Dijital medya kullanımı gençler arasında hızla artarak, bilişsel gerilemelere ve zihinsel yorgunluğa yol açıyor. ABD'deki Boston Çocuk Hastanesi araştırmacılarına göre, bu süreç “Sorunlu İnteraktif Medya Kullanımı” olarak adlandırılıyor ve gençlerin dikkat, hafıza ve bilişsel performanslarını olumsuz etkiliyor. Araştırmalar, aşırı sosyal medya kullanımının dikkat dağınıklığı, hafıza kaybı ve akademik performans düşüşüne neden olduğunu gösteriyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesinden Nöropsikolog Merve Tuğçe Doğru, bu durumun "beyin çürümesi" olarak adlandırılan bir süreçle ilişkilendirildiğini belirtiyor.
Beyin çürümesi kavramı ve etkileri Nöropsikolog Merve Tuğçe Doğru ile konuşuldu
Beyniniz bir kastır ve diğer tüm kaslar gibi, güçlü kalmak için zorlanması gerekir. Beyninize sürekli aynı düşük eforlu içeriği veriyorsanız, keskin kalmak için ihtiyaç duyduğu egzersizi almıyor ve böylece çürüme başlıyor.
Dijital bağımlılık beyni nasıl etkiliyor? Araştırmalar ne söylüyor?
Sosyal medyanın aşırı kullanımı, gençlerin dikkat sürelerini kısaltıyor ve beynin doğal dinlenme döngüsünü bozuyor. 2024’te Oxford Üniversitesi'nde yapılan araştırmalar, beynin sürekli uyarana maruz kalmasının dikkat dağınıklığı, zihinsel yorgunluk ve bilişsel gerileme belirtilerine neden olduğunu ortaya koyuyor. Dijital medya bağımlılığı, yalnızca sosyal ilişkileri zayıflatmakla kalmıyor, aynı zamanda yalnızlık ve depresyon oranlarını da artırıyor. Gençlerde bu durum, sosyal izolasyonu tetikleyip bilişsel gelişimi olumsuz etkiliyor.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) tarafından yapılan başka bir çalışma ise sürekli ekran kullanımının beyin işlevlerini yavaşlattığını belirtiyor. Bu durum sadece bilişsel gerilemeyi değil, aynı zamanda gençlerde empati yeteneğinin azalmasını da beraberinde getiriyor. Uzmanlar, beynin aşırı dijital uyarana maruz kalmasıyla bireylerin çevresiyle bağlantısının koptuğunu ve gerçek dünyaya uyum sağlamakta zorlandığını belirtiyor.
"Dijital medya bağımlılığı bilişsel gerilemenin habercisi"
Dijital medya kullanımının aşırı olması, bilişsel gerilemeye neden olan "beyin çürümesi" ile ilişkilendiriliyor. Nöropsikolog Tuğçe Doğru’ya göre, aşırı teknoloji kullanımı dikkat ve hafızada akut ve uzun süreli değişiklikler yaratıyor.
"Vaktinizin çoğunu komik videolar izleyerek sanal gezinmek eğlencelidir, ancak yaptığınız tek şey buysa, beyniniz ihtiyaç duyduğu egzersizi almıyor demektir. Şöyle düşünelim: Beyniniz bir kastır ve diğer tüm kaslar gibi, güçlü kalmak için zorlanması gerekir. Beyninize sürekli aynı düşük eforlu içeriği veriyorsanız, keskin kalmak için ihtiyaç duyduğu egzersizi almıyor ve böylece çürüme başlıyor."
Doğru, sürekli ekran kaydırma davranışının beynin bilgi kodlama ve saklama kapasitesini de bozduğunu belirtiyor:
"Sürekli tekrarlı yapılan ekran kaydırma davranışı, beynin bilgiyi kodlama ve saklama kapasitesini bozarak bireyin zihinsel yetenekleri üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Ayrıca beynin planlama, organizasyon, problem çözme, karar verme ve çalışma belleği gibi yönetici işlev becerilerinde zayıflama da beraberinde görülebiliyor."
"Doomscrolling" gençleri nasıl etkiliyor?
Gençlerde dijital medya kullanımının yoğun olması, dikkat süresinde azalma ve bilişsel yorgunluk gibi sorunları artık daha sık karşımıza çıkarıyor. Sosyal medya platformlarının bu süreçteki rolü ise oldukça belirgin. Tuğçe Doğru, duygusal ve zihinsel sağlık açısından önemli bir örnek olarak, "doomscrolling" (kötü haber akışına dalmak) aktivitelerini ele alıyor. Zira bu tür davranışlar, beynin ödül sistemini olumsuz etkiliyor.
"Kontrolsüz dijital medya kullanımı ile kişide zihinsel ve duygusal refah seviyesi azalmaya başlıyor. Örnek verecek olursak doomscrolling gibi aktiviteler beynin ödül sistemini etkiyor bunun nedeni insanların olumsuz bilgileri olumlu olanlardan daha fazla önceliklendirme ve hatırlama eğiliminde olmaları. Bu sebepten üzücü habere denk gelmek daha da moral bozucu bilgiler aramaya yol açıyor. Yapılan bir araştırmada aşırı düzeyde olumsuz haber tüketen bireylerin daha zayıf zihinsel ve hatta fiziksel sağlığa sahip olduğu bulunmuş."
Çocukların bilişsel sağlığını koruma yolları
Uzmanlar, beyin çürümesi sürecini durdurmak için dijital detoksun etkili bir çözüm olabileceğini öneriyor. Harvard Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalar, haftada bir gün dijital cihazlardan uzak durmanın bilişsel işlevleri geliştirebileceğini ve zihinsel yorgunluğu azaltabileceğini gösteriyor. Ayrıca fiziksel aktivitelerin artırılması ve ekran karşısında geçirilen sürenin sınırlandırılması, beynin dinlenmesine ve daha verimli çalışmasına olanak tanıyor.
Dijital medya okuryazarlığı eğitimlerinin yaygınlaştırılması da, bireylerin teknolojiyle daha sağlıklı bir ilişki kurmalarına yardımcı olabilir. ABD ve Avrupa’da yapılan çalışmalarda, medya okuryazarlığı eğitimi alan gençlerin dijital medya kullanımını daha bilinçli yönettikleri ve sosyal medya bağımlılığı belirtilerinin azaldığı tespit edildi. Özellikle gençlerin teknoloji bağımlılığına karşı daha dirençli hale gelmesi için bu tür eğitimlerin önemi her geçen gün artıyor.
Çocukların ve gençlerin dijital medya kullanımını kontrol altına almak için ailelerin birkaç önemli adım atması gerektiğini belirten Doğru, ilk olarak ekran süresinin sınırlanmasının önemine dikkat çekiyor. “Ebeveynler, hatırlatıcı alarmlar kurarak çocuklarının öz denetim geliştirmelerine yardımcı olmalıdır. Ayrıca dijital detoksun da önemini vurguluyoruz. Araştırmalar, sosyal medyadan kısa süreliğine uzak kalmanın zihinsel refahı artırdığını gösteriyor” diyor.