İsmet Attila Maliye Bakanıydı.
Rahmetli Mehmet Hancıoğlu Belediye Başkanı.
İkisi de Doğruyol Partisinden.
Her ikisi de çok iyi insanlardı.
Ama araları limoniydi.
Aslında kendi kendilerine kalsalar, beş dakikada çözerlerdi anlaşamadıkları konuları.
Fakat etraflarındaki bazı insanlar, birin yanına beş katarak, denilmeyenleri dendi diyerek aralarını açtıkça açtı.
İsmet Bey buna rağmen Afyon’a elinden gelen hizmeti yaptı.
İşte bakın şimdi etrafınıza...
Afyon’da çoğu yatırımda O’nun imzası var.
Halbuki...
Bakan ile Belediye Başkanı birlikte olsalardı.
Yani...
Atanmış ile seçilmiş iki kişi.
Devlet ile Millet...
Kol kola girmiş olsalardı.
Araları limoni değil de, tatlı olsa idi.
Afyon daha farklı olmaz mıydı?
Sonra...
Sağlık Bakanı Rahmetli Halil İbrahim Özsoy.
Belediye Başkanı Rahmetli Erdal Akar.
İkisi de Anavatan Partisinden.
Onların arası da limoniydi.
Yıldızları barışmadı hiç.
İkisi de enerjilerinin çoğunluğunu boşa harcadılar.
Daha sonra...
Allah Afyon’a bir Bakanlık daha nasip etti.
Hem de önemli bir Bakanlık.
Bayındırlık Bakanlığı.
Yatırım Bakanlığı.
Abdülkadir Akcan Bayındırlık Bakanı oldu.
Hayrettin Barut Belediye Başkanı.
İkisi de Milliyetçi Hareket Partisinden.
İkisinin arası da çoğu zaman limoni idi.
Barut’un arası parti teşkilatı ile kopmuştu bir ara.
Düşürmeye kalktı Belediye Meclis Üyeleri Barut’u Başkanlıktan.
Sonra anladılar ki o gece Belediye Binasından çıkamadan meydan dayağı yiyecekler ve Meclis Üyelikleri de sona erecek, çark ettiler.
Anlayacağınız...
Onların zamanı da böyle enerji kayıplarıyla geçti.
Doğruyol, Anavatan, Milliyetçi Hareket...
İsmet Attila- Mehmet Hancıoğlu
Halil İbrahim Özsoy-Erdal Akar
Abdülkadir Akcan-Hayrettin Barut
İşte size üç ayrı dönem, üç ayrı parti...
Hepsi de aynı süreçleri geçirdiler, aynı kavgaları yaptılar içlerinde.
İl’in Milletvekili, Bakanı, Belediye Başkanı, Parti Teşkilatı böyle birbirleriyle uğraşırken...
Arada kalan elbette Vali ve Kurum Amirleri oluyordu.
Kimi zamanda...
Vali ile Belediye Başkanı, Vali ile Rektör, Rektör ile Belediye Başkanı, Vali ile Milletvekili birbirleriyle açık-kapalı uğraşıyorlardı.
Geçinemiyorlardı yani.
Böyle olunca da enerjiler boşa harcanıyor, vakit boşa geçiyordu.
Onca süre dedikodular ile, bu dedikodulara cevapla, birbiriyle uğraşmakta geçti gitti.
Gelelim yakın zamana...
Veysel Eroğlu Bakan, Abdullah Kaptan Belediye Başkanı.
İkisi de AK Parti’li.
Maalesef o dönemde de zaman zaman limonilikler oldu ama, geçmişte yaşananlar kadar değil.
O iki yıllık süreçte de pek çok noktada enerji kayıpları olmuştu.
Sonra...
Veysel Eroğlu Bakan, Burhanettin Çoban Belediye Başkanı.
Uyumlu bir süreç geçirildi.
Şimdi...
Afyon’un Bakanı yok.
Ama şehirde müthiş bir uyum var.
Vali ile Belediye Başkanı, Milletvekilleri ile tüm Kurumlar birbirlerine destek oluyorlar.
Geçmişte yaşanan köstek vakaları yerini desteğe bırakmış durumda.
Valimiz Gökmen Çiçek ile Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek’in birbirleri arasındaki güven, dostluk ve samimiyet Afyonumuza pozitif enerji olarak yansıyor.
Müthiş bir sinerji oluşuyor.
Özlediğimiz, beklediğimiz atmosfer bu idi.
İşte bu fotoğrafı bu nedenle çok beğeniyorum.
Ve imzalatarak koydum masama.
Baktıkça mutlu oluyorum.
Pozitif enerji alıyorum.
Aman nazar değmesin...
*
*
*
EMRE GÖLÜ İÇİN DOĞRU KARAR...
Hafta içinde Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek ile birlikteydik.
Ondan iki gün önce de Valimiz Gökmen Çiçek ile beraberdik.
Ayazini ve Emre Gölünü konuştuk Valimiz ile.
Emre Gölü’nü Afyon Belediyesinin kontrolüne ve işletmesine vereceğini söyledi Valimiz.
Peyzaj ve diğer işler güzel gidiyor.
Çalışmalarda da son aşamaya gelindi.
Bayramda Allah izin verirse ilk balon uçuşları da gerçekleştirilecek.
Bayramın ikinci günü.
Bir aksilik olmaz ise...
Dört balon birden havalanacak Emre Gölünden.
*
VALİMİZ NE DERSE...
Geçenlerde Valimiz, Belediye Başkanımız ve ben birlikte Ayazini’ye gitmiştik.
Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek, Ayazini’de dört konağı restore ettiriyor.
O sokağa Başkan Zeybek’in ismini vermek istedi Valimiz.
Başkan alçak gönüllülük yaptı, istemedi isminin verilmesini.
Balık bilmese de Halik bilsin düşüncesinde.
Valimiz dedi ki;
‘Ya Başkanım ismini verip, dört konağa ilaveten bir konak daha restore ettirecektim sana’ diye takıldı.
Şaka gerçek oldu.
Başkan Zeybek, ‘İsme gerek yok Sayın Valim, siz isteyin yeterli. Beşinci konağı da restore ederiz’ deyince Valimizin gözlerine baktım.
Kendisine ait bir yer restore edilecek olsa o kadar mutlu olmazdı.
Gözlerinin içi güldü.
Dedik ya...
Devlet Millet kol kola.
İşte bu kol kola olmanın İlimize kazandırdıklarından bir kesit.
*
*
*
İSİM VERİN...
Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek ile birlikte iken bir telefon geldi.
Bir muhtar.
Dedi ki Başkan Zeybek;
‘Gerçek ihtiyaç sahiplerinin adlarını verin, kimseyi unutmayın. Hepsine gerekli destekte bulunalım.’
Telefonu kapattıktan sonra söyledi...
Başkan Zeybek sadece yardım etmekle kalmayacak.
Garip guraba kim varsa hepsini teker teker ziyaret edecek.
*
*
*
BAŞKANI DUYGULANDIRAN MEKTUP...
Başkan Zeybek’e geçen gün bir hemşerimiz mektup bırakmış.
Okudu Başkan mektubu bana.
Okurken baktım gözlerine...
Duygulandı.
Mektubu yazan kişi ilkokul mezunu.
Ama öyle cümleler kurmuş ki yazan hemşerimiz, üniversite mezunu gibi düzgün cümleler.
Mektuba şu cümle ile başlamış hemşerimiz;
‘Başkanım biliyorum vaktiniz kısıtlı. Bu nedenle size derdimi bu mektupla anlatmak istiyorum.’
İki kardeşler imiş.
İkisi de küçük yaşta yetim kalmışlar.
Dedeleri büyütmüş ikisini de.
Anneleri maalesef kanser.
Park Bahçeler Müdürlüğünde çalışıyormuş iki kardeşte.
Ama yılda altı ay.
Bunları anlattıktan sonra talebini dile getirmiş hemşerimiz.
‘Başkanım ikimizden birisi 8 ay veya bir yıl tüm çalışsak...’
Ve dua...
‘Ramazan-ı Şerifiniz kutlu olsun Başkanım. Sana dua ediyoruz.’
Bu mektuptan sonra ne yaptığını sordum Başkan Zeybek’e.
Her ikisinin evlerine her gün sıcak yemek gidiyor Belediye’den.
Anneleri için yapılması gereken tedaviye destek oluyor Belediye.
Ve...
Her iki hemşerimiz içinde tüm yıl çalışma imkanı sağlanması talimatı vermiş Başkan Zeybek.
Allah razı olsun.
*
*
*