Afyon Haber Portalı www.odakgazetesi.com

Bir Destekte Taytak’tan!

27. Dönem Bursa Milletvekili Dr. M. Hidayet Vahapoğlu, Gazeteci İsmail Saymaz’ın Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’na yönelik yaptığı eleştirilere MHP Milletvekili Mehmet Taytak sert tepki gösterdi

Abone Ol

Yazılı bir açıklamada bulunan MHP Milletvekili Mehmet Taytak, “Türk siyaseti, kısır tartışmaların, algı operasyonlarının ve dezenformasyonun alanı haline getirilmek isteniyor. Toplum, özellikle batıdan ve muhalefetten fonlanan medya mensuplarının eliyle zehirlenmek isteniyor. Özellikle Cumhur İttifakına ve Milliyetçi Hareket Partisine saldırılarıyla ünlenen bir gazetecinin, Ordu’da bir Cumhuriyet Savcısı hakkında iftira atmasının üzerinden bir hafta bile geçmemişken şimdi de her zaman olduğu gibi Atatürk’ü istismar etmek için Afyonkarahisar Valimiz Sayın Kübra Güran Yiğitbaşı hanımefendiye ve Valilik makamına iftira atması esasında bizim nezdimizde boş bir hezeyandır. Önce tweeti atıp daha sonra gerçekler ortaya çıkınca o tweeti silmesi, buna da en uyanık olması gerekenlerin bile inanıp, aldanıp bu algıcıların değirmenine su taşıması ve dezenformasyon yasasının bu şahıslar için bir türlü harekete geçmemesi, yalanların iftiraların cezasız kalması ve bu kişilerin bu medya mensuplarının kendisinin yargı tarafından dokunulmaz zannedilmesine neden olması insanların hem adalete hem de gerçeğe olan inancının sarsılmasına sebep olmaktadır” dedi.

TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI

Milletvekili Taytak, “Ömürlerini devlete ve Türk milletine düşman olanlara hizmet ederek geçirenlerin Atatürk’ü istismar etmesine de daha fazla tahammülümüz kalmamıştır.  Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk milletinin istikbalini ve istiklalini kurtarmak için karargah kurduğu Kocatepe’nin ve düşmana geçit vermeyen Karahisar Kalesi’nin Afyonkarahisar Valiliğinde bir tablo olarak bulunması kadar normal bir şey yoktur. Yıllardır aynı yerde o tablo durmaktadır. Sayın Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı hanımefendi, bulunduğu makamın gerekliliklerini layıkıyla yerine getirmektedir.  Yalanın bu kadar tercih edildiği ve istendiği, gerçeğin ise bu kadar itildiği ve reddedildiği başka bir dönem olmamıştır. Gerçek sorunlara, bölgemizdeki savaşlara ve milli meselelere değil de yalana, iftiraya, algı operasyonlarına karşı bütün enerjimizi tüketmemiz istenmektedir. Önce lafa bakarız laf mı diye sonra söyleyene bakarız adam mı diye”