Sevgili okurlar.
Elbette, “şu Filistin topraklarında olup bitenlerden”, kendimizi, bir türlü alıkoyamıyoruz!
Bunları, daha önce de görmedik mi?
Hep hatırlatırız ya, “Vietnam’dan, Kore’den” dersler çıkarmadığımız, ne kadar ortada!?
Ya, Japonya’ya atılan “atom bombasını ve yarattığı etkileri” nasıl unuturuz?
Nüfusu ve zenginliği itibari ile çırpınan Ermenistan’ın, “Azerbaycan’a ait toprakları işgali, Karabağ ve Hocalı’da işlenen cinayetleri”, nereye koyacağız?
Ne oldu, sonuç?
Yapılan zulümlerin, vahşetin, işgalin bedeli fazlasıyla ödetilmedi mi?
VAHŞETİN FOTOĞRAFI?
Şurada gözümüzün önünde, “Rus tanklarının Kırım topraklarına girmesini” nereye koyacağız?
Ya, “Rusya-Ukrayna” savaşı?
“Bedelini”, hep beraber görmedik mi?
Bütün bunlardan maada, “masum insanlara, bu savaşların bedeli”, ödetilmedi mi, çektirilmedi mi?
Peki ya, “şu yavru vatan dediğimiz Kıbrıs’ta olup bitenler, hala bir çözüme kavuşturulamayan çözümsüzlüğü”, anlatmama gerek var mı?
İşte, televizyonlardan, canlı, canlı izlediğimiz savaşların izi, ne yazık ki hafızalardan, kolay, kolay silinmiyor?
Kaç gündür, “fakir, yoksul, masum insanların üzerine, bombalar yağdıran ve binlerce sivilin ölümüne, katledilmesine, hayattan koparılmasına”, nasıl sessiz kalırız!?
Sözün bittiği bu noktada elbette isyan etmemenin imkanı mı var?
Vahşetin fotoğrafları, yüreğimizi burkmaz mı?
ZIVANADAN ÇIKMAK?
Hangi insan, hangi insanlık, “buna sessiz” kalabilir ki?
Hangi yürek, hangi gönül Filistinli çocukların, boyunlarının bükülmesine, anadan, babadan, yardan, eşten, dosttan, yaşadığı topraklardan koparılmasına, razı olur ki?
Ölüm yağdırmada İsrail uçakları, topları, tankları..
Ölümler, indirilmekte gökten!
Gel de, bu duruma sessiz kal?
Gel de, sıcak evinde, yatağında rahat uyu, otur?
Elbette tepki gerekli!
Elbette sesimizi, insanlık adına, çıkartmamız yükseltmemiz gerek!
“Zıvanadan çıkmak”, bizlere yakışmaz!?
İşte o zaman, “zalimlerin zihniyetlerine ortak olur, onları haklı” çıkartırız..
TEPKİ GEREKLİ DE?
Evet, Sakarya’da olduğu gibi yurdun birçok yerinde tepki selleri oluşturuldu, insanlar sokaklara döküldü..
Nasıl tepkisiz kalınsın, nasıl bu acılara ortak olunmasın?
Gel de, bu insanlık dramı karşısında sessiz kal?
Ama, “İsrail’in, gökten ölüm yağdıran, insanların ışığını, suyunu kesen, ekmekten, yemeden içmeden bile alıkoyanların safında olmak”, bizlere yakışmaz..
“İtidali, sağduyuyu elden bırakmadan”, tepki göstermekte var!..
“Sessiz çığlıkların sesi”, olmakta var!
“Yakalım, vuralım” diyerek, “nereye” varırız ki?
“Canları bize emanet olan, uluslararası yasalar çevresinde ülkemizde bulunan yabancıların, devlet temsilcilerinin de hayatlarını korumakla mükellef olduğumuz”, nasıl unutulur?
Bu ne sorumsuzluktur?
ASALA TARÖR ÖRGÜTÜ?
“Ermeni diasporası ile bazı dış güçler ve devletlerin desteklediği ASALA denilen terör örgütünün, yurtdışında ülkemizi temsilden başka görevi olmayan büyükelçilerimizi, temsilcilerimizi katlettiğini” nasıl unuturuz?
“Üstelik, polisimizi itmek, kakmak, onları görevden alıkoymak, zor durumda bırakmak”, neyin nesidir?
Lütfen itidal, lütfen sağduyu?
TÜRK’E YAKIŞAN?
“Türk’e, bir Müslüman’a yakışır tavır sergilemek” gerekmez mi?
Bunun yerine, “eksiklerimizi gidermek, birlikte hareket etmek, ülkemizi kalkındırmak, güçlü kılmak, yeni buluşlara imza atmak, paylaşmak, hem ülkemizde, hem uluslararası alanda barış rüzgarları estirmek”, bizlere yakışmaz mı?
“Öfkesi ile kalkanın, zarar ile oturacağı”, bizlere öğretilmedi mi?
Evet, “camiler, hastaneler, evler, yollar, elektrik santralleri, zenginlikler, insanlık, çoluk çocuk, yaşlı genç, kadın, erkek” demeden bombalanıyor!
“Vahşet ki, ne vahşet, ekranlara, görüntülere” yansıyor!
Elbette,” suskun kalmak” zor!
EMİR, BÖYLE Mİ?
Yaşadığım Brüksel’de, evime çok yakın bir yerde, “ülkesini temsilen, maç izlemek üzere gelen, üzerlerinde sadece ülkelerin renklerini taşıyan formaların bulunması ile hedef alınan, hedefe konan insanların üzerine kurşunlar yağdıran zihniyetleri de” kınamalıyız!
Sırf bu cinayetleri, “İslam adına, Kur’an adına, bir dava adına işlenmesi” ne acıdır?
“İslam’ın böyle bir emri mi” var?
Kutsal kitabımız, “Kuran’ı Kerim’in neresinde öldür” yazıyor?
“Kim, kimler, kendilerine böyle bir vazife çıkartıyorsa”, yanlış!
Allah, bu zihniyetlerdekileri ıslah etsin?
KİME HİZMET EDİYORLAR?
Bakınız, Brüksel’de bu menfur cinayeti işleyen zihniyet, IŞİD üyesi olarak, bu cinayeti işlediğini itiraf etti..
Bu,” IŞİD(DEAŞ)” Suriye topraklarında, iki askerimizi yakmadı mı?
Hala, “Suriye topraklarında, Türk’e, Türk askerine, insanlığa” meydan okumuyor mu?
Sorarım sizlere, “bu IŞİD, bu Taliban, bu terör örgütleri, bu ASALA, bu PKK ve YPG’nin, diğer terör örgütlerinin” arkasında kimler var?
GİDİŞAT KÖTÜ!
İşte, “bunun bilincinde hareket ederek, devletimizin yanında, iri, diri, bir olarak, itidalle, sağduyu ile çalışarak, üreterek, paylaşarak, yeni buluşlara imza atarak, insani değerlere önem vererek, kötülüklere karşı çıkabilir, savaş” açabiliriz!
“Kardeşçe yaşanabilir, özgür, güzellikleri paylaşan, yeni bir dünyanın kurulmasına” hizmet edebiliriz!
“Bu dünyada da barışın, sevginin, saygının egemen olmasını” sağlayabiliriz!
Yoksa, “daha çok acılar çekeriz, üzülürüz, yıkılırız ve elimizden bir şeyler gelmez”, hep ölürüz!
Allah beterinden korusun!
Zira, gidişat hayra değildir!