CHP'nin derin tarihi

Abone Ol

Olağanüstü kurultay... 4 Kasım 1979... Kürsüde, Deniz Baykal... Genel Başkan Bülent Ecevit'in gözlerinin içine bakarak diyor ki:
- Kazanmaya çalıştığımız yeni çevreler partimizin bugünkü halini gülerek seyrediyorlar.
1. Baykal'ın sözleri delegelerden alkış aldı.
2. Bu konuşmadan dolayı Baykal, Disiplin Kurulu'na sevk edilmedi.

***

YAMAN ÇELİŞKİ

Turgut Özal Cumhurbaşkanı, eşi de Anavatan Partisi İstanbul İl Başkanı iken... Semra Özal, demişti ki:
Doğruyol Partili Devlet Bakanı Cavit Çağlar, bize, Mesut Yılmaz'dan daha yakın.
Bugün...
Temel Karamollaoğlu... Ali Babacan... Ahmet Davutoğlu... Kemal Kılıçdaroğlu'na, Muharrem İnce'den daha yakın.

***

ENGİZİSYON

Tarih 14 Aralık 1962... 16'ncı kurultay... Partinin ağır toplarından Nihat Erim, kürsüye çıkıyor.
Parti yönetimini eleştiriyor... Hem de çok ağır:
Engizisyon usullerini kullanmayın.
Genel Başkan İsmet İnönü dahil, kimseden "çıt" çıkmıyor.
Disiplin Kurulu... İhraç... Hayır, yok böyle bir şey.

***

MEDYA

Yılmaz Özdil... 8 yıl önce söyledi... Hala tekrarlıyor:
AK Parti ne zaman zorda kalsa, imdadına CHP yetişiyor.
Rahmetli Bekir Coşkun... Cumhuriyet... 3 Mayıs 2012:
CHP bir türlü ana muhalefet partisi olamadı.
Melih Aşık... 25 Şubat 2012... Milliyet:
Çatışmacı parti algısını kırmak adına CHP... AK Parti politikalarının peşinde sürükleniyor.
Kadri Gürsel... Milliyet... 6 Mayıs 2012:
Tayyip Erdoğan ve partisi, CHP gibi bir ana muhalefeti arasa bulamazdı.

***

İNÖNÜ... İŞTE BU

Hıfzı Oğuz Bekata... CHP tarihinin simge isimlerinden... 26 Kasım 1951... 9'uncu kurultay... Parti yönetimini eleştiriyor... Partinin başındaki isim... İsmet İnönü.
Bekata'nın konuşmasından iki cümle:
Türk milleti açık ve dürüst olmayı sever... Merkezden verilen emirlerle demokrasi tecelli edemez.
1. İsmet Paşa... Kızmadı... Bekata'yı partiden atmadı.
2. İnönü, 10 yıl sonra Başbakan olunca... Bekata'yı önce Devlet Bakanı yaptı... Sonra da İçişleri Bakanı.

***

SİSTEM (!)

Işık Kansu...
Cumhuriyet yazarı... CHP'nin bugünkü durumunu tek cümle ile özetliyor... 8 Ekim 2022:
"Güçlendirilmiş Genel Başkanlık Sistemi."

***

ZAMAN TÜNELİ

Kurultay, "Aldırma gönül aldırma" şarkısı ile açıldı... 4 Kasım 1979.
Kürsüde... Prof. Dr. Haluk Ülman:
 Biz halka güven veremedik.
 Düzeni değiştirmek için iddialıydık.
 Ama şikâyet ettiğimiz düzenle bütünleştik.
1. Prof. Ülman yuhalanmadı... Linç edilmedi.
2. Parti suçu işlemekle suçlanmadı... Disiplin mekanizması işletilmedi.
Siyaset... Particilik... Yönetim anlayışı zaman içinde öyle değişiyor ki... Bakıyorsunuz;
CHP... Eski Bakan Mehmet Sevigen'i... "Yönetimi eleştirdi" diye kapının önüne koyuveriyor.
Yılmaz Ateş... Eski TBMM Başkanvekili... Sen misin parti politikasını eleştiren? İhraç... Parti dışına.

***

DÖRTLÜK

Profesör Turan Güneş... CHP'nin efsane isimlerinden... Eski Dışişleri Bakanı.
1970'li yılların sonuna doğru... Turan Hoca... Partisinin durumunu bir dörtlükle dile getirdi... Dörtlük, CHP kulislerinde dillerden düşmedi:
"Halkla bütünleşmiştik, kendimiz tam halk olduk,
Kendi benliğimizi yıkıp, yeni baştan halk olduk,
Şimdi sıra esnafta, onunla bütünleşip,
Siyaset aleminde hepimiz esnaf olduk."
Hayır, hayır... Bu dörtlüğü yazdı diye, Turan Güneş için disiplin soruşturması başlatılmadı.

***

 

KIŞ UYKUSU

Kurultaylar... Günümüzde, bir günde bitiyor... Şipşak... Aç-kapat.
Eskiden böyle değildi... Ama... Darbe, her şeyi değiştirdi... Bozdu.
1 günlük kongre modası, 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra başladı.
17 Kasım 1947'de başlayan CHP'nin 7'nci kurultayının, 19 gün sürdüğünü kaç kişi biliyor acaba?
CHP yönetiminin bile, bildiğini sanmıyoruz.
İşte o kurultayda... Rasim Eker adlı delege... Diyor ki:
"Partiyle seçmen arasındaki bağ zayıflamıştır."
Bir diğeri... Maraş delegesi Emin Karpuzoğlu söz isteyip, kürsüye çıkıyor:
"Parti merkez yönetimi kış uykusuna yatmıştır."
İlginç değil mi? Tek parti dönemi... Ve parti içi muhalefet gümbür gümbür konuşuyor.
Ya bugün... Konuş da gör günü... İhraç... Partinin önü.

***

UZUN SÖZÜN KISASI

Siyaset nedir, ne değildir? "Küçük hedefler için büyük değerleri ıskalamak siyaset değildir."
Şöyle de diyebiliriz:
"Küçük hedefler için temel ilkelerden taviz verilmez."
Seçim kapıya dayanmışken... Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü konusuna girmesi... CHP Genel Başkanı, kaş yapayım derken... Asist yapıyor... Erdoğan'a, gollük pas veriyor.
Uzatmayalım;
 Yurdu geziyoruz... Gördüğümüz manzara şu: CHP tavanı, tabana heyecan vermiyor... Tabanın hevesini, heyecanını kırıyor.
 CHP tabanındaki dirilik, tavanda yok.
 Tavandakiler, sürekli konuşuyor... Ama tabanın ne istediğine/söylediğine kulak vermiyor.
 Acı ama gerçek... CHP... HDP'ye gösterdiği şefkati, öz evlatlarından esirgiyor.
 CHP'nin en büyük sorunu, fikir tembelliği. Onun içindir ki... Tavanda tutukluk var... Hamle yapamıyor.

***

YOL

Konu... Derin mi derin.
Öyleyse... Yarın devam edelim.
Bugün noktayı koyarken... İki cümle daha:
"Seni övdükleri sürece kendi yolundan gittiğini sanma...