Filistin’in bütün dünyanın gözü önünde büyük bir zulme maruz bırakıldığını belirten Karataş, şunları söyledi: “İsrail, kuruluşu, misyonu ve icraatları ile hiçbir zaman vicdanlarda meşruiyet kazanamayacak azılı bir işgalcidir. 75 yılı aşkın bir süredir Filistin topraklarını işgal eden İsrail, katliam ve zulümlerinde sınır tanımamıştır. İsrail, destekçilerinden aldığı cesaret ile pervasızca ve başına buyruk bir şekilde insanlık onurunu ayaklar altına almaya devam etmektedir. Günümüze kadar terörist İsrail; insanlığın gözü önünde işlediği bütün suçlar, katliamlar, hak ihlalleri, yayılmacı işgal politikaları uluslararası güçler tarafından kınanmaktan öteye geçmemiştir. Birleşmiş Milletler’in aldığı 181 ve 194 nolu kararlara rağmen işgalci İsrail’e karşı herhangi bir yaptırım uygulanmamıştır. Hiçbir inancı, hiçbir değeri, hiçbir insani özelliği taşımayan, adeta kan ve gözyaşından beslenen bu terör örgütü, uluslararası yaptırım gücü olan oluşumların sessizliğinden daha da cesaret almaktadır.
İSRAİL BÜTÜN İNSANLIK İÇİN TEHDİTTİR!
Bugün gelinen noktada, artık bırakın yaptırımları, apaçık bir işgal ve zulüm neredeyse meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. Bu terör şebekesi, aldığı bu cesaret ile Gazze’de bir açık hava hapishanesi oluşturmuş ve orada yaşayan milyonları ölüme mahkûm etmiştir. Gazze’nin elektrik ve su gibi en temel insani ihtiyaçlarını kesen İsrail, açık bir şekilde savaş suçu işlemektedir. İsrail, sadece Filistinliler için değil, bütün insanlık için tehdittir. Coğrafyamızı tarumar edecek olan, ‘Arz-ı Mev’ud’ hedefi doğrultusunda yakıp yıkmaktan, çocuk, kadın, yaşlı genç demeden masum insanları katletmekten geri durmamaktadır. Müslüman coğrafyalarda işgaller ve katliamlar sürerken İslam ülkelerinin bu işgallere ve katliamlara karşı sessiz oluşu ve ortak bir duruş sergilemekten yoksun oluşlarını üzülerek takip etmekteyiz. Bu sessizlik ve parçalanmışlıktan cesaret alan İsrail ve en büyük destekçisi ABD; Suriye’nin (Golan Tepeleri), Mısır’ın (Sina Yarımadası) gibi yerleri işgaline devam etmekte ve bu toprakların kendi sınırları içerisinde tanınmasını uluslararası kamuoyuna dayatmaktadır. Filistin halkı, bütün bu zulümleri yaşarken İslam ülkelerinin yöneticileri İsrail’le normalleşme sırasına girmektedir.
TERÖRİSTLE NORMALLEŞME OLMAZ!
Saadet Partisi olarak; bu durumu kabul etmemiz mümkün değildir. Buradan açık çağrımızı yineliyoruz: ‘Dün dündür, bugün bugündür’ diyerek kendinizi kandırabilirsiniz ancak bu milleti kandıramazsınız. Bakınız idarecilere buradan tekrar sesleniyorum; teröristle normalleşme olmaz. Filistin topraklarını işgal etmeyi, Filistinli Müslümanları katletmeyi bir rutin haline getirmiş bir teröristi resmi olarak tanımak ve ona alan açmak, apaçık bir ihanettir. Tarih, azılı teröristleri turkuaz halılarla, atlı süvarilerle nasıl karşıladığınızı ve mazlum Filistin halkına nasıl ihanet ettiğinizi kayıt altına alıyor. Bu anlayışın vicdanlarda da inancımızda da yeri yoktur. Çünkü Kudüs inananların özgürlüğünün nişanesidir. Mescid-i Aksa bizim inancımızdır, ilk kıblemizdir. Filistin meselesi; bir insanlık, bir vicdan meselesidir. Ayaklar altına alınan insanlık onurunun yüceltilmesi meselesidir. İsrail insanlığın başını yiyen bir çıbanbaşı niteliğindedir.
ÖZGÜR FİLİSTİN MİTİNGİ’NE DAVET!
Bu vesileyle mazlumların yanında olduğumuzu göstermek için Saadet Partisi olarak Pazar günü saat 14.00’te İstanbul Maltepe Meydanı'nda gerçekleştireceğimiz ‘Özgür Filistin Mitingi’ne bütün vatandaşlarımızı davet ediyorum.” FADİME ÖZKARAN