MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda partililere hitap etti. Bahçeli, konuşmasını Divan'da oturarak gerçekleştirdi.

28. Dönem, 2. Yasama yılının son grup toplantısını yaptıklarını söyleyen Bahçeli, MHP milletvekillerinin Meclis tatile girinceye kadar, Genel Kurul ve komisyonların çalışmalarına aktif katılacaklarını, daha sonra da seçim çevrelerinde olacaklarını belirtti.

'CHP'NİN NORMALLEŞMESİ, PKK'NIN NORMALLEŞMESİDİR'

Ziya Paşa'nın, " En ummadığın senin iç yüzünü keşfeder -Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?" sözünü anımsatan Bahçeli, "CHP'nin normalleşmesi, PKK'nın normal görülmesidir. CHP'nin normalleşmesi, bölücülüğün normal değerlendirilmesidir. CHP'nin normalleşmesi rezaletin ve melanetin yeni normal olarak güncellenmesidir. Ekonomiden şikayet ederler, ne bir projeleri ne bir politikaları,ne de sadra şifa bir önerileri vardır. Anayasaya uyulması çağrısını papağan gibi tekrarlayıp dururlar, yeni anayasa sürecine bir göz kırpıp bir kapı kapatırlar, fakat ortada ne bir teklifleri ne de müşahhas ve muhterem bir hazırlıkları söz konusudur. Havanda su dövmekten başka hiçbir şey yapmazlar, yapamazlar. DEM'lenmeyi ve Türkiye düşmanlarının demliği olmayı sömürgeleşmiş siyasetleriyle benimseyip hayranlıkla onaylarlar. MHP düşmanlığını geçim kapısı olarak görürler. Cumhur İttifakı'nı kötülemek ve edepsizce suç ortaklığı göstermek için yarış halindedirler. Kayseri Pınarbaşı'nda meydana gelen bir adli vakadan dolayı MHP'yi karalamaya namertçe tevessül ederler’’ dedi.

‘DAVAMIZI ÜÇ BEŞ ÇAPULCUNUN KEYFİNE GÖRE YARGILATMAYIZ’

Cinayet davasında Milliyetçi Hareket Partisini ve Ülkü Ocaklarını sorgulatmayacaklarının altını çizen Bahçeli, ‘’1 Temmuz 2024 Pazartesi günü başlayacak mahut cinayet davasıyla partimizi ve Ülkü Ocakları'nı ilişkilendirmek için tek ayak üzerinde kırk yalan söylerler. Uydurulmuş ve üretilmiş tezviratlarla oyalanırlar. Şu hususu özellikle ifadeye mecburum ki, kimin kimlerle iş tuttuğunu, sağda solda nelerin konuşulduğunu, hangi iftira düzeneklerinin hazırlandığını çok iyi biliyor ve bunların hepsini takip ediyoruz. Davamızı üç beş çapulcunun keyfine göre yargılatmayız. Ortalıkta gezen kuklaların, cenaze üzerinde tepinen nebbaşların, onlara gaz veren onursuzların tariz, tazyik ve tahrikiyle Milliyetçi Hareket Partisini ve Ülkü Ocaklarını sorgulatmayız" diye konuştu.

"MHP İLE AŞIK ATILAMAZ, BOY ÖLÇÜŞMEYE HİÇ KİMSE CÜRET EDEMEZ"

"Bizi sindirmeye çalıştıklarını görmediğimiz mi sanılıyor? Bizden taviz istenildiğini bilmediğimiz mi zannediliyor? Yazılan hain senaryonun üst aklını, büyük resmini, ağaçların ardındaki ormanı fark etmediğimiz mi düşünülüyor?" diye soran Bahçeli, "Eğer böyleyse zeka özürlü muhataplarının aklına şaşarım, hattızatında hepsine de acırım. Milliyetçi Hareket Partisiyle aşık atılamaz, boy ölçüşmeye hiç kimse cüret edemez. Fason bir 12 Eylül iklimi oluşturup davamızı ve partimizi sanık olarak afişe etmeye kalkanların da alınların karışlar, külahlarını ters giydiririm’’ ifadelerini kullandı.

1 Temmuz'da başlayacak söz konusu davaya sadece avukatların katılacağını söyleyen Bahçeli, avukatların dışında kimsenin olmayacağını belirtti.

Bahçeli, ‘’Herkes eteğindeki taşı döksün de şahit olalım. Kim ne biliyorsa, hangi belge, bilgi ve bulguya sahipse, mahkemeye sunsun da hepsinin ense tıraşını görelim. Milliyetçi Hareket Partisi ile Ülkü Ocaklarını en küçük bağ ve bağlantısı olmayan bir cinayetle irtibatlandırıp suçlayanlara, bu can bu bedende olduğu müddetçe hakkımı helal etmeyeceğim, ya bu dünyada ya da mahşerde hepsiyle tek tek hesaplaşacağım. Pensilvanya hukukunun değil, Türkiye Cumhuriyeti hukukunun geçerli olduğunu müştereken ve açıklıkla göreceğiz. Dalımızı kırmak için sıraya girenler sakın ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı zorlamasınlar, köklerini kurutmak bizim için an meselesidir. İşte böylesi kurşun gibi ağır ortamda ve bu gelişmelerle bağlantılı olarak Türkiyelilik ve Türkiye milliyetçiliği ibareleri gündeme havale edilmiştir. Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Milletimizin adı Türk milletidir. Coğrafi manada bir kimlik tanımı katiyen masum addedilemez. Türklük bir etnik köken veya etnisite değildir" dedi.

‘SERVETİM TÜRKLÜKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR’

Çizgilerinin, "hayatta yegane fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir" sözünü tarihin boynuna madalya gibi asan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çizgisi olduğunu belirten Bahçeli, "İlham kaynaklarımızdan birisi de 'Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse, Musul ve Kerkük ve Adaları geri alacağım. Selanik de dahil Batı Trakya'yı Türkiye hudutları içine katacağım' haykırışıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürüdür. Yabancı ülkelerde iyi niyetli şekilde 'Türkiyeliyim' diyenlere bir şey demiyoruz. Ancak biz Türk'üz, Türk milliyetçisiyiz, Türk milletinin ve Türkiye'nin hayat boyu sevdalılarıyız" diye konuştu.

Kaynak: ODAK HABER MERKEZİ