hem heyecanı atmayı sağlıyor hem de bu sınavlara aşina olmayı ve soru tiplerini de görmeyi sağlamış oluyor. Bu konu ile ilgili arkadaşlar dediler ki, ‘Efendim çok maliyetli biz her seferinde bir çok maliyete katlanıyoruz, dışarıdan baskı makinası ile deneme sınavı yapacağız, çok fazla ilçemiz var’ biz bunun önüne geçmek için Milli Eğitim Müdürlüğümüze hemen baskı makinaları aldık. Kendi bütçemizden. Yani şuan deneme sınavlarına öğrencilerimiz ücretsiz bir şekilde girebiliyorlar. Hepsine dağıtılarak bu sınıfların deneme sınavlarından bol bol faydalanması sağlanıyor. Bunlar elbette ki bir yerlere siz kaynak aktarıyorsunuz ama bunlar bizim gençlerimiz için yapabileceğimiz en minimumu. İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz şimdi kendi yapıyor basıyor ve öğrencilerimize dağıtıyor. Her sınıfa LGS’ye yönelik ayrı YKS’ye yönelik ayrı o sınavları sık sık yaparak, girerek bu denemelerle kendilerini yetiştiriyor” dedi.

ÇOCUKLARIMIZA ÖZ GÜVEN AŞILADIK

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Alan Yeterlilik Testleri (AYT) Eşit Ağırlık Türkiye birincisi Emre Ekici’yi öğrencilere örnek gösterdiğini dile getiren Vali Yiğitbaşı, “Son yıllarda gördünüz geçen yıl Emre çıktı eşit ağırlıkta Türkiye birincisi. Şuan Tıp Fakültesine yerleşti. Bu yıl beklentimiz yüksek. İl Milli Eğitim Müdürümüze, ekibine diğer bütün eğitim camiamıza da buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Aynı zamanda tabi Emre’nin ve diğer arkadaşlarımızın ilk binde ki pek çok çocuğumuzun ilk binde gerçekten geçen yıl ciddi sayıda öğrencimiz vardı. Emre bunlardan birincisiydi çünkü ilk Türkiye birinciliği vardı. Ben hepsiyle tek tek tanıştım. Hepsini bütün öğrencilerimizle tanışmaları için bir konferans salonunda konuşturduk. Şehit Kerim Üye Konferans salonunda yaptık. Hepsinin o sınava nasıl hazırlandığı, heyecanlarını nasıl yendiği. Aslında onları örnek modeller olarak çocuklarımızın önüne çıkardık. Bunlar aslında ben Afyon’dayım şu okulda okuyorum, bu okulda okuyorum ne yapabilirim ki diğer büyükşehirlerdekilerle yarışamam ki gibi belki kaygısı olan belki bu tip kendinde özgüven eksikliği olan çocuklarımıza da özgüven aşılamış olduk. Demek ki bak Emre gibi abilerimiz çıkıyor, ablalarımız çıkıyor onlar birinci oluyorsa bizde bunu yapabiliriz duygusuyla çocuklarımız daha bir özgüvenle çalışamaya başladı” dedi.

MAHREMİYET EĞİTİMİ BAŞLATTIK

Vali Yiğitbaşı, “Eğitim sadece milli eğitimdeki öğretmenlerimizin işi değil. Biz yöneticilerin işi, basınımızın işi. Eğer bir şehirde eğitim ile ilgili veya bir başka konularla ilgili sıkıntı olduğu düşünülüyorsa o konu da herkes kendi alanında yapabileceği katkıyı her türlü sağlaması gerekiyor. Bizde burada o gayreti sağladık ve o enerjiyi de oluşturduk diye düşünüyorum. Olumlu hava oluştu. Milli Savunma Üniversitesine yine ilk yüzde ilk iki yüzde, üç yüzde, beş yüzde olan çok sayıda çocuğumuz var. Ben geçen gün onlarla da bir pasta kestim mesela. Onlarında o heyecanına ortak olduk. Gençlerimize dedik ki; ‘Kendinize dikkat edin siz çünkü çok kıymetlisiniz’ Çünkü onlardan Türkiye birincileri biz yine bekliyoruz. Yanlışta anlaşılmak istemiyorum eğitimin iki boyutu var. Birisi akademik boyut diğeri de değerler boyutu.  Sadece akademik başarıya odaklı bir eğitim benim çok doğru bulduğum bir şey değil. Çocuklarımız bizim için çok değerli ama onların değeri sadece acaba sınav başarısı ile mi ölçülüyor? Ben böyle olmamasını istiyorum. Biz Milli Eğitim ile birlikte mahremiyet eğitimi başlattık. Burada biz şunu fark ettik ki hem aileleri, hem çocukları hem öğretmenleri bilgilendirmemiz gerekiyor” dedi.

SOSYAL MEDYA EĞİTİMİ

Eğitimin çok geniş bir konu olduğunu dile getiren Vali Yiğitbaşı, “Eğitim aslında çok geniş bir konu. Sadece sınav odaklı şu sınavdan işte ilk beş yüze girsin, bine girsin, iki bine girsin mesele bu değil. Ben gençlerimizle buluştuğumuzda şunu söylüyorum, ‘Başarı sizce nedir? Sadece bir üniversiteyi çok iyi bir bölümü kazanmak mıdır? Bir meslek sahibi olmak mıdır yoksa bu dünya için, insanlık için hayırlı iyi bir iş yapmak mıdır?’ Gençlerimizle biz konuştuğumuzda diyoruz ki ‘İyi bir insan olmak vatanını milletini seven ve bu insanlığa bu ülkeye milletine ve tüm dünyaya değer katacak hayırlı faydalı işler yapacak insan olun’ diyoruz. Biri diğerinin bir alternatifi değil ama akademik başarı bu anlamda sadece tek ölçüt olmamalı. Biz Milli Eğitimizle sosyal medya mahremiyetleri, sosyal medyadaki paylaşımları, arkadaşlarına hangi görsellerini göndereceğini hangi yazışmaları yorumları yapabilecek o ortamdan dijital dünyada bunları öğretmeye çalışıyoruz. Hem çocuklarımıza, hem öğretmenlerimize, hem annelerimize. Sosyal medyada birbirlerini aşağılıyorlar, küçük görüyorlar internet üzerinde siber zorbalık şeklinde yapıyorlar. Biz bunlar üzerinde de eğitimler vermeye gayret ettik” dedi.

 SADECE BAŞARIYA BAKMAMALI

“Bir yandan da sadece akademik başarıya bakarak bir şehrin, bir ülkenin, bir insanın öğrencinin değerlendirilmesinin yanlış olduğunu düşünüyorum” diyen Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, “Akademik başarısı var diyelim çok net çıkartıyor, muhteşem sonuçlar alıyor ama geçimsiz. Herkesle kavgalı ne yapayım ben böyle bir çocuğu. Ben açıkçası bir anne olarak ben bunu istemem yönetici olarak da ben bunu telkin etmeye çalışıyorum.   Şuan çocuklarda narsistik bir eğilimlerin arttığı çağda yaşıyoruz. Sürekli sosyal medya üzerinden görüntü, görsellik ve daha böyle muhteşem bir hayat beklentisi çocuklarımızda var. Kendilerini çeşitli filtrelerle olmadıkları şekilde gösteriyorlar. Niye çünkü öbür türlü kabullenilmeyeceğini düşünüyor” dedi.

YARIN ODAK’TA BERLİN FUARINDA YERİMİZ HAZIR!