Çelikten yakışanı yaptı...
MHP Afyon İl Binası ile ilgili olarak MHP Milletvekilimiz Mehmet Taytak çalışmalarını sürdürüyor.
Hatırlanacağı üzere kampanyaya ilk destek 50 bin TL ile Vekilimiz Taytak’tan gelmişti.
Önceki gün İşadamı Kazım Özer 50 bin ABD Doları ile kampanyaya destek vermişti.
Dün...
İscehisar’lı İşadamı Ümit Çelikten kampanyaya 200 bin TL ile destek verdi.
Görülen o ki Milliyetçi Hareket Partisine yakışan bir bina için herkes üzerine düşeni yapıyor.
*
*
*
Çoban’ın ziyareti...
Önceki gün İl Genel Meclis Başkanımız Burhanettin Çoban ile İl Genel Meclis Üyemiz Nurettin Birliktir ziyaretime geldiler.
Sohbetimizin bir bölümünde İl Genel Meclisinin 2021 yatırımlarını konuştuk.
Burhanettin Çoban 2021 e ilişkin biraz karamsar...
- Gelecek yıl giderler artacak, gelirler azalacak.
- 2020 yılında Devletimiz vergi toplayamadı. Bu nedenle bütçe açığı fazlasıyla oluştu ve oluşacak. Bu da 2021 yılı yatırımlarına daha az kaynak ayrılacağı anlamına geliyor haliyle.
Görünüm ve genel beklenti İGM Başkanımız Burhanettin Çoban’ın düşüncesi gibi ama ben farklı düşünüyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti daha zor zamanları başarılı bir şekilde atlatmıştır.
Çoğu sıkıntılı zamanlarda Devletin maaş ödeyemeyeceği, bankalardaki mevduata el konulacağı, döviz hesaplarının bloke edileceği, gıda sıkıntısının baş göstereceği gibi pek çok olumsuz algılamaya başvurulmadı mı bugüne kadar?
Ama bunların hiç birisi olmadı.
Hatta Devletimiz ‘Sosyal Koruma Kalkanı’ ile tüm Türkiye’de milyarlarca liralık destekte bulundu.
Ekim ayı sonu itibariyle bakın hem Türkiye’de hem de İlimizde ne kadar destekte bulunulmuş...
*
*
*
Lâ TAHZEN...
Bakanımız Veysel Eroğlu dün gönderdi....
Mevlana Celaleddin Rumi'nin Türbesinin girişinde,
Onun şu beyiti yazar ;
Lâ TAHZEN / ÜZÜLME...
Çünkü hüzün, düşmanı sevindirir, dostunu üzer, haset edenin diline düşürür.
Lâ TAHZEN / ÜZÜLME...
Çünkü hüzün, kaybolanı geri getirmez, öleni diriltmez, kaderi değiştirmez, hiçbir fayda getirmez.
Lâ TAHZEN / ÜZÜLME...
Çünkü hüzün sinirleri yıpratır, kalbini yorar, gecelerini mahveder.
Lâ TAHZEN / ÜZÜLME...
Eğer günah işlediysen tövbe et, istiğfarda bulun,
yanlış yaptıysan düzelt, O'nun rahmeti sonsuz, kapısı hep açıktır.
Lâ TAHZEN / ÜZÜLME...
Şunu unutma yaşadığın günün sınırları içinde yaşamazsan sıkıntı ve kaygıların artacak demektir.
Biraz daha açarsak;
Sabaha çıktıktan sonra artık akşamı bekleme, akşama kavuşunca da sabahı bekleme...
Ne maziye takıl kal, ne de gelecek kaygısı içinde ol.
Yani anı yaşa.
Lâ TAHZEN / ÜZÜLME...
Her zorlukla birlikte kolaylık vardır.
Yani kolaylık zorluğun içinde saklıdır.
Bir başka ifade ile ;
Kolaylık, zorluk zannettiğimiz şeyin taa kendisidir !
Lâ TAHZEN / ÜZÜLME..
*
*
*
Dünya hayatının gerçeği...
EymenBistani
Lübnan'ın en zengin adamı.
Beyrut’u en iyi noktadan gören hakim bir tepede...
kendisine görkemli bir mezar yaptı.
Oraya gömülmeyi vasiyet etti.
İlahi kader farklı tecelli etti, özel uçağı denize düştü.
Milyonlara mal olan aramalar sonunda uçağı bulundu ama cesedine ulaşılamadı...
LordTeshlid
İngiltere'nin en zengin adamlarındandı.
Zaman zaman devlete bile borç veriyordu.
Malikanesinde oldukça büyük ve korunaklı bir odayıservet kasası olarak kullanıyordu.
Birgün hazinesine girdi ve yanlışlıkla kapıyı üstüne kapattı.
Odası çok özel inşa edildiği için, ne kadar bağırıp çağırdıysa,
Yardım istediyse de sesini kimseye duyuramadı.
Zaman zaman eve gelmediği için, evdekiler arama ihtiyacı hissetmedi.
Günler sonra cesedi bulunan Lord, bir şekilde parmağını kesmiş ve kanıyla şu cümleyi yazmıştı:
‘Dünyanın en zengin insanı, açlıktan ve susuzluktan ölüyor!’
Dünya hayatında mal ve servetin herşeyi çözdüğünü sananlara duyurulur...
İnsanoğlu hayatı boyunca evden çıkar, sonra tekrar döner, ama birgün çıkar bir daha da dönmez...
Hayatında kimseye zulmetmemeye, kimseden nefret etmemeye, kimseyi yaralamamaya, kimseden kendisini üstün görmemeye özen gösterenlere müjdeler olsun, ne güzel bir ahlaka sahipler?...
Hepimiz gidiciyiz...
İnsanoğlu ne oldum değil, sonum ne olacak demeli.
Niyet hayr,akıbet hayr,inşAllah.
*
*
*
Günün sözü
Bugünkü sözü İscehisar Belediye Başkanımız Ahmet Şahinaktardı.
Teşekkür ediyoruz...
*
Başarıyı elde etmek ve büyük resmi görmek istiyorsan, karanlık vadilerden çık...
Güneşli zirvelere tırman...
Daima yukarıya bak.
Bilmediğin şeyleri öğren ve hep yükselmeye çalış.
Tüm camiayı zan altında bırakmak yanlış...
Geçtiğimiz günlerde CafeLıfe dergisi sahibi Ömer Mazi bir yazı paylaşmış.
Başlık ve içerik mermer sektörünün tamamını ‘zan’ altında bırakacak şekilde yazılınca, bazı dostlarım aradılar.
Tepkilerini dile getirdiler.
Tepkiler iki husustan dolayı...
Birincisi yukarıda belirttiğim gibi ‘tüm sektörü zan altında bırakması’.
İkincisi kişilerin özel hayatlarının anayasa ve kanunlar ile güvence altında olmasına rağmen, bunun hiçe sayılması.
*
Ömer Mazi’yi tanırım.
İyi niyetli bir kişi olarak bilirim aslında.
Ama sıklıkla da ‘gaza’ geldiği olmuştur.
Belki...
Bu yazı içinde güvendiği birisinin gazına gelmiş olabilir diye düşünüyorum.
*
‘Sonradan görme sapık Mermerci’ başlığı ile yazısını kaleme alan Ömer Mazi’nin yazısının son kısmında ‘Elimdeki bilgi ve belgeler biraz daha netleşince onu da öğreneceğiz’ cümlesine tepkili sektördeki pek çok kişi.
‘Madem elindeki bilgi ve belgeler yeterli değil, neden böyle bir iftirada bulunuyor? Bu etik bir davranış mı? Eğer kendisinde net bilgiler, belgeler var ve bununda yazılması gerektiğini düşünüyor ise bunu isim vererek yazmalıydı ve tüm camiayı zan altında bırakmamalıydı. Ayrıcabir kişinin özel hayatı sadece kendisini ve ailesini ilgilendirir’demekteler.
Haksız değiller.
*
Mermer sektörü İlimiz için çok önemli.
Afyon ekonomisinin lokomotifi.
Afyon İhracatının şampiyonu.
Afyondaki istihdamın yüz akı.
Yatırımın en fazla yapıldığı sektör.
Ayrıca bu sektördekilerin hemen hepsi hayırseverlikte, eğitime - sağlığa ve diğer alanlara katkı koymakta birbiriyle yarışan isimler.
Bu sektördeki kişi ve kuruluşların zan altında bırakılması, gündemlerinin böyle bir şeyle meşgul edilmesi kime, kimlere veya hangi İl’e yarar?
*
Kişilerin, işadamlarının daha fazla teşvik edilmesinin gerektiği bu günlerde böylesine tüm sektörü ‘zan’ altında bırakmak hiç doğru değil.
Bir hususa da değinmekte yarar var...
Bazı yazı yazanlar buna benzer yazıların ardından ‘yarası olan gocunur’ veya ‘ortaya karışık yaptım, dileyen alır’ gibi saçma sapan şeyler söylerler.
Bu tür yazılarda isim verilmeden kişilerin zan altında bırakılmasının bir başka nedeni de kanuni soruşturmalardan sıyrılmaya yöneliktir.
Ama son zamanlarda Cumhuriyet Başsavcılıklarının isim belirtilmeyen yazıları da soruşturma kapsamına dahil ettiği ve Mahkemelerin bu tür yazılar ile ilgili mahkumiyet kararları verdikleri de görülmektedir.