"Bizans hayaletini, Bizans heveslerini kara bulutlar gibi İstanbul'un üzerinde tekrar dolaştırmayı düşünen, bununla ilgili gizli gizli proje hazırlayan, devamlı müsait zaman kollayan iç ve dış operasyon maşalarından İstanbul mutlaka korunacaktır" ifadesini kullanan Bahçeli, İstanbul'un kendileri için "Kızılelma" olduğunu; İstanbul'un bugünkü "ızdıraplı" halinin kendilerini üzdüğünü söyledi.
Bahçeli, "İstanbul'un kötü yönetimi fethin mirasını çarçur etmektedir. Lafa gelince israftan şikayet edenlerin, belediye bütçesini har vurup harman savurması, taş üstüne taş koymaktan aciz olması, yandaş gazetecileri Roma'ya sözde festival adına, gerçekte ise tatile ve sefaya götürmesi ayıplı bir zihniyetin defolu uygulamalarından başka bir şey değildir. Özel uçak kiralanıp, 7 değil, 17 değil, tam 37 gazetecinin yer aldığı ve toplamda 73 kişilik kafileden oluşan ballı börekli Roma seyahatinden sonra, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin müsriflikten bahsetmesine hiç kimse inanmayacak, hiç kimse de itibar etmeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul'un can çekiştiğini dile getiren Bahçeli, "İstanbul, kent uzlaşısı çatısı altında demlenenlerin istismarına, istilasına ve tahribatına ne yazık ki mahkum olmuştur. İstanbul'u yüzüstü bırakanların siyasi yüzsüzlüğü ise eninde sonunda yüzlerine vurulacaktır. İstanbul bizim 571 yıllık davamızdır." dedi.
Milli yükseliş iradesiyle ortaya konulacak kararlı duruşun, gelecek Türk asırlarının müjdecisi olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları söyledi:
"İstanbul, Türk ve Türkiye Yüzyılı'nda hak ettiği zirveye yerleşecek, yeniden aziz Türk milletinin dünyayı kavrayan ve kapsayan kudreti haline gelecektir. Fakat bu kutlu hedef; zillete düşenlerle, yabancı çıkar odaklarına taklalar atanlarla değil, Türk milletine mensubiyet onuru taşıyan, fethin iradesini milli iradeyle birleştiren vatansever ve milletsever tarafından gerçekleştirilecektir. Mustafa Kemal Paşa, 1 Aralık 1921'de yaptığı bir konuşmada aynen şunları söylemişti; 'Millet, yürüdüğü yolu pek büyük isabetle seçmiştir ve bu yolun sonunda parlayan saadet güneşini bütün vuzuhuyla görmektedir. Bu millet o güneşe ulaşacaktır ve hiçbir kuvvet ona mani olamayacaktır.' Unutulmasın ki 'zulüm 1453'te başladı' diyenlerin alayı düşman kampında toplanan Bizans uşaklarıdır ve bizim bunlarla hesabımız er ya da geç görülecektir. Tarihin beşiğini sallayan, 571 yıldır da Türk milletinin namus timsali olan İstanbul'umuzla övünüyor, bu kentimizde yaşayan vatandaşlarımızı hürmetle selamlıyorum."
"Netanyahu, yani caniyahu başta olmak üzere İsrail yönetimini tüm öfkemle lanetliyorum"
Bahçeli, İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarının aralıksız sürdüğünü hatırlatarak, 7 Ekim 2023'ten bu yana 36 bine yakın Filistinlinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Sınır tanımayan, insanlık değerleriyle, savaş hukukuyla bağdaşmayan katliamlara her gün yenilerinin eklendiğini vurgulayan Bahçeli, Gazze'deki tablonun kahredici boyutlarda olduğuna dikkati çekti.
Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
"Uluslararası Adalet Divanının geçen hafta aldığı bir kararla, özellikle Refah'a düzenlenen saldırıların derhal durdurulmasını istemiş, fakat İsrail buna aldırış etmemiştir. 26 Mayıs'ta, hassas mühimmatlarla vurulan insani bölgede çok sayıda masum, acımasızca katledilmiştir. Bu bölgedeki Birleşmiş Milletler (BM) çadır kampında hayata tutunmaya çalışan bebekler, çocuklar, kadınlar ve nice suçsuz, günahsız insan resmen ateş altına alınarak yakılmıştır. İsrail, savaş uçaklarıyla ölüm saçmıştır. Bizim lügatimizde bu tip vahşeti tanımlayacak ne bir kelime ne de bir kavram vardır. Netanyahu, yani caniyahu başta olmak üzere İsrail yönetimini tüm öfkemle lanetliyorum. Caniyahu ve savunma bakanı hakkında talep edilen tutuklama kararının uygun zaman ve zeminde icra edileceği, bu vandalların öldürdüğü her mazlumun, her garibin, her savunmasız insanın hesabını verecekleri kaçınılmaz bir akıbettir."
"Beklentimiz, İsrail’in katil başbakanı ve savunma bakanı hakkında ülkemizin bir an evvel yakalama kararı çıkarmasıdır" diyen Bahçeli, soykırım karşısında sessiz ve seyirci kalanların, aleni destek sağlayanların; dünya barışına, insanlık huzuruna İsrail'le birlikte müştereken karşı olduğunu söyledi.
"Zulüm karşısında tarafsızlık diye bir şey olamaz"
Ekonomik, diplomatik ve ticari nitelikli önleyici tedbirler yerine cezalandırıcı, seri ve zincirleme askeri yaptırımları esas alan köklü müdahalelerin tam vakti olduğunu belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyanın sessiz çoğunluğu, kuşkusuz İsrail soykırımının ahlaken ve vicdanen karşısındadır. Ancak yalnızca itiraz edip şablon kınama mesajlarıyla oyalanmak yerine, somut ve sonuç alıcı adımların kuvvet kullanarak atılmasından başka bir seçenek zannederim kalmamıştır. İslam ülkeleri ayağa kalkmalıdır. Zulüm karşısında tarafsızlık diye bir şey olamaz. 'Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' demek, zalimlere zımnen onay vermektir. Gafil mi, mütegafil mi belli olmayan İslam toplumlarının diriliş ve toparlanışı, vahdet ve vuslat ışığıyla aydınlanması için daha ne bekleniyor, daha ne isteniyor, daha ne kadar sabır gerekiyor? Gazzeli çocuklar açlıktan kırılıp bayramlık kıyafet yerine kefen giyerken, süt içmesi gereken bebekler kendi grup kanlarını içe içe gözlerini yumarken, milyar dolarlar içinde kulaç atan, Allah'tan korkuyu sadece sözde hatırlayan bazı İslam ülkelerinin bohem yöneticileri, gece yastığa başlarını koyduklarında gerçekten de huzur duyabiliyorlar mı? Hepsini geçtik de Sayın Cumhurbaşkanı'mızın yüzde 10'u kadar gönülden, içten, ta derinden mazlumların yanında, Filistin davasının arkasında durabildiler mi?"
Bahçeli, Türkiye'nin her ihtimali değerlendirerek bugüne kadar yürüttüğü öncü rolünü üst bir seviyeye taşımasını, siyonist barbarlıkla yüzleşip masumların lehine doğrudan devreye girmesini istedi.
"FETÖ’nün ABD’ye yuvalanmış tüm mensupları Türk adaletine teslim edilmeli"
Bahçeli, “Ederi 1 dolarlık hayatıyla ilgili farklı spekülasyonlar yapılan Fetullah Gülen başta olmak üzere FETÖ’nün ABD’ye yuvalanmış tüm mensupları Türk adaletine teslim edilmeli.” ifadelerini kullandı.