Büyük Taarruz Öncesi Keşif: Şuhutlu Hasan ve Ümmet

Abone Ol

KONUK KALEM: Dilay Serin

Merhaba, Ben Dilay Serin… Dumlupınar Bilim ve Sanat Merkezi 6.sınıf öğrencisiyim. 2022 yılının Zafer’in 100.yılı olması dolayısıyla “Zafere Ses Veren Gençler” isimli proje çalışması kapsamında yazdığım yazıyı sizlere sunacağım. Öncelikle Zafer’in 100.yılını yaşayan bir genç olduğum için çok mutluyum. Sizlere yazımda 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan Büyük Taarruz öncesindeki bazı keşiflerden ve kişilerden bahsedeceğim.

***

Tarih, 16 Ağustos 1922 idi.

Kocatepe’de ve çevresinde yakında başlayacak olan Büyük Taarruz öncesi, çok önemli keşif çalışmaları yapılıyordu. Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa ve Fevzi Paşa gelip incelemelere katılıyordu. Ne de olsa önemli bir savaşın eşiğindelerdi. Buraları iyi bilen ve onlara yol gösteren kişi ise Şuhut Efeköylü Raşit oğlu Hasan’dı. Hasan, Paşalara olabildiğince yardım ediyor, destek olmaya çalışıyordu.

Yarış Ovası’nda ilerlerken Hasan onlara Şuhut’u gösterdi. Şuhut o sıralarda düşman ayağı değmemiş az bulunan yerlerden biriydi. Hasan, Şuhut çevresindeki bütün geçiş noktalarını tek tek gösterdi ve ayrıntıları ile anlattı. Araştırmalar tüm hızı ile sürerken İsmet Paşa:

“Burada Sarıçiçek Yaylası varmış. Orayı da görebilir miyiz?” dedi.

 Raşit oğlu Hasan da: “Buraya yakın. Tabii ki görebilirsiniz ama ben oraları çok iyi bilmem.” dedi.

“Peki ya kim bilir? Buralarda yok mu Sarıçiçek Yaylasını bilen biri?” diye sordu İsmet Paşa.

Hasan biraz düşündükten sonra cevap verdi:

“Karacaören köyünde Ümmet (Himmet) diye biri var. O, oraları daha iyi bilir” dedi.

“Tamam, onu çağırtalım” dedi İsmet Paşa.

***

O sırada Efeköy Muhtarı Mehmet Efendi’nin evine gitmişlerdir. Muhtarın onlara şu ana kadar birçok kez yardımı dokunmuştur. Bu yüzden Mustafa Kemal Paşa ona bir at hediye etmek istediğini söylemiştir.

Muhtarın cevabı söyle olmuştur:

“Cephede savaşan kan ter içinde kalan, vatanı için canından olan ve olmaya hazır yiğit askerlerimizin bu ata daha çok ihtiyacı var Paşa’m. Hatta benim ahırımda olan bir at ve bir katırı da size, orduya, götürmeniz için veriyorum. Ben vatanım için canımı bile vermeye hazırım. Hem ne zaman isterseniz size de yardımcı olurum.”

Mustafa Kemal de bu davranışı çok takdir edip duygulanmıştır.

“Bu vatanda böyle mert insanlar varken kimse vatanımıza el koyamaz, onu bizden alamaz” dedi.

Bu arada Ali oğlu Ümmet de gelmiştir. Paşalara Sarıçiçek Yaylası’nda Kocatepe’ye kadar olan kısmı gezdirmiştir. Bu yerler hakkında bilgiler vermiştir. Ve çok önemli bilgiler elde etmişlerdir. Azim, vatan sevgisi ve cesaret ile ZAFERE GİDEN YOLDA EMİN ADIMLAR İLE YÜRÜYORLARDI…

Zafer’in 100.yılı kutlu olsun.